Çin'in tüm tehditlerine rağmen Tayvan geri adım atmıyor: Hiçbir askeri işgale göz yummayacağız

ABD​ Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Çin​ ile ABD arasında kriz çıkaran Tayvan​ ziyareti tamamlandı Dünyanın diken üstünde takip ettiği bu ziyaret sırasında her an bir savaş patlayacağı endişesi tüm ülkeleri tedirgin etti. 

Pelosi ve beraberindeki heyetin Tayvan’dan ayrılmasının ardından Tayvan Anakara İşleri Konseyi yaptığı resmi açıklamada Çin’in sert tutumu ve tehditvari açıklamalar sert bir şekilde eleştirdi. Tayvan'ın özgürlük ve demokrasi değerlerinin destekleyen tüm ülkelere kapının her zaman açık olduğu vurgulanan açıklamada, Pelosi'nin ziyaretinin Tayvan-ABD dostluğu ve ortaklığının önemli bir göstergesi olduğunun altı çizildi.

Tayvan'ın 23 milyon nüfusuyla sağlam demokratik direnci olan bir toplum olduğu belirtilen açıklamada, Tayvan'ın bu özelliği sayesinde ükeye uluslararası destek sağlanması çok olağan olduğu ve otoriter rejimlerin ulusal egemenliğimize yönelik tacizlerini engellemede ve Hint-Pasifik bölgesinin hem barış hem de istikrarını birlikte korumada başarılı olacakları inandıkları vurgulandı.

Açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi:

“MAC olarak Tayvan’a yönelik Çin Komünist Partisi tarafından yapılan sindirme ve misilleme hareketlerini yakından takip ederek yürüttüğümüz araştırma sonucunda tüm bu kampanyanın ÇKP tarafından organize edilen, küresel toplumu Tayvan'a verdikleri desteği geri çekmeye zorlamayı amaçlayan baskı politikaları olduğunu fark ettik.

"ASYA'NIN BARIŞI VE REFAHI BÜYÜK TEHLİKE ALTINA GİRECEK"

ÇKP'nin Tayvan Boğazı​ ve bölgedeki durumları daha da kötüleştirerek Tayvan'ı bir birleşme müzakeresine zorlama hedefini ilerletmek için Tayvan'ı izole ve çaresiz hale getirme ihtimalini göz ardı etmiyoruz. Eğer bu gerçekleşirse, Doğu Asya'nın barışı ve refahı büyük tehlike altına girecek. MAC, demokratik ulusları dayanışma göstermeye, tutumumuzu açık bir şekilde dile getirmeye ve otoriterliğin yayılmasını durdurmak için karşı önlemler almaya çağırıyor

"HİÇBİR ASKERİ İŞGALE GÖZ YUMMAYACAĞIZ"

Pekin makamlarından gelen hiçbir baskı bu gerçeği değiştiremez. Hükümetimiz, Tayvan Boğazı'nda barışı koruma politikamızda tutarlı olmaya devam ediyor. Ulusal egemenliğimizi kararlı bir şekilde koruyoruz ve hiçbir ‘askeri işgale’ göz yummayacağız. ÇKP'nin gayri meşru ve haksız eylemleri Tayvan Boğazı'nın statükosunu baltaladı, insanların hayatlarını ve varlıklarını tehlikeye atarak kurallara dayalı var olan uluslararası düzeni ciddi şekilde ihlal etti. Buna karşılık hükümetimiz kurumlar arası toplantılar düzenliyor, durumun gelişmelerini yakından izliyor, yanıtlarımızda sağduyulu ve dikkatli davranmaya özen gösteriyoruz. İşte bu yüzden de ÇKP'nin toplumumuzu bölmek için bilişsel savaş ve sızmalarını önlemeye devam ediyoruz

"HER TURLU DURUMA KARŞI HAZIR OLDUĞUMUZDAN EMİN OLABİLİRLER"

Öte yandan açıklamada ayrıca ABD dahil olmak üzere komşu ülkelerle yakın temas ve işbirliği içerisinde olunduğu belirtilerek, “Ordumuz Çin’le olan durumla ilgili yüksek alarmda. Zamanında ve uygun tepkiler vermeye tamamen hazır. Tayvan halkı, hükümetimizin her türlü duruma karşı hazır olduğundan emin olabilirler"