'Dünya, COP24'te Trump’a rağmen ısrarcı davranmalı'
CGD Kıdemli Politika Yöneticisi ve Kalkınma Finansmanı Direktörü Plant, "Dünya, COP24'te Başkan Trump’ın iklim değişikliği inkarlarına rağmen çevreyi ve doğayı korumada ısrarcı davranmalıdır." dedi.
Küresel Kalkınma Merkezi (CGD) Kıdemli Politika Yöneticisi ve Kalkınma Finansmanı Direktörü Mark Plant, "Dünya, COP24'te Trump’ın iklim değişikliği inkarlarına rağmen çevreyi ve doğayı korumada ısrarcı davranmalıdır." dedi.
Polonya’da düzenlenen BM İklim Değişikliği Konferansı (COP 24) ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini AA muhabirine değerlendiren Plant, iklim değişikliğiyle mücadeleye küresel aktörlerin tamamıyla katılması gerektiğini anlattı.
Küresel ısınmayı 21. yüzyılın sonuna kadar en azından 2 derecenin altında tutmak için Polonya'da verilecek vaatlerin önemli olduğunu belirten Mark Plant, ABD Başkanı Donald Trump'ın, Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmesini şöyle değerlendirdi:
"İklim sorunu ülke ülke çözülecek bir durum değildir. Ben işe gitmek için Londra’da arabamı çalıştırdığımda Afrika’yı da Türkiye’yi de etkiliyorum. Bu bağlamda, COP24'e sadece iklim çevrelerinin değil tüm dünyanın odaklanması gerekiyor. Dünya, COP24'te Başkan Trump’ın iklim değişikliği inkarlarına rağmen çevreyi ve doğayı korumada ısrarcı davranmalıdır. Amerika, bu sürecin en önemli aktörlerindendir. Öyle kalmaya da devam etmelidir. Tabii bir yandan da Çin, Amerika’dan doğacak boşluğu kapatmaya çalışıyor. Ancak, bu ne kadar fedakarlık yapacağı ile ilgili bir durum."
BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine 2030'a kadar ulaşılmasının hedeflendiğini belirten Plant, hedeflerin sadece gelişmekte olan ülkeleri kapsamadığını, ABD, Çin, Türkiye ve Almanya gibi ülkelerin de bu hedeflere ulaşmasının beklendiğini söyledi.
İlk olarak tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin bu hedeflere ulaşmak için ortaklaşa çalışmak zorunda olduğunu dile getiren Plant, "Örneğin, Çin ve Amerika’nın içerisinde bulunduğu çekişme bu hedeflere ulaşmada çok ciddi sorunlar oluşturuyor. Bu hedefler pek çok disiplini içerisinde barındırıyor. Ekonomi, eğitim, cinsiyet eşitliği, çevre, temiz su gibi... Bu hedefler gerçekten mücadele gerektiren hedefler." dedi.
Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmanın maliyetinin çok yüksek olduğunun altını çizen Plant, "Hedeflere ulaşmak için parayı nasıl sağlayacağımız önemli bir soru. Çünkü, bu hedeflere ulaşmanın bedeli çok pahalı. Özellikle kaynak için ayrılan paraların ihtiyatlı ve hakkaniyetli bir şekilde harcandığından emin olmak gerekiyor." diye konuştu.
Sürdürülebilir hedeflere ulaşmak için çok ciddi yapılanmış kurumlara ihtiyaç olduğu konusunda uyarılarda bulunan Plant, şöyle devam etti:
"Özellikle Afrika’da bu sürdürülebilir hedeflere ulaşmak çok zor. Sosyal yapıları gerçekten tahribat altında. Tutarlı bir siyaset de mevcut değil. Bu konuda ortak bir fikir birliği sağlamak çok zor. Eğitim seviyeleri yüksek değil. Afrika’daki bu durumu çözmek için hükümetler dışında özel sektör işbirliklerine ihtiyaç olduğu ortada. Afrika’da 2030 yılına kadar sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak özel sektör ve sivil toplumla daha hızlı gerçekleşecektir."
Su taşımak için 200 milyon saat
Kalkınma hedefleri kapsamında kadına yapılan yatırımın toplumu da kalkındıracağını belirten Plant, "Çünkü, kadının üretkenlik gücünün göz ardı edildiği cinsiyet hegemonyası kurulan ülkelerde kalkınma oranlarının çok düşük olduğu gözlemlenmektedir. Örneğin, Afrika’da bankacılık sistemi internet üzerinden ilerliyor. Yani, para transferleri cep telefonlarından sağlanıyor. Şu an Afrika’da kadınların cep telefonu kullanma oranı erkeklerinkinden daha yüksek. Bu nedenle, kadınlar Afrika’daki bankacılık sistemini kullanarak bir nevi ailedeki ve toplumdaki güçlerini kazanmış oluyorlar. Burada teknolojinin pragmatik rolüne şahit oluyoruz." ifadelerini kullandı.
Kadınların su gibi doğal kaynaklara erişimde yaşadıkları sorunları da dikkati çeken Plant, sözlerini, "Dünya çapında, kadınlar ve genç kızlar günde ortalama 200 milyon saati su taşımak için harcıyor. Kadınların değerli olan zamanlarının devasa bir kaybı. Sanki kadınlar taş devrinde boş kovalarıyla evlerinden çıkmış yıl 2018 hala evlerine ulaşamamışlar gibi. Bunun yerine, suya hızlı erişecek sistemlerin köylere, kasabalara kurulmasıyla kadınlar zamanlarını daha üretken olmaya harcayabilirler. Dünyada su problemi çözüldüğü takdirde kadınların topluma kazandırılması da hızlanacaktır." diye tamamlandı.