Tgrt Haber

İşte Musul operasyonunun şifreleri

05 Ekim 2016 11:30
İşte Musul operasyonunun şifreleri

Terör örgütü DAEŞ'in elinde tuttuğu en büyük kent için düğmeye basılıyor, bölgeye çevrilen ABD ve Fransa'nın uzun menzilli füze rampaları hedefleri 20 saniyeden az zamanda vurabilecek. Ankara ise, Barzani'nin davetiyle harekâta katılmayı planlıyor.

DAEŞ'İ Irak'ın ikinci en büyük kenti Musul'dan çıkartmak için yakın zamanda gerçekleştirilecek olan operasyonla ilgili planlar yavaş yavaş kamuoyuna sızıyor.İngiltere Dışişleri Bakanı Michael Fallon Musul'la ilgili askeri iş birliği anlaşmalarının 23 Eylül'de neticelendirildiğini söyledi. Fallon, 'kuşatma operasyonunun önümüzdeki birkaç hafta içinde başlayacağını' söyledi ve "Musul önümüzdeki bir kaç ay içinde özgürleşecek" dedi. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan daha da ileriye gitti ve yardıma hazır bir şekilde, operasyonun başlangıç tarihini 19 Ekim olarak açıkladı. Kesin olarak söylenebilecek bir şey var ki o da Musul'un kurtarılmasının çok aşamalı bir operasyon olacağı.
Habertürk gazetesinden Muharrem Sarıkaya, Türkiye'nin Musul operasyonunda kesinlikle yer alacağını yazdı. Sarıkaya, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'ın sözlerini aktardı: "Musul operasyonunda kesinlikle olacağız, Suriye’de ise El Bab’a kadar gideceğiz. Ama kendi yöntemimiz içinde ilerleyeceğiz..."
Sarıkaya'ya göre, Bağdat yönetimi Türkiye'nin operasyonda yer almasını istemiyor ancak kuzeydeki Kürt yönetiminin lideri Mesut Barzani Ankara'yı davet etti:
"Hükümetin konuyla ilgili etkin ismi, 'Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Lideri Barzani’nin davetiyle gideceğiz' dedi. Aktardığına göre Bağdat ve Washington’un, operasyona Türkiye’nin katılmasına yönelik olumsuz tutumuna karşılık IKBY Lideri Barzani’nin daveti için bir noktaya gelinmiş. Etkin isim, 'Barzani’nin geçmişte Bağdat’la yaşadığı sorunlara, Musul operasyonu sonrası karşılaşacakları eklendiğinde, Türkiye dışında alternatifinin bulunmadığına ve her şartta daveti yapacağına' inanıyor."

Kritik merkez: Kayarah Askeri Üssü
Washington Institute for Near East Policy'den Michael Knights ise, BBC Türkçe'ye harekatın detaylarını yazdı:

"Öncelikle Kayarah Hava Üssü'nde bir lojistik merkezin oluşturulması gerekiyor. Musul'un 60 km güneyindeki bu üs, Temmuz ayı başlarında Irak Güvenlik Güçleri tarafından DAEŞ'ten geri alınmıştı. Bunun ardından hava üssü; mühimmat, yakıt ve istihkakların doğrudan cepheye ulaştırılması için kargo uçaklarının inebilmesi amacıyla yeniden düzenlendi.

Böylece bunların 185 kilometre güneydeki, Bağdat yakınlarında bulunan askeri depolardan kamyonlarla kuzeye taşınmasına gerek kalmadı.

Uzun menzilli füze rampaları

Şimdiye kadar yaklaşık 560 ABD'li askeri danışman operasyonda danışmanlık yapmak ve Irak güçlerine eşlik etmek için Kayarah'a sevk edildi. ABD ve Fransa'nın uzun menzilli füze sistemleri buraya mevzilendirildi. Bunlar arasında Musul'la aradaki mesafenin yarısına kadarki bölgeye kadar menzili olan seyyar obüsler de var.

Yine aralarında bulunan roket rampaları ise şu anda dahi doğrudan kenti hedef alabilecek menzile sahip. Bunlardan atılan roketlerin hedefi vurması 20 saniyeden az zaman alacak. Ayrıca hedefi kesin olarak vurabiliyorlar.

Kayarah Musul'u özgürleştirecek Irak güçleri için aynı zamanda bir toplanma noktası. Ülkenin farklı yerlerinden toplananlar burada, temel olarak Irak ordusu güçlerinin çok etnik ve çok mezhepsel yapılı ulusal birimlerine dahil ediliyor.

Hâli hazırda, Irak ordusu ve özel güçlerinden saldırı için hazır 11 tugay bulunuyor. Her tugayda yaklaşık 200 asker yer alıyor. Bunun yanında aşiretlerden ve paramiliter polis güçlerinden oluşan beş birim de hazır bekliyor. Çoğunluğu Musul bölgesindeki Sünni Araplardan oluşan bu birimlerde toplam 6000 kişi bulunuyor.

Musul'u tecrit etmek

Kürt Peşmerge güçleri ile Kürt güçler destekli ve mikro azınlıkların (Hıristiyanlar ve Kakailer) savaşçı verdiği paramiliter polis birimleri de Musul'u kuzeydoğudan çevreliyor. Bu güçler kente yönelik ablukayı bu taraftan kapatacak.

Bunun yanında, Irak'ın Şiilerin yoğun olarak yaşadığı güney kesiminden gelen güvenlik gönüllülerine, operasyonu, Musul'un Sünni sakinlerini telaşlandırmadan, dolaylı olarak desteklemelerine izin verilmesi planı üzerinde çalışılıyor gibi görünüyor.

Şii Haşdi Şabi (Halk Seferberlik Güçleri) milisleri, Kayarah'ın güneyindeki ve Musul'un batısındaki boş kırsal alanları ve yolların güvenliğini sağlamaları için değerlendirilecek ancak kent savaşında kullanılmayacaklar.

Çölden saldırı

Operasyonun ikinci aşaması Musul'un dış mahallelerine doğru çok yönlü olarak gerçekleştirilecek bir ilerleme harekâtı olacak.

Büyük ihtimalle Musul'un güneyindeki dış bölümlerine ulaşıldıktan sonra ana hücum alanı, Dicle Nehri'nin batı yakasındaki Bağdat-Musul otoyoluna doğru çekilecek.

Bir başka kolsa Musul'un batısının dış bölümünden kurulabilir. Bu hat, çölün içinden petrol boru hatları ve buradaki yollar boyunca uzanacak.

Bu kol, kenti bu yönden kapatacak ve IŞİD'in takviye güç getirmesini ya da Suriye'ye kaçmasını engelleyecek. Son olarak, bir grup askeri güç de Dicle'nin doğu yakasından Musul'a doğru sıkıştırma yapabilir.

Bu güçler de kentin doğu bölümünü hedefleyecektir. Bu aşama gelişigüzel bir şekilde gelişecek. Bir gün kolay bir şekilde 16 kilometrelik kazanım elde edilecek.

Başka bir günse IŞİD'in güçlü olduğu bir yerde sert bir çatışma yaşanacak veya tedarik gelmesini beklemek için ara verilecek. Irak Güvenlik Güçleri ve Halk Seferberlik Güçleri'nin, hava saldırılarının aralarında serpiştirilmiş şekilde, geri adım atmayan IŞİD'lileri yok etmek için, geniş araç konvoylarıyla çöle akın etme görüntüleri oluşacak.

ABD'deki 8 Kasım yapılacak başkanlık seçimine kadar Musul'un kenar bölgelerine birkaç noktadan varılacak olması muhtemel görünüyor. Asıl çatışmalarsa muhtemelen Kasım ve Aralık aylarında başlayacak.

Öncelikle kente yakın bir alanda, takviye de edilebilecek yeni bir operasyon üssü kurulacak. Örneğin güneydeki Musul havaalanı gibi…

Bu, Irak Güvenlik güçleri ve koalisyona; karargâhlarını, ikmal malzemelerini ve ağır silahlarını konumlandırabilecekleri bir yer sunacak.

Sivillere dair kaygılar

Irak ve koalisyon güçleri için sivillerin durumu ise 'alengirli' bir mesele olacak. Musul'da belki de şu an 700 bin kişi bulunuyor olabilir. Yani Musul, bugüne kadar Irak'ta IŞİD'e yönelik savaş kapsamındaki kurtarma operasyonları bağlamında, operasyon yapılan yerler arasındaki en büyük nüfusa sahip.

Kurtarıcı güçler kentin çeperine dizilirken IŞİD kentten kaçışı artık daha fazla engelleyemeyecek ve yerlerinden ayrılan insanlar büyük sayılarla dışarı doğru akmaya başlayacak. Bu, koalisyon güçlerinin tüm kenti almaya hazır olmadan önce Musul'a yaklaşmakta temkinli olacak olmasının da nedenlerinden biri.

Musul'daki sivillere önerilen, çatışmalar sırasında yerlerinde kalmaları ve çömelmeleri. Sivillerin sokaktan uzak tutulması IŞİD araç ve savaşçılarına odaklanan hava saldırılarının daha 'temiz' olmasını da sağlayacak.

Koalisyon, aylardır bölgedeki IŞİD militanlarını izlemeye almış durumda. Onların hareketlerini ve savunma hazırlıklarını inceliyor. Hava saldırıları, koalisyonun, örgütün savunma hatlarını kırmak istediği yerlerde artırılacak.

IŞİD komutanları yoğun olarak hedef alınacak. Böylece birbirine bağlı bir savunma hattı kurmayı hedefleseler de bunun için gerekli olan hareket kabiliyetleri aksatılacak.

Bununla birlikte IŞİD sonuçta, Musul kenti için çok sert bir mücadeleye girmeyebilir.

Musul'un düşüşü hızlı mı olacak?

Buradaki kentsel alan daha önce savunma girişiminde bulundukları yerlerden çok daha büyük. Bu alan, yaklaşık 16 kilometre uzunluğunda ve 48 kilometre çapında. Bu, Ramadi kentindeki savunma hattının yaklaşık iki katı.

Bunun yerine yaklaşık iki bin ila üç bin IŞİD militanının, güçlü bir şekilde savunmak için birkaç mahalleyi belirlemesi muhtemel. Musul'un batısındaki eski idari merkezin bulunduğu bölge, sembolik önemi olan bir yer ve kent burası alınıncaya kadar kurtulmuş sayılamayacak.

Kentin tarihi kısmı ise dar sokaklarla dolu. Güvenlik güçlerinin burada askeri araç ve ağır silah kullanması; hava saldırılarının gerçekleştirilmesi kolay olmayacak.

Kaçacak IŞİD savaşçılarının yaşadığı yerlerden ayrılan insanlardan ayırt edilmeleri gerekecek. Hukuk ve düzenin de çabuk ama insani bir şekilde yeniden tahsis edilmesi gerekecek. Bu görevlerin gerçekleştirilmesi ise askeri operasyonundan kendisinden çok daha zor olabilir."
 

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...