İsrail, Hamas'a karşı taktiksel zafer elde etse de stratejik zaferi sıfır!

İsrail ordusu, Gazze'de şimdiye kadar 18 bine yakın sivili öldürse de devasa, gelişmiş, yüksek teknolojili silahlarıyla henüz bir zafer kazanamadı. Gazze'ye 65 gündür bombalar yağarken İsrail, ilk olarak Hamas'a yönelik kara saldırısını Gazze'nin kuzeyinde yoğunlaştırdı ardından da 'güvenli' olduğunu iddia ettiği şeridin güneyine doğru kaydı. Savaşın durdurulması yönündeki uluslararası baskı artarken belirlenen hedeflerine ulaşmaya halen çok uzak olan İsrail ordusu büyük kayıplar veriyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dünyanın dört bir yanından gelen ateşkes çağrılarına kulaklarını tıkadı. Kendi ülkesindeki halkın da ''Savaşı durdur'' çağrılarını duymamazlıktan gelen Netanyahu'ya karşı eleştiriler her geçen gün daha da sert bir hal alıyor. Özellikle İsrailli esir ailelerinin hedefindeki Netanyahu'ya karşı Tel Aviv'de sokaklar dolup taşıyor. 

İsrail ordusu da 65 gündür herhangi bir zafer elde edemeyip Hamas'ın güçlü direnişine takılınca eleştiri okları onlara da döndü. Yedioth Ahronoth'un Gazze'deki güçlere eşlik eden askeri muhabiri Yossi Yehoshua, şu ana kadar Hamas'a karşı binlerce taktik zafer kazanıldığını, stratejik bir zaferin ise hala eksik olduğunu söyledi.

''HAMAS KEŞKE SÖYLENDİĞİ GİBİ 'KORKAK' OLSAYDI''

Nahum Barnea da Yedioth Ahronoth gazetesinde kaleme aldığı yazıda şunları söyledi:

“Ordu liderliği, bir çözüme ulaşmadan, savaşın tozu dumanı yatıştıktan sonra dahi övünülecek başarılar olmadan, mevcut noktada çatışmayı durdurmakla yetinmiyor. Askeri açıdan bakıldığında Han Yunus cephesine yapılacak kara saldırısı acı verici bir son şans. Sonrasında gidişat nereye? Hamas'a hayır, İsrail ordusuna hayır, evlerinden yurdundan edilen 1 buçuk milyon Filistinliye hayır. Ordunun Hamas lideri Sinvar'ın Gazze'deki evini kuşatmasıyla övünmesi, İsrail Başbakanı’nın kendi kendine anlattığı bir hikaye. Bunu bize de anlatıyor. Çatışmalar şiddetli. Hamas’ın ateşi ve kaydedilen dost ateşleri her gün ölümlere neden oluyor.”

Barnea sözlerini şöyle sürdürdü:

“Han Yunus'taki çatışmanın Hamas'ın gerçekten parçalanmasına ve liderlik kesiminin tasfiyesine yol açması iyi olurdu. Bu bir olasılık, bir umut ve bir iddia. Savaşçıların ve kaçırılanların hayatlarının tehlikeye gireceği kesin. Hamas son savaşını Gazze Şeridi'nin kuzeyi, Beyt Lahiya, Şucaiyye ve Cebaliye'nin yanı sıra güneyde de sürdürüyor. Füzeleri fırlatıyor, propaganda filmleri çekiyor ve kaçırılanların kaderi hakkında kararlar alıyor. Ulusal morali yüksek tutmakla ilgilenen televizyon muhabirleri ise Hamas üyelerini zavallı korkaklar olarak tanımlıyor. Keşke korkak olsalardı. Korkak olsalardı da ellerini ve beyaz bayraklarını kaldırarak tünellerden topluca çıksalardı.”