G7 ülkeleri, Ukrayna'nın geleceği konusunda da birlik mesajı verdi. Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, İngiltere ve ABD'nin G7 dışişleri bakanlarının Münih Güvenlik Konferansı marjında yaptıkları ortak açıklamada Rusya'ya mesaj gönderilirken, "Şubat ayından sonraki herhangi yeni, ek bir yaptırım, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşı kalıcı bir şekilde sona erdirme noktasında gerçek ve samimi çabalar gösterip göstermediğine bağlı olmalıdır" denildi.
"Kalıcı bir barış ve güçlü, refah içinde bir Ukrayna için birlikte çalışma taahhütlerini" yineleyen bakanlar, savaşın tekrar başlamaması için "sağlam güvenlik garantileri" geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
Bakanların Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha ile görüştüğü aktarılan açıklamada, Rusya'ya mesaj gönderilerek, "Şubat ayından sonraki herhangi bir yeni, ek yaptırım, Rusya Federasyonu'nun, Ukrayna'ya karşı savaşı kalıcı bir şekilde sona erdirme noktasında gerçek ve samimi çabalar gösterip göstermediğine bağlı olmalıdır. Bu, Ukrayna'ya uzun vadeli güvenlik ve istikrar sağlayarak, onu egemen, bağımsız bir ülke olarak korumayı hedeflemelidir. G7 üyeleri, Ukrayna'nın özgürlüğünü, egemenliğini, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü savunma konusunda sarsılmaz desteklerini bir kez daha teyit ettiler" denildi. Bakanlar, Çin ile İran'ın Rusya'ya yardımda bulunmasını da kınadı.
Açıklamada Orta Doğu'daki gelişmelerinde masaya yatırıldığı belirtilerek, "G7 üyeleri özellikle İsrail, Gazze, Lübnan, Suriye ve İran'daki siyasi, güvenlik ve insani meseleleri ele aldılar. Bölgesel barış ve istikrarı ilerletmeye yönelik taahhütlerini vurguladılar. Kalıcı bir İsrail-Filistin barışının önemini belirttiler. İsrail ile Hamas arasında varılan ateşkesi tam olarak uygulama konusundaki desteklerini yinelediler. G7 üyeleri, Mısır, Katar ve Amerika Birleşik Devletleri'nin kalıcı bir ateşkese ulaşmak için sürdürdükleri çabaların arkasında durduklarını ifade ettiler. Hamas'ın ne askeri olarak yeniden yapılanmasına ne de yönetimde yer almasına izin verilmesi gerektiğini yinelediler. İsrail'in, uluslararası hukuka uygun olarak, meşru müdafaa hakkını tanıdılar" ifadelerine yer verildi.
Açıklamaya göre, bakanlar Suriye'de kapsayıcı bir siyasi geçiş sürecine desteklerini yinelediler. Lübnan'daki olumlu gelişmeleri, özellikle Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Aoun'un yakın zamanda seçilmesini, Başbakan olarak Nawaf Salam'ın atanmasını ve yeni bir hükümetin kurulmasını memnuniyetle karşıladılar. G7 üyeleri, her iki ülkenin istikrarına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne olan taahhütlerini bir kez daha tekrarladılar.
Açıklamada üyelerin İran'ın "istikrarsızlaştırıcı" eylemlerini kesin bir şekilde kınadıkları ifade edilirken, "Bunlar arasında, güvenilir bir sivil gerekçe olmaksızın uranyum zenginleştirmesinin hızla ilerlemesi, Orta Doğu ve Kızıldeniz'deki terör örgütleri ve silahlı gruplara kolaylık sağlaması, balistik füzeler ve insansız hava araçları yayılımı ve ulus aşırı baskı uygulamaları ile temel insan haklarını ihlal etmesi yer almaktadır" denildi.
Açıklamada, "Kuzey Kore'nin Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü saldırgan savaşına doğrudan destek vermesinin, çatışmanın tehlikeli bir şekilde genişlemesi anlamına geldiğini ve bu durumun Avrupa ve Hint-Pasifik güvenliği için ciddi sonuçlar doğuracağını vurguladılar. Kuzey Kore'yi, Ukrayna'ya karşı Rusya'nın saldırgan savaşına verdiği tüm desteği derhal kesmeye, özellikle de askerlerini geri çekmeye çağırdılar. Ayrıca, Kuzey Kore'yi kaçırılma meselesini derhal çözmeye davet ettiler" denildi.
G7 üyelerinin dünyadaki diğer çatışma ve istikrarsızlık durumlarını, özellikle Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Sudan, Haiti ve Venezuela'daki durumları görüştükleri belirtilen açıklamada, G7 dışişleri bakanlarının, 12-14 Mart tarihlerinde Kanada'da yapacakları toplantıyı dört gözle bekledikleri ifade edildi.