Tgrt Haber

Kimyasal silahların imhasına 40 milyon avro

16 Ocak 2014 14:00
Kimyasal silahların imhasına 40 milyon avro

KSYÖ Genel Direktörü Üzümcü, Suriye'nin kimyasal silahlarının imhası için 35-40 milyon avro ayırdıklarını, Türkiye'nin katkısının ise 100 bin dolar civarında olduğunu söyledi.

Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (KSYÖ) Genel Direktörü Ahmet Üzümcü, Suriye'nin kimyasal silahlarının taşınması ve imhası için 35-40 milyon avro bütçe ayırdıklarını söyledi. Üzümcü, Suriye'den gelecek kimyasal silahların İtalya'daki bir limanda ABD gemisine transferiyle ilgili temaslarda bulunmak üzere geldiği Roma’da, Türk basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İtalya’ya Dışişleri Bakanı Emma Bonino’nun davetlisi olarak, İtalyan parlamentosunun Savunma ve Dışişleri Ortak Komisyonuna teknik detaylarda bilgi vermek için geldiğini ifade eden Üzümcü, “Bildiğiniz gibi Suriye’deki kimyasal silahların başka yerde imhası eylül ayında kararlaştırıldı. Örgütümüzün icra konseyi ve BMGK, bu yönde karar aldılar. Bu çok olağanüstü bir durum. Dolayısıyla uluslararası toplumun ve ülkelerin yakın işbirliğini gerektiriyor” diye konuştu.
Ülkelerin bu konuda çeşitli önerilerde bulunduğu, ABD, İngiltere ve Almanya gibi ülkelerin imha işlemini üstlendiği bilgisini veren Üzümcü, “Bu çerçevede, Amerikan gemisine nakil için de bir liman gerekiyordu. İtalya, bu yönde bir öneride bulundu” dedi. Ancak hangi limanın kullanılacağının henüz açıklanmadığını dile getiren Üzümcü, şunları kaydetti: “Bu adımı, İtalya’nın uluslararası çabalara olumlu bir katkısı olarak değerlendirmek lazım. Ben de bunu memnuniyetle karşılıyorum. Bu operasyon en fazla iki gün sürecek. Bir gemiden hemen hemen doğrudan diyebileceğimiz bir şekilde, bu konteynerlar, bildiğiniz gibi büyük deniz konteynerleri, kamyonların üzerine yerleştirilecekler ve aynı kamyonlar diğer gemiye doğrudan gidecek. O da rıhtımda olacak ve ona nakledilmiş olacak.” İtalya’daki transfer işleminin ardından imhanın ne kadar süreceği sorusu yöneltilen Üzümcü, “Amerikan gemisindeki imha çalışmalarının 45 ile 90 gün arasında sürebileceği tahmin ediliyor” dedi. İşlem sırasında ortaya çıkabilecek atık maddelerle ilgili soru üzerine de Üzümcü, “Bu kesinlikle söz konusu değil. Hem çevre düzenlemeleri bakımından hem de bizim sözleşmelerin yükümlülükleri bakımından mümkün değil. Bunların hepsi gemide depolanacak. Ticari imha tesislerine gönderilerek, oralarda yakılarak imha edilecek” ifadelerini kullandı. Tesislerin neresi olacağı sorusunun cevabının henüz belli olmadığını kaydeden Üzümcü, ihaleye gidileceğini ve ticari tesislerde bu tip işlemlerin çok olağan olduğunu belirtti.
Kimyasal silahların Suriye’den taşınması ve imhası sırasındaki risklerle ilgili soru üzerine Üzümcü, “Şimdi en zor kısmı, doğrusunu söylemek isterseniz, Suriye içindeki nakliyat kısmı, Lazkiye limanına kadar olan bölüm. Bu oldukça riskli bir nakliyat olacak. Bu konudaki çalışmalar devam ediyor. Bu tamamen Suriye’nin sorumluluğunda gerçekleştirilmesi gereken bir faaliyet” şeklinde konuştu. KSYÖ Genel Direktörü, Norveç ve Danimarka gemilerine yüklenmiş olan silahların da savaş gemileri eşliğinde İtalya’daki limana ulaşacağını ve burada Amerikan gemisine transfer edildikten sonra sürece devam edileceğini açıkladı. Operasyonun genel hatlarıyla ne kadara mal olacağı sorusu da yöneltilen Üzümcü, “Aşağı yukarı bizim ayırdığımız bütçe 35-40 milyon avro civarında” dedi. Türkiye’nin katkısının sorulması üzerine de Üzümcü, “Türkiye’nin katkısı 100 bin dolar civarında” yanıtını verdi. Üzümcü, kimyasal silahların taşınması ve imha edilmesi operasyonunda Suriye içindeki transferin tamamen Suriye makamlarının sorumluluğunda olduğunu, ondan sonrasının ise birçok ülkenin katkısıyla gerçekleşebileceğini ifade ederek, "Bizim bir fonumuz var. Başka ülkelerin yanı sıra Türk hükümeti de buna katkıda bulundu. Ülkeler çeşitli oranlarda katkı yapıyorlar. Sürekli olarak öneriler alıyoruz. İngiliz hükümeti bir takım kimyasal silahları imha edeceğini söyledi. Almanlar aynı şekilde. İtalya fonumuza 3 milyon avro verdi, ayrıca bir liman tahsis edecek. Türk hükümetinin de bunu desteklediğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.  Operasyon boyunca Suriye’deki rejime güvenilip, güvenilemeyeceği sorusu üzerine Üzümcü, “Şu ana kadar, Suriye hükümetinin bizle çalışmaları olumlu yönde gelişti. Herhangi bir zorluğumuz olmadı. Epey ilerleme kaydettik. Bütün tesisleri denetlememiz mümkün oldu, üretim tesisleri kullanılamaz hale getirildi, bütün füze başlıkları imha edildi ve bunların denetlenmesi mümkün oldu. Nakil için hazırlıklar yapıldı, ulaşım araçları temin edildi. Şu ana kadar ilk nakliyat yapıldı, miktar çok büyük değildi ama önemliydi bu. 7 Ocak’ta ilk nakliyat yapılabildi” dedi.
Üzümcü, Esed rejiminin silahların tamamını teslim ettiğine yönelik güvencelerle ilgili soruya karşılık, “Bizim icra konseyi kararımızda da var, bunun bir maddesine göre, eğer bazı ülkelerin Suriye rejiminin kimyasal silah stoklarının tamamını bildirmediğine dair şüpheleri varsa bu şüpheleri bize bildirmeleri gerekiyor ve bizim de bunu acil şekilde araştırmamız gerekiyor. Böyle bir mekanizma mevcut, kullanılmış değil. Bize bu yönde başvuruda bulunulmadı. Bulunulduğu takdirde, çok kısa süre içinde bunları araştırma yeteneğimiz var. Eğer bu yönde bir şey olursa bunu araştırırız ve sonuçlarını da açıklarız” cevabını verdi.
Böyle bir durumda yaptırım olup olmayacağı konusunda da Üzümcü, işin içinde BMGK’nın olduğunu, dolayısıyla Güvenlik Konseyinin bu yönde karar vermesi gerektiğini ifade etti.
Üzümcü, kendisinin daha önce açıkladığı imha projesi için belirlenen takvimin yetişip yetişmemesi hususunda da “Bir kısmı Suriye’de depolarda duruyor. Bunların nakliyatının ne zaman gerçekleşeceğine dair henüz bir zaman çerçevesi veremiyoruz. Haziran sonuna kadar tüm bunların imhasının gerçekleştirilebileceğini düşünüyorum hala. Ama bunu yapabilmek için tabii önümüzdeki birkaç hafta içinde yoğun bir faaliyet gösterilmesi gerekiyor” dedi. Bu konuda da temaslarının sürdüğünü ve dün Lahey’de Suriye yetkilileriyle bir toplantı yaptıklarını söyleyen Üzümcü, “Tabii ABD ve Rusya Federasyonu’nun bu süreçteki ortak liderliği de çok önem taşıyor. Neticede bu süreç tamamen onların Cenevre’de 14 Eylül’de aldıkları kararlar çerçevesinde başlatılabildi ve onların liderliğinde sürdürülmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. Esed rejiminin kimyasal silahlarının bir kısmını Hizbullah’a verdiği ve daha sonra geri almayı planladığı iddiaları üzerine ise Üzümcü, şunları belirtti:
“Bir kere kimyasal silahların izinsiz bir şekilde başka bir ülkeye veya tarafa verilmemesi gerekiyor. Bu bütün taraf ülkeler için geçerli, dolayısıyla böyle bir şey olursa bu sözleşmenin ihlali anlamına gelir. Fakat bu yönde bize bir bilgi ulaşmadı. Bu yönde bir kanıt yok. İddialar var, herhangi bir taraf ülke bize başvuruda bulunup, bunun araştırılmasını isteyebilir. Bu yönde herhangi bir başvuru olmadı.”

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...