Kaybolan Malezya uçağı ile ilgili yeni komplo teorisi
Kuala Lumpur-Pekin seferi yaptığı sırada Güney Çin Denizi üzerindeyken taşıdığı 239 kişiyle birlikte kayıplara karışan Malezya Havayolları uçağı hakkındaki komplo teorilerine bir yenisi eklendi.
Eski Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed, MH370 sefer sayılı Boeing 777 tipi uçağın kayboluşu nedeniyle Malezya Havayolları ve Malezya’yı suçlamanın adil olmadığını belirterek, olayda uçağın üreticisi Boeing şirketiyle “bazı belli istihbarat teşkilatlarının” parmağı olabileceği ihtimali üzerinde durulmasını istedi.Bunun alışılmadık bir kaza olduğunu ve "uçağın bir yerlerde, belki de Malezya Havayolları’nın amblemini taşımadan mevcudiyetini sürdürüyor olabileceğine" işaret eden Mahathir, uçağın yerini geride bıraktığı kalıntılara veya yakıt izlerine bakarak belirlemeye çalışmanın para kaybı olduğunu savundu.
Kendi blogunda yayımladığı, "Yukarı çıkan aşağı inmek zorundadır" başlığını taşıyan 11 paragraflık yazısında, "Birisi bir şey saklıyor" ifadesini kullanan Mahathir, medyada "her nedense" uçağın üreticisi Boeing şirketi veya Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) bağlantısına değinilmemesini şaşırtıcı bulduğunu dile getirdi.
"Uçaklar güvenli bir şekilde iniş yaparlar veya düşerler ancak kaybolmazlar. Hele de neredeyse süresiz olarak çalışabilen, yüksek depolama kapasitesine sahip güçlü iletişim sistemlerinin olduğu bu günlerde" yazan Mahathir, uçağın izleme sistemlerinin kasten devre dışı bırakılmış olduğuna inandığını belirtti.Boeing şirketince üretilen MH370 sefer sayılı uçağın tüm iletişim ve GPS ekipmanının bu şirket tarafından uçağa yerleştirildiğini belirten Mahathir, "Eğer iletişim ve GPS ekipmanları bozulmuş veya kapatılmışsa Boeing’in bunun nasıl yapılabileceğini bilmesi gerekir ve tabii ki uçağın güvenliği ve çalışması açısından hayati öneme sahip olması nedeniyle bunların kolayca devre dışı bırakılamamasını temin edecektir" dedi.Yazısında Flightglobal adlı bir internet sitesinde John Croft tarafından 2006'da kaleme alınmış bir yazıdan alıntılara yer veren Mahathir, teröristlerin uçuş güvertesinin kontrolünü ele geçirmeye çalışması durumunda uçaktaki "kesintisiz otopilot" olarak adlandırılan sistemin, uçağın pilotları veya telsiz ve uydu linkleri aracılıyla CIA gibi devlet kuruluşları tarafından devreye sokulabileceğine işaret etti.Mahathir, "Pilotların çalkantılı denizde yumuşak iniş yaptıklarını ve sessizce gömüldüklerini hayal edemiyorum. Boeing bu 'terörle mücadele otomatik inişi' olarak adlandırılan sistemi izah etmelidir” dedi.Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’dan 14 ülkeden 227 yolcu ve 12 mürettebat ile havalandıktan sonra 8 Mart’ta Güney Çin Denizi üzerindeyken Malezya ve Vietnam hava trafik kontrolörleriyle telsiz bağlantıs