Libya'da 2018'de yapılacak seçimlere bir onay daha
Libya'da Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi (TM) tarafından desteklenen General Halife Hafter'e bağlı güçlerin sözcüsü Ahmed el-Mismari, Birleşmiş Milletlerin (BM) eylem planı uyarınca 2018'de yapılacak seçimleri kabul ettiklerini duyurdu.
Mismari, Bingazi'de düzenlediği basın toplantısında, BM'nin eylem planına göre gelecek yıl yapılacak cumhurbaşkanı ve parlamento seçimlerini kabul ettiklerini belirterek, TM'den seçim kanunu çıkarmasını talep etti.
Geç kalınmadan seçim kanununun çıkarılması gerektiğini anlatan Mismari, Hafter güçlerinin seçimler sırasında tüm oy kullanma merkezlerinin güvenliğini sağlamaya hazır olduğunu ancak bu merkezlerden çıktıktan sonra sandıkların sorumluluğunu üstlenmeyeceklerini dile getirdi.
Mismari, Hafter güçlerinin, şeffaflığının garanti altına alınması için seçimlerin BM ve Arap Birliği ile uluslararası toplum gözetiminde gerçekleşmesini şart koştuğunu vurguladı.
General Halife Hafter, geçen 17 Aralık'ta Libyalılara hitaben televizyondan yaptığı konuşmada, BM girişimiyle 17 Aralık 2015'te Fas'ın Suheyrat kentinde varılan Libya Siyasi Anlaşması'nın geçerlilik süresinin dolduğunu savunmuştu. Buna karşın Hafter, söz konusu açıklamalarının uluslararası kesimler tarafından kabul görmemesi üzerine daha sonra seçimlere razı olmuştu.
Libya'daki siyasi tıkanıklık
Libya'da 17 Şubat 2011'deki devrimin ardından yaşanan siyasi istikrarsızlık ve karşıt gruplar arasındaki çatışmalar sonucu biri Tobruk'ta Temsilciler Meclisi (TM), diğeri Trablus'ta Milli Genel Kongre (MGK) olmak üzere iki meclis ve rakip yönetim ortaya çıkmıştı.
BM'nin girişimleriyle 17 Aralık 2015'te Fas'ın Suheyrat kentinde varılan Libya Siyasi Anlaşması uyarınca UMH Başkanlık Konseyi kurulmuştu. BM Güvenlik Konseyi 2259 sayılı kararla Başkanlık Konseyini Libya'nın tek meşru temsilcisi olarak tanımış ancak konseyin sunduğu hükümet listeleri General Halife Hafter'in baskıları nedeniyle Tobruk'taki TM'de onaylanmadığı için süreç tıkanmıştı.
BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame, eylül ayında üç aşamalı bir eylem planı önerisinde bulunmuştu. Selame, eylem planının birinci aşamasının Suheyrat anlaşmasında değişiklik yapılmasını, ikinci aşamasının önceki müzakerelere katılmayan siyasi grupları bir araya getiren ulusal konferans düzenlenmesini, üçüncü aşamasının ise anayasa için referanduma gidilmesini, parlamento ve cumhurbaşkanının da anayasaya uygun olarak seçilmesini öngördüğünü ifade etmişti.