İlk turda insani konularda ilerleme sağlanamadı
İç savaşa siyasi çözüm bulmayı amaçlayan Suriye barış görüşmelerinin ilk turunda, insani konularda hiçbir ilerleme sağlanamadı.
Suriye’deki iç savaşa siyasi çözüm arayan görüşmelerin ilk turu, taraflar arasındaki derin görüş ayrılıklarını ortaya koyarken, süreçte ilerlemenin ABD ve Rusya’nın taraflar üzerinde baskısına bağlı olduğunu gösterdi. Birleşmiş Milletler arabuluculuğunda 24 Ocak’ta başlayan Cenevre görüşmeleri, BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi El Ahdar el-İbrahimi’nin isteğiyle “insani konularda” istişarelerle başladı. İbrahimi, zorlu siyasi konularda müzakerelere geçmeden taraflar arasındaki buzları eritebilmek için insani konulara ve güven artırıcı önlemlere öncelik verdi. Suriye muhalefeti ile rejimin müzakere heyetleri ilk kez 25 Ocak’ta, İbrahimi’nin arabuluculuğunda BM Cenevre ofisinde masaya oturdu. Suriyeli muhalifler görüşmede, ilk adım olarak aylardır abluka altında tutulan Humus’ta kuşatmanın kaldırılmasını, insani yardım konvoyunun kente girmesine izin verilmesini istedi.
İlk tur görüşmeler süresince, hemen her adım için Şam’a danışan rejimin müzakere heyeti, bir gün sonra yapılan ikinci yüz yüze görüşmede Humus konusunda karşı öneriyle geldi. Esad yönetimi, Humus’taki eski şehirden isteyen kadın ve çocukların derhal çıkabileceklerini İbrahimi’ye iletti. Ancak rejim, kuşatma altındaki kentten diğer kişilerin çıkabilmesi için öncelikle isim listelerini talep etti. Muhalifler ise Esed rejiminin, “insanları aç bırakmayı bir savaş silahı gibi kullandığını”, Humus’taki demografiyi değiştirmeyi amaçladığına işaret ederek, geçmişte kuşatma altındaki kentlerden anlaşma yoluyla ayrılan muhaliflerin akıbetinin belirsiz olduğunu vurguladı. Rejimin önerisini geri çeviren muhalefet heyeti öncelikle “uluslararası hukuka aykırı” olduğunu vurguladığı ablukanın kaldırılmasını ve insani yardımlara izin verilmesini talep etti. İnsani konuların ele alınmasına devam edilen 26 Ocak’taki görüşmelerde muhalifler, tutuklu kadın ve çocukların isim listesini BM aracılığıyla karşı tarafa ileterek, bu kişilerin derhal serbest bırakılmasını önerdi. Rejim heyeti ise cezaevlerinde çocuk bulunmadığı savunmasını yaparak, bu öneriye olumsuz karşılık verdi.
Taraflar, görüşmelerin ilk 3 gününde insani konularda hiçbir ilerleme sağlayamazken, dördüncü günde siyasi konulara geçilmesi, ülkede demokrasiye geçişi sağlayacak bir “geçiş yönetimi” kurulmasını öngören Cenevre Bildirisi’nin tartışılması kararlaştırıldı. Ancak Suriye rejimi, 27 Ocak’taki görüşmede 5 maddelik bir ilkeler listesini masaya getirerek, siyasi görüşmelerin bu belge çerçevesinde yapılmasını önerdi. Muhalifler ise önceliğin, ülkede “geçiş yönetimi” kurulması olduğunu vurgulayarak, rejim temsilcilerini, “görüşmeleri raydan çıkarmaya çalışmakla” suçladı. Rejimin müzakere heyeti, 28 Ocak’ta yapılan görüşmelerde bu kez ABD’nin muhaliflere silah yardımı yapacağı haberlerini gündeme getirerek, bunun Cenevre sürecine aykırı olduğunu, dışarıdan müdahalelerin kınanması gerektiğini kaydettiler. Rejim heyetinin sunduğu taslak bildiriyi tek yanlı bulan ve geri çeviren muhalifler, Cenevre Bildirisi temelinde geçiş yönetimi müzakerelerine geçilmesi talebini tekrarladı. Görüşmelerin tıkanmaya doğru gitmesi, müzakerelerde masada olmayan ancak Cenevre’de günde iki kez bir araya gelen ABD ve Rusya heyetleri arasında yoğun görüşmeleri beraberinde getirdi. Diplomatik kaynaklara göre, bu görüşmelerin ardından Rusya’nın Suriye yönetimiyle teması rejime adım attırdı. Suriye yönetimi 29 Ocak’ta yapılan 6. gün görüşmelerinde, Cenevre Bildirisi üzerinde bazı çekinceleri olduğunu ancak bu çerçevede görüşmelere hazır olduğunu bildirdi.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’nun (SMDK) sözcüsü Luey Safi, bunun olumlu bir adım olduğunu belirtirken “Ancak tartışma düzenini değiştirmek istiyorlar, geçiş yönetimi konusunu en geriye atma konusunda da çabalarını sürdürüyorlar" açıklamasını yaptı. Tarafların geçiş yönetimini ele aldıkları 6. ve 7. gün görüşmelerinde herhangi bir ilerleme sağlanamadı. Rejim heyeti, Cenevre Bildirisi çerçevesinde öncelikle şiddet ve terörle mücadele konusunun ele alınması gerektiğini iddia ederken, Suriyeli muhalifler önceliğin geçiş yönetiminin kurulmasına verilmesi gerektiğini, ancak bu şekilde şiddet ve terörün son bulabileceğini kaydettiler. Cenevre’deki 7. gün, tarafların aynı salonda bir araya geldiği ancak henüz el sıkışmadıkları ve karşılıklı konuşmadıkları barış görüşmelerinde bir ilke sahne oldu. Suriye muhalefetinin başmüzakerecisi Hadi el-Bahra, görüşme öncesinde iç savaşta ölenler anısına saygı duruşunda bulunma önerisini BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi El Ahdar el-İbrahimi’ye iletti. Öneriyi rejimin müzakere heyetine başkanlık eden Büyükelçi Beşşar Caferi de kabul ederken, tüm heyet üyeleri ayağa kalkarak iç savaşta ölenler anısına saygı duruşunda bulundu.
Cenevre görüşmelerinin ilk turundaki son görüşme 31 Ocak’ta yapıldı. Taraflar bu toplantıda, görüşmelerin ikinci turuna 10 Şubat’ta başlanmasını kabul ederken, müzakere zemini ve öncelikli konular hakkında uzlaşmaya varamadı. BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi El Ahdar el-İbrahimi, ilk tur sonunda düzenlediği basın toplantısında, "Taraflar arasındaki uçurum hala derin, aksi gibi davranmak yararsız olur. Ancak, tartışmalarımız sırasında çok küçük de olsa ortak bir zemin bulunduğunu gözlemledim" dedi. Görüşmelerin ilk turunda taraflara, geçiş süreci, oluşturulması düşünülen geçiş yönetiminin yetkileri, yapısı ve işleyişine dair ayrıntılı sorular içeren 4 sayfalık bir belge veren İbrahimi, ikinci turda bu sorularına taraflardan yanıtlar bekliyor. İlk turun bir başlangıç niteliğinde olduğunu, tarafların 3 yıl sonra ilk kez masaya oturmalarının önemli olduğunu vurgulayan İbrahimi, ikinci turda üzerinde karşılıklı anlaşılacak bir gündem çerçevesinde daha esaslı görüşmeler yapmayı hedeflediğini açıklamıştı. Suriye barış görüşmeleri, ABD ve Rusya’nın inisiyatifiyle 2012’de toplanan Cenevre-1 Konferansı'nda kabul edilen ve uluslararası toplumun desteğini alan Cenevre Bildirisi temelinde yürütülüyor. Cenevre Bildirisi, Suriye’de iç savaşa son verme hedefiyle siyasi bir geçiş sürecinin başlatılmasını ve tarafların karşılıklı rızasıyla kurulacak ve tam yetkiye sahip olacak bir geçiş yönetimi kurulmasını öngörüyor. Suriye muhalefeti ve rejimin müzakere heyetleri, 22 Ocak’ta toplanan Cenevre-2 Konferansı’ndan iki gün sonra BM arabuluculuğunda BM Cenevre ofisinde barış görüşmelerine başlamıştı.