Kalp krizi silahından ölüm öpücüğüne kadar! Modern savaşın şeytani derecede ölümcül aletleri

Eski moda aletlerin birer patlayıcıya dönüşeceğini kimse tahmin etmiyordu. Ta ki bu hafta İsrail'den Lübnan Hizbullah'ının eski tip çağrı  cihazları patlatılıp en az 20 kişinin ölümüne ve binlerce kişinin yaralanmasına neden olana kadar.

Bu, son yılların en cüretkar casusluk eylemlerinden biri; İnsanların ceplerinde bombaların patladığı ve teknolojik aletlere yaklaşırken iki kere düşündüğü bir olay.

Ancak bu, ajanların gündelik nesneleri öldüren silahlara dönüştürmek için ustaca teknolojiyi kullandıkları ve bubi tuzakları inşa ettikleri tek zaman değil.

Eski bir üst düzey İngiliz Askeri İstihbarat subayı olan Philip Ingram, bu aletlerin ne kadar ölümcül olduğu hakkında açıklamalarda bulundu.

Çatışmalardaki kendi deneyimlerinden söz ederken, “Oyuncakların, gündelik eşyaların patlayıcılarla donatıldığını gördük - sürekli endişeleniyorsunuz. Londra sokaklarında zehirli saçmalarla dolu şemsiyeler kullanıldı. Salisbury'de Novichok kullanıldı. İnsanlar mikrodalga silahları bile keşfetti. Savaşta yeni silahların kullanılması alışılmadık bir durum değil.” ifadelerine yer verdi. 

PATLAYAN KOLTUK BAŞLIKLARI

2008 yılında, o zamanlar Hizbullah'ın iki numaralı ismi olan Imad Mughniyeh, İran devriminin 29. yıldönümünü kutlamak üzere Şam'daydı.

Ancak yola çıktıktan dakikalar sonra bir patlama arabasını havaya uçurdu ve çevredeki sokaklarda yankılandı. Aracına gizlice giren kişiler, sürücü koltuğundaki koltuk başlığı, içinde küçük bir yüksek patlayıcı bulunan replikası ile değiştirdi. Imad Mughniyeh, olay yerinde hayatını kaybetti.

'KALP KRİZİ SİLAHI'

ABD'nin kendi Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA), cephaneliklerinde bulunan alet ve cihazlar konusunda çok gizlidir. Ancak zaman zaman, böyle bir örgütün neler yapabileceğine dair bir fikir edinebiliyoruz.

1975 yılında kongrede yapılan bir oturumda CIA'in elinde iz bırakmadan öldürebilecek bir silah olduğu ortaya çıktı. Bu silaha “kalp krizi silahı” adı verilmişti çünkü herhangi bir kurban için resmi ölüm nedeni her zaman kalp krizi olacaktı.

Silah, su ve kabuklu deniz ürünleri toksininden oluşan donmuş bir dart atıyordu. Kurbanın içine girdiğinde ok eriyerek zehri kurbanın vücuduna bırakıyordu.

GERİDE İZ BIRAKMIYOR

Kabuklu deniz ürünleri toksinleri daha sonra kardiyovasküler sistemi kapatarak kalp krizini mükemmel bir şekilde taklit ediyor ve sadece birkaç dakika içinde ölüme neden oluyordu.

Geriye kalan tek iz, dartın vücuda girdiği yerde küçük kırmızı bir iz olacaktı ki ne aradığınızı bilmiyorsanız bunu fark etmeniz imkansızdı. 

Geliştirilmesi, CIA'de genç bir araştırmacı olan Mary Embree'den tespit edilemeyen bir zehir bulması istendiğinde başladı. Silahı çevreleyen gizlilik nedeniyle, hiç kullanılıp kullanılmadığı bilinmemektedir.

Ancak silahın varlığını ortaya çıkaran Senato komitesi, Küba lideri Fidel Castro ve Dominik Cumhuriyeti lideri Rafael Trujillo gibi liderlere suikast planlarını da araştırmıştı. Ancak böyle bir operasyonun gerçekleşmesi pek olası değildi.

Daily Star'a konuşan terörizm uzmanı Anthony Glees şunları söyledi:

“Castro gibi birinin etrafında büyük bir güvenlik zafiyeti olmadığı sürece böyle bir operasyonun gerçekleşmesi mümkün olmadığı gibi, failin kimliğini tespit etmek de kolay olacaktır.

“Amerikalı bir suikastçının Castro'yu vurması büyük bir uluslararası olay olurdu ve Küba'nın Sovyetler Birliği'nden aldığı koruma göz önüne alındığında gerçekten de bir nükleer savaşa yol açabilirdi.”

ÖLÜM ÖPÜCÜĞÜ

1960'lar, Doğu ve Batı arasında yoğun bir rekabet ve casusluk dönemi olmakla birlikte, aynı zamanda inanılmaz bir ihtişamın yaşandığı yıllardı.

O halde bu ikilinin (Doğu ve Batı) ölümcül bir şekilde bir araya gelmesi kaçınılmazdı. 1965'te Batı Berlin'deki bir kontrol noktasında ABD, normal bir ruj tüpü gibi görünen bir şey taşıyan bir KGB ajanını yakaladı. Ama bu aslında bir silahtı. Gerçek bir ruj tüpü takılabilen cihaz 4.5 mm'lik tek bir atış yapabiliyordu.

Namlunun hedefin yan tarafına bastırılmasıyla çalışıyordu.“Ölüm öpücüğü” olarak adlandırılan şeyi sağlıyordu. Bu Soğuk Savaş cihazı şu anda Washington DC'deki casus müzesinde sergilenmektedir.

SONİK SİLAHLAR

Eski bir üst düzey İngiliz Askeri İstihbarat subayı olan Philip Ingram sonik silahlar hakkında, “Ses silahlarıyla ilgili araştırmalar gördüm. Belirli bir frekansta dalga göndererek insanların vücutlarındaki diyaframı titreştiriyor ve kendilerini şiddetli bir şekilde hasta hissetmelerine neden oluyor.” ifadelerine yer verdi.

Son yıllarda, dünyanın dört bir yanındaki büyükelçiliklerde görev yapan ABD'li diplomatlar baş dönmesi, baş ağrısı, konsantrasyon güçlüğü ve kulaklarında acı veren bir ses gibi garip semptomlar bildirdiler.

Bu fenomen, ilk kez 2016 yılında Küba'nın başkentinde rapor edildiği için Havana sendromu olarak adlandırıldı. Binlerce insan bu durumdan etkilendi, ancak beyin taramaları beyin hasarına dair hiçbir kanıt göstermedi.

NEYİN YA DA KİMİN NEDEN OLDUĞU BELİRSİZ

Bu tuhaf semptomlara tam olarak neyin ya da kimin neden olduğu belirsizliğini koruyor. Ancak pek çok kişi bu diplomatların Rus “yönlendirilmiş enerji” silahlarının hedefi olduğundan şüpheleniyor.

Bu yılın Nisan ayında The Insider tarafından yapılan bir medya araştırması, Rus Askeri İstihbarat Birimi 29155'in üyelerini olayların zamanlaması ve yerleriyle ilişkilendiren kanıtları ortaya çıkardı.

Soruşturma, birimdeki bir subayın “öldürücü olmayan akustik silahlar” geliştirme çalışmaları nedeniyle ödüllendirildiğini ortaya çıkardı.  Bununla birlikte Philip, kaynağın henüz doğrulanmadığını ve bu nedenle düşmanca bir aktör olduğu iddialarının “spekülasyon” olduğunu hatırlattı.

DİSTOPİK KÖPEKLER

Bu yılın Mayıs ayında Çin, ünlü dizi Black Mirror'dan fırlamış gibi görünen bir silahı dünyaya tanıttı. Kamboçya'da yapılan askeri tatbikatların görüntülerinde, sırtına otomatik tüfek monte edilmiş bir robot köpeğin bir piyade birliğini bir binaya doğru yönlendirdiği görülüyor. 

Robot köpekler çok yönlüdür ve neredeyse her türlü araziyi kolaylıkla geçebilirler. Yapay zeka ve insansız hava araçları ile birlikte, savaşın yeni bir çağa girdiğinin bir başka korkunç işareti.