Mahsa Amini eylemlerine katılan Nika Shakarami'yi katlettiler: Burnu kırıktı, kafatası ezilmişti, cesedini bile kaçırdılar
İran'da Mahsa Amini'nin ahlak polisi tarafından öldürülmesinin ardından başlayan protestolardaki şiddet her geçen artıyor. Protestolar sırasında kaybolan 16 yaşındaki Nika Shakarami'nin cesedi 10 günün ardından burnu ezilmiş, kafatası kırılmış halde ailesine teslim edildi. Ailesi Shakarami'nin cesedinin güvenlik güçleri tarafından çalındığını öne sürdü.
İran'da 13 Eylül günü başörtüsünü kurallara uygun takmadığı gerekçesiyle gözaltına alınan Mahsa Amini, komalık bir halde kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Amini'nin ölümünün ardından İran halkı sokaklara döküldü. Rejim ve ahlak polislerine karşı olanların protestolarına polis sert müdahalede bulundu, 154 kişi hayatını kaybetti. 16 yaşındaki Nika Shakarami de Tahran'da bir gösteriye katıldıktan sonra arkaşına güvenlik güçleri tarafından takip edildiğini söyledi ve ortalıktan kayboldu.
KAFATASI EZİLDİ, BURNU KIRILDI
Shakarami'nin ailesi, kızlarının cesedini Tahran'daki bir morgda buldu. Shakarami'nin bir akrabası, genç kızı morgta teşhis için gittiğinde sadece yüzü gösterildi, vücudunun görülmesine ise izin verilmedi. Shakarami'nin ölümünü haberleştiren İranlı gazeteci Masih Alinejad, ailenin genç kızın kafatasının çok sayıda darbe sonucu ezildiğini ve burnunun kırıldığını söylediğini bildirdi.
CESEDİ KAÇIRILDI
Shakami'nin cesedi babasının memleketi Khorramabad'a gönderildi. Fakat BBC Farsça'ya konuşan aileye yakın kaynaklar cesedin daha sonra kaçırıldığını ve yakındaki Veysian kasabasına gönderildiğini söyledi.
AMİNİ'NİN BABASI: YARA İZLERİ VARDI
Mahsa Amini'nin ölümünün ardından babası Emcet Amini de BBC Farsça'ya yaptığı açıklamalarda kızının bedenini görmesine izin vermediklerini, görebildiği kadarıyla ise darp ve yara izleri olduğunu söylemişti.
Emcet Amini, kızının gözaltına alındığı sırada yanında bulunan 17 yaşındaki erkek kardeşi Kiaraş'ın da polisin şiddetine maruz kaldığını, ablasının dövüldüğünü anlattığını şu sözlerle ifade etmişti:
"Oğlum onunlaydı. Bazı görgü tanıkları oğluma, ablasının polis minibüsünde ve karakolda dövüldüğünü söyledi. Oğlum, kızımı gözaltına almamaları için yalvardı ama o da dayak yedi, giysileri parçalandı. Güvenlik güçlerinin üzerindeki vücut kameralarının görüntülerini göstermelerini istedim ama kameraların pilinin bittiğini söylediler.''
