'Halep, Batı dış politikasının en büyük felaketinin sembolü'
Alman Federal Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Röttgen, "Bana göre Halep, Batı dış politikasının son yıllardaki en büyük felaketinin sembolüdür." dedi.
Alman Federal Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Norbert Röttgen, Batılı ülkelerin, Suriye'nin Halep kentinde yaşananları durdurmakta yetersiz kaldığını söyledi.
Federal Mecliste, Suriye'deki duruma ilişkin düzenlenen oturumda konuşan Röttgen, Batılı ülkelerin Halep'te yaşanan insanlık trajedisi karşısında bir "baygın" hava içerisinde olduklarını ve insanlara yardım etmek konusunda başarısız kaldıklarını belirterek, "Bana göre Halep, Batı dış politikasının son yıllardaki en büyük felaketinin sembolüdür" dedi.
Röttgen, İsviçre'nin Lozan kentinde sürdürülen Suriye görüşmelerine Türkiye ve Katar'ın da katıldığını, ancak 28 AB ülkesinden hiçbirinin temsil edilmediğini hatırlattı.
Halep'te savaş suçu işleyen taraflara yönelik ekonomik yaptırımlar uygulanması gerektiğini de savunan Röttgen, söz konusu savaş suçlarının BM tarafından da kayıt altına alınması gerektiğini kaydetti.
Federal Meclis Yeşiller Partisi Grubu Eş Başkanı Katrin Göring-Eckardt da Halep'teki durumun içler acısı olduğuna, insanların içecek ve yiyecek bulamadığına işaret ederek, bu durumda insanlar için neler yapılabileceğinin düşünülmesi gerektiğini söyledi.
Göring-Eckardt, Halep'teki insanlara karayolundan yardım ulaştırılabileceğinin mümkün olduğuna inandığını sözlerine ekledi.
Hristiyan Demokrat Birlik Parti (CDU) Milletvekili Roderich Kiesewetter ise teröre karşı mücadele konusunda AB ülkelerinin daha sıkı işbirliği yapması ve Türkiye gibi diğer bazı müttefik ülkelerin de AB güvenlik ve savunma politikalarına daha yoğun şekilde dahil edilmesi gerektiğini ifade etti.
Diğer bazı konuşmacılar da Halep'teki durumla ilgili olarak Suriye rejiminin yanı sıra Rusya ve Şii milisleri desteklediği gerekçesi ile İran'ı eleştirerek, Rusya'ya ekonomik yaptırımlar yapılması ve savaş suçlarının kayıt altına alınması gerektiğini savundu.
Sol Parti milletvekilleri ise Esed rejimine yönelik ekonomik yaptırımların kaldırılmasını isteyerek, söz konusu yaptırımların Suriye halkına yardımcı olmadığını ve sadece karaborsada insanlara mal satan ülkedeki terör örgütlerinin güçlenmesine yol açtığını savundu.