Fransa'nın Libya krizindeki rolü yeniden gündemde
Avrupa ülkelerinin özellikle de Fransa'nın Libya'daki rolüne ilişkin tartışmalar, diplomatik pasaport taşıyan silahlı 24 Avrupa vatandaşının Tunus-Libya sınırında yakalanmasıyla yeniden gündeme geldi.
Libya'da Halife Hafter'i perde arkasından destekler tavrıyla uluslararası tepkilere yol açan Fransa, Tunus Savunma Bakanı Abdulkerim ez-Zubeydi'nin dünkü açıklamasıyla bir kez daha dikkatleri üzerine çekti.
Tunus Savunma Bakanı Zubeydi, basına yaptığı açıklamada, diplomatik pasaport taşıyan 13'ü Fransız toplam 24 Avrupa vatandaşının iki ayrı grup halinde Libya üzerinden Tunus'a girmeye çalıştığını söyledi.
İlk grubun deniz yolunu kullandığını belirten Zubeydi, "Libya'dan hareket eden iki botun Tunus kara sularına girdiğini tespit ettik. Bottaki 11 Avrupa vatandaşı Cerbe Adası'na çıktıklarında kendilerini yakaladık. Tamamı diplomatik pasaport taşıyordu. Üzerilerindeki silahları teslim aldık. İlgili makamlara teslim ettik." dedi.
Benzer şekilde pazar günü diplomatik pasaportlu 13 Fransız vatandaşının karadan Tunus'a girmeye çalıştığını aktaran Zubeydi, "Tamamı diplomatik pasaport taşıyan 13 Fransız vatandaşı Ras el-Cedir Sınır Kapısı'ndan giriş yaptı. Beraberlerinde silah ve mühimmat vardı. İlk başta bunları teslim etmek istemediler. Ancak sonrasında silahsızlanmayı kabul ettiler." diye konuştu.
Fransa Büyükelçiliğinden açıklama
Fransa'nın Tunus Büyükelçiliği ise yazılı açıklamasında, söz konusu Fransız vatandaşlarının, "Fransa'nın Libya Büyükelçiliğini koruyan ekibin üyeleri" olduğunu savundu.
Açıklamada ayrıca, Fransız vatandaşlarının sınırdan geçişinin "Tunus makamlarıyla koordinasyon halinde gerçekleştiği ve üzerilerindeki ekipmanın her zaman olduğu gibi Tunus makamlarınca taşındığı" belirtildi. Ancak Zubeydi'nin basın mensuplarına açıklamasında bu yönde bir bilgi paylaşmadığı kaydedildi.
Paris'in Libya politikası Fransız basınının merceğinde
Bu gelişmelerle bir kez daha gündeme gelen Fransa'nın Libya krizindeki tavrı, yerel ve uluslararası basında da sık sık tartışma konusu oluyor.
Fransız Le Monde gazetesinde geçen günlerde yer alan, "Fransa'nın Libya'daki gizemli rolüne uluslararası eleştiriler" başlıklı makalede, Paris'in Libya'da Halife Hafter'i perde arkasından destekler tavrının uluslararası tepkilere yol açtığı ifade edildi.
Makalede görüşlerine yer verilen uzmanlar, Fransa'nın Hafter'e çok fazla yatırım yaptığını ve bu yatırımları kaybetmek istemediğini belirtti.
Ayrıca, gazeteye konuşan Fransız yetkililer, Hafter'in başkent Trablus'a başlattığı operasyona ilişkin Paris'i önceden bilgilendirdiğini söyledi.
"Fransız danışmanlar Libya'nın Garyan kentinde"
Tunus'tan yayın yapan bir haber sitesi de Libyalı kaynaklara dayandırdığı haberinde, Fransız askeri danışmanların Halife Hafter'in Trablus'a yönelik başlattığı askeri operasyona destek verdiğini ileri sürdü.
"Tunus Şimdi Ağı" isimli internet sitesi, Fransız askeri danışmanlarının Trablus'a 75 kilometre uzaklıktaki Garyan kentinde bulunduğunu, "insansız askeri hava araçlarıyla inceleme yaparak bu bilgileri Hafter güçlerine aktardığını" yazdı.
Öte yandan, Tunus'ta Arapça yayın yapan Şuruk gazetesi, diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberinde Fransız vatandaşlarının Tunus üzerinden Cezayir'e hareket edeceklerini iddia etti.
Libya'nın doğusundaki askeri güçlerin lideri General Hafter, başkent Trablus'u ele geçirmek için 4 Nisan'da saldırı emri vermiş, bunun üzerine Ulusal Mutabakat Hükümeti birlikleri de "Burkan el-Gadab" operasyonunu başlatmıştı.
Afrika'nın en büyük petrol rezervlerine sahip ülkesi Libya, Muammer Kaddafi'nin devrildiği 2011'den bu yana uluslararası ve bölgesel güçlerin açıktan ya da perde arkasından desteğini alan siyasi gruplarla silahlı uzantılarının mücadelesine sahne oluyor.