Filistin direnişinin sembol isminden açıklama
Kesintisiz 9 aylık açlık grevi sonunda İsrail’in önceki gün serbest bıraktığı Samir İsavi, ailesiyle geride bıraktığı günleri unutmaya çalışıyor.
Önceki gün serbest bırakıldıktan sonra Filistinliler tarafından kahraman gibi karşılanan İsavi, ziyaretçi akınına uğrayan Kudüs'teki evinde hayatını ve serbest kalma sürecini AA muhabirine anlattı. Herkesin kendisiyle fotoğraf çektirmek için adeta yarıştığı İsavi, hapishane sürecine ilişkin şunları söyledi: “32 yaşındayım. İsrail hapishanesine ilk olarak 18 yaşında girdim, 6 ay yattıktan sonra çıktım. Daha sonra 2002’de ikinci intifada sırasında polise molotof kokteyli atmaktan 22 yaşında 30 yıl hapis cezası alarak tekrar içeri girdim. Hapiste 10 yıl kaldım. İsrailli asker Gilat Şalit takasında beni de serbest bıraktılar. Ama bırakıldıktan iki ay kadar sonra tahliye şartlarını ihlal ettiğim gerekçesiyle tekrar tutuklanarak 20 yıl hapis cezası aldım.”
Hapisten 20 yıl Kudüs'ün dışına çıkmaması kaydıyla serbest bırakılmasına rağmen Batı Şeria'ya gittiği için tekrar tutuklandığını belirten İsavi, “20 yıl hapis cezası verdiler. Açlık grevine başladım, 9 ay sürdü. İsrail, açlık grevini sonlandırmam halinde 8 ay sonra beni yine şartlı tahliye kararı ile bırakmayı teklif etti. Grevi bıraktıktan 8 ay sonra da bıraktılar ama yine 2027 yılına kadar Kudüs dışına çıkışım yasak” diye konuştu. İsavi, açlık grevi yaptığı dönemle ilgili olarak, “Ölümü göze almıştım, İsrail yönetimine 'ya yürüyerek eve döneceğim ya da buradan ölü bedenim çıkacak' dedim ve bırakmasalar öyle de olacaktı” ifadesini kullandı. Greve başladığında 70 kilogram olduğunu ve en büyük desteği ailesinden gördüğünü dile getiren İsavi, "Annem, bir gün bile bana 'oğlum grevi bırak' demedi. Bu yönde bana olan desteği hep sürdü. Grevde 45 kiloya düştüm. Sadece su içtim. Grevi bıraktıktan sonra tekrar 8 ay da 65 kiloya çıktım. Şimdi de öyleyim" diye konuştu.