Müslümanlara saldırılar arttı: Hindistan Ruanda yolunda
Ruanda'da 1994'te Tutsi katliamını gerçekleşmeden yıllar önce öngören Soykırım İzleme Örgütü Kurucusu Gregory Stanton, Hindistan'da Hindu çetelerinin Müslümanlara yönelik saldırılarının arttığına dikkat çekti.
ABD Kongresi'ne brifing veren Soykırım İzleme Örgütü'nün kurucusu ve yöneticisi Gregory Stanton, Hindistan'ın Assam eyaleti ve Hindistan tarafından yönetilen Keşmir'de soykırımın erken “işaretleri ve süreçleri” olduğunu söyledi. Müslümanlara yönelik saldırılar Ruanda Katliamı öncesi yaşananları hatırlatıyor. Ruanda'da 1994'te Tutsi katliamını gerçekleşmeden yıllar önce öngördüğünü söyleyen Stanton, Hindistan'da Müslümanlara yönelik bir soykırım gerçekleşebileceği konusunda uyardı. Suçu tahmin etmek, önlemek, durdurmak ve hesap vermek için 1999'da kurduğu sivil toplum örgütü adına konuşan Stanton "Soykırım bir olay değil; bir süreç. Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin izlediği politikalarla Myanmar hükûmetinin 2017'de Arakanlı Müslümanlara yönelik uyguladığı ayrımcı politikalar arasında paralellik var" dedi.
Türkiye gazetesinden Osman Sağırlı'nın haberine göre, son yıllarda uygulanan bazı politikaların Müslümanlara yönelik soykırım işaretleri taşıdığını vurgulayan Stanton “2019'da Hindistan tarafından yönetilen Keşmir'in özel özerk statüsünün iptal edilmesi, Keşmirlilerin yetmiş yıldır sahip oldukları özel özerklikten mahrum bırakılması, aynı yıl bazı dinî azınlıklara vatandaşlık veren Vatandaşlık Değişikliği Yasası ile Müslümanların dışlanması somut örnekler’ dedi. Virginia'daki George Mason Üniversitesinde soykırım çalışmaları ve önleme konusunda eski bir öğretim görevlisi olan Stanton, “Rohingyaların, önce yasalar karşısında vatandaş olmadığı ilan edildi. Ardından şiddet ve soykırım yoluyla sınır dışı edildi. Hindistan’da da Myanmar'a benzer bir senaryonun yaşanmasından korkuyorum. Şu anda karşı karşıya olduğumuz şey, çok benzer bir komplo türü” ifadelerini kullandı. Stanton, Hindutva ideolojisinin "Hindistan tarihine ve Hindistan anayasasına aykırı olduğunu ve Modi'yi hükûmeti ele geçiren aşırılıkçı" olarak nitelendirdiğini söyledi.
RUANDA LİDERİNİ DE UYARMIŞ
Stanton, 1989'da Ruanda Devlet Başkanı Juvénal Habyarimana'yı “Ülkenizde soykırımı önlemek için bir şeyler yapmazsanız, beş yıl içinde burada soykırım olacak” diyerek uyardığını da hatırlattı. 1994 yılında 800.000 Tutsi ve diğer Ruandalıların katledildiğini vurgulayan Stanton “Hindistan’da bunun olmasına izin veremeyiz” dedi. Soykırım İzleme Örgütü, Hindistan’ın batısındaki Gujarat eyaletinde üç günlük toplumlar arası şiddet döneminin 1.000’den fazla Müslüman’ın ölümüyle sonuçlanmasıyla 2002 yılında Hindistan’da soykırım uyarısı yapmaya başladı. Bengaluru merkezli bir hak aktivisti, yazar ve Hindistan'daki Uluslararası Af Örgütünün eski başkanı Aakar Patel, raporların “çok ciddiye alınması” gerektiğini söyledi. Patel "Hindistan’daki Müslümanlara karşı sivil şiddet sırasında devlet ya kışkırtıyor ya da durdurmak için yeterince adımlar atmıyor” dedi.
ESKİ BAKANIN EVİ YAKILDI
Kasım ayında Hindu aşırılık yanlıları, Modi döneminde gelişen Hindu milliyetçiliğini, DEAŞ gibi “aşırı gruplar” ile karşılaştıran Müslüman eski dışişleri bakanı Salman Khurshid'in evini ateşe verdi. Öte yandan Hindu dinî liderlerinin toplu katliamlar ve Müslümanlara karşı silah kullanımı çağrısında bulunduğu sosyal medyada viral olan videolar, Yüksek Mahkemenin Uttarkand eyaletinde nefret söylemi hakkında soruşturma açılmasına sebep oldu. Modi'nin partisi BJP'yi, 2014'te iktidara geldiğinden beri radikal Hindu milliyetçileri tarafından Müslümanlara ve diğer azınlıklara yönelik zulmü teşvik etmekle suçlanıyor.
BAŞÖRTÜLÜ ÖĞRENCİLER DERSLERE ALINMIYOR
Hindistan'ın güneyindeki Karnataka eyaletinde devlet okulunda, bir grup Müslüman öğrencinin haftalardır derslere başörtüsüyle girmesine izin verilmiyor. Udupi'deki kadınların gittiği okulun dört öğrencisi, sınıfta başörtüsü takmalarına izin verilmediği gerekçesiyle ay başından bu yana sınıflarının dışında kamp kuruyor. Öğrencilerin aileleri, yetkililerle bir araya geldi ancak iki haftadan fazla süredir kız öğrencilerin mağduriyeti devam ediyor. Okul müdürü Rudra Gowda, öğrencilerin okul binasında başörtüsü takmalarına izin verildiğini ancak sınıfların içinde yasaklandığını söyledi. Benzer bir olay, bu ayın başlarında eyaletteki başka okulda da yaşanmıştı. Koppa'da bir devlet okulunda Hindu öğrenciler, derslere başörtüsüyle katılan Müslümanları protesto etmek için Hinduizm'i temsil eden safran renkli eşarplar takmıştı. Müslümanlar 1,4 milyarlık Hindistan nüfusunun yaklaşık yüzde 14'ünü oluşturuyor.