Filistinlilere ait okulların yıkılma tehlikesi
Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), Doğu Kudüs ve Batı Şeria'nın "C" bölgesindeki 45 okulun İsrail tarafından yıkılma tehdidiyle karşı karşıya olduğunu bildirdi.
OCHA'nın ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Doğu Kudüs'te Filistinlilere ait okulun bir bölümünün İsrail askerleri tarafından yıkılmasına işaret edilerek, "Yıkım işlemine gerekçe olarak, İsrail makamlarından ruhsat alınmadığı gösteriliyor. Ancak bu neredeyse imkansız." ifadeleri kullanıldı.
Yıkılan okulun yer aldığı Ebu Nevvar'ın işgal altındaki Batı Şeria'da insani yardıma ihtiyaç duyulan en zayıf bölgelerden biri olduğu kaydedilen açıklamada, "Doğu Kudüs ve Batı Şeria'nın 'C' bölgesindeki 45 okul, İsrail makamları tarafından yıkılma tehdidiyle karşı karşıya. Çocuklar eğitim hakkından mahrum kalıyor." bilgisine yer verildi.
Açıklamada, bugün Ebu Nevvar'daki çocukların yaşadıklarının, Batı Şeria'nın "C" bölgesinde 37 ve Doğu Kudüs'te 8 olmak üzere 45 okulda eğitim gören yüzlerce çocuğun da başına gelebileceği, bu okulların da her an yıkılmayı beklediği konusunda uyarıda bulunuldu.
İsrail askerleri, işgal altındaki Doğu Kudüs'te Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve 26 çocuğun eğitim gördüğü Ebu Nevvar'da Filistinlilere ait bir okulun iki sınıfını dün ruhsatsız olduğu gerekçesiyle yıkmıştı.
İsrail ile Filistin arasında yapılan Oslo anlaşmasına göre "C" bölgesi olarak sayılan bölgede bulunan 700 kişilik Ebu Nevvar bedevileri, İsrail'in tüm tehditlerine ve baskılarına rağmen köylerinden ayrılmayı reddediyor.
Filistinli taraflar, İsrail'in bu yıkımlarla, E1 olarak isimlendirilen bölgedeki bedevileri göç ettirerek, Doğu Kudüs'teki, Azariya'daki ve Lut Gölü'ndeki (Ölü Deniz) Yahudi yerleşim yerlerini birbirine bağlamaya çalıştığını ifade ediyor.
Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde Batı Şeria, "A", "B" ve "C" bölgelerine ayrılmıştı. Yüzde 18'i kapsayan "A" bölgesinin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B" bölgesinin idari yönetimi Filistin'e, güvenliği İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C" bölgesinin idari ve güvenliği İsrail'e bırakılmıştı.
İsrail yönetimi kendi kontrolünde olduğu gerekçesiyle çoğunlukla "C" bölgesinde Filistinlilerin yeni bina veya genişletme çalışması yapmasına izin vermiyor.