Tgrt Haber

İsrail-BAE anlaşması Dahlan'ın Arap ülkelerinin 'aracı' haline geldiğini ortaya koydu

11 Eylül 2020 13:40
İsrail-BAE anlaşması Dahlan'ın Arap ülkelerinin 'aracı' haline geldiğini ortaya koydu

Filistinli uzmanlar, İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki normalleşme anlaşmasının, Fetih Hareketi'nden ihraç edilen Muhammed Dahlan'ın Arap ülkelerinin elinde bir "araç" haline dönüştüğünü gün yüzüne çıkardığı yorumunda bulundu.

ABD Başkanı Donald Trump'ın 13 Ağustos'ta duyurduğu İsrail ile BAE arasındaki ilişkileri tamamen normalleştirme anlaşmasının bu ay içinde imzalanması bekleniyor.

BAE, 1979'da Mısır'ın ve 1994'te Ürdün’ün ardından İsrail ile normalleşme anlaşmasına varan üçüncü Arap ülkesi oldu.

Bu durum Filistin tarafının tepkisini çekse de Fetih Hareketi'nden ihraç edilen ve BAE'ye yerleşerek Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid Al Nahyan'ın danışmanlığını yapmaya başlayan Muhammed Dahlan'dan destek geldi.

Filistinli siyaset uzmanları ve analistler, İsrail-BAE anlaşması gölgesinde Dahlan'ın tutumunu AA muhabirine değerlendirdi.

"Dahlan BAE ve bazı Arap ülkelerinin maşası haline geldi"
İşgal altındaki Batı Şeria'nın Cenin kentindeki Arap Amerikan Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eymen Yusuf, İsrail ile BAE arasında yapılan anlaşmanın Filistin davasına doğrudan siyasi ve stratejik etkileri olacağını belirtti.

Yusuf, "Dahlan ve yandaşları BAE ve bazı Arap ülkelerinin maşası haline geldi. Onların elinde bir araca dönüştü. 'Dahlan akımı' Batı Şeria ve Gazze'de bazı sorunlar çıkarmak için kullanılıyor ve bu şekilde Dahlan Filistin'de yönetime alternatif gösterilmeye çalışılıyor." ifadelerini kullandı.

Dahlan'ın BAE hatta İsrail aracılığıyla Filistin'de yönetime gelmesinin mümkün olmadığı öngörüsünde bulunan Yusuf, "Filistin halkının, davasına olan bağlılığı ve adaleti, Dahlan akımının önünde engel teşkil edecek. Filistin'e alternatif olarak pazarlanma çabalarına rağmen kısa ve orta vadede Dahlan akımı başarılı olamayacak." dedi.

BAE-İsrail anlaşmasını destekleyen tek Filistinli
Dahlan'ın, BAE ile İsrail arasındaki anlaşmayı destekleyen tek Filistinli olduğunu söyleyen Yusuf, bunun Dahlan'ın Filistin mutabakatının dışında kaldığını gösterdiğini sözlerine ekledi.

Filistinli siyaset uzmanı Abdulmecid Suveylim, "Dahlan'ın bu anlaşmayı desteklemesi, BAE ile olan sıkı ilişkilerini bir kez daha teyit etti. Ayrıca Filistin davası karşıtı tutumunu gün yüzüne çıkardı." değerlendirmesinde bulundu.

Suveylim, Dahlan'ın desteğinin ayrıca bu anlaşmanın Filistin davası için tehlike oluşturduğu düşüncesinde hemfikir olan tüm Filistinli gruplara da karşı olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti.

Dahlan'ın, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın halefi olarak sahaya sürülmek istendiği yorumlarını değerlendiren Suveylim, "Dahlan, halkın ve Filistinli grupların karşı olması neticesinde burada siyasi hayata dahil olamayacak." diye konuştu.

Yabous Stratejik Araştırmalar Kurumundan Filistinli araştırmacı Süleyman Beşarat, Dahlan'ın BAE, ABD ve İsrail ilişkileriyle mali ve siyasi destek toplamaya çalıştığına, BAE-İsrail anlaşmasının Dahlan'ın konumunu güçlendirdiğine işaret etti.

Beşarat, ancak Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın, Dahlan'ın Batı Şeria'ya dönme ve siyasi hayata girme emelleri önünde temel engel teşkil ettiğini ekledi.

Muhammed Dahlan kimdir?
Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus kentinde 1961'de dünyaya gelen Dahlan, Fetih Hareketi içindeki çalışmaları nedeniyle genç yaşta İsrail hapishaneleri ile tanıştı. Dahlan girdiği İsrail hapishanelerinde İbranice öğrendi.

1993'teki Oslo Anlaşması'nın ardından Gazze'de oluşturulan 20 bin kişilik Filistin Önleyici Gücü'nün başına geçerek CIA ve Mossad'ın yanı sıra Arap ve Batılı istihbarat servisleriyle sürekli temas haline giren Dahlan, Filistin lideri Yasir Arafat ile rekabet etmeye başladı.

Dahlan'ın liderlik ettiği önleyici gücün hapishanedeki Hamas üyelerine işkence ettiği iddiaları ve elde ettiği güç nedeniyle Gazze'nin adı "Dahlanistan" olarak anılmaya başladı.

ABD ve İsrail ile "şüpheli" ilişkiler geliştiren Dahlan, İsrail'in Gazze'deki işgalini sürdürdüğü süre boyunca kanlı siyasi hamlelerle pozisyonunu daha da güçlendirmeye devam etti.

Dahlan'ın "kendi kontrolündeki özel ordusu için Hamas ve diğer İslami gruplara karşı kullanmak üzere ABD ve İsrail'den silah aldığı" iddiaları da büyük yankı uyandırdı.

İsrail'in 2005'te Gazze'den çekilmesi ve 2006'daki seçimlerin Hamas'ın zaferiyle sonuçlanmasının ardından Dahlan, Fetih Hareketi saflarında Hamas'a karşı "kanlı ve kirli bir iç çatışma" başlattı.

Hakkındaki "Arafat'ı öldürdüğü ve görevi süresince zimmetine geçirdiği paralarla bir servet elde ettiği" iddiaları nedeniyle Dahlan, 2011'de Batı Şeria'yı terk ederek BAE'nin başkenti Abu Dabi'ye yerleşti.

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...