Kuzeyde Kırım, güneyde Suriye'de askeri güçle Türkiye’yi çevrelemeye çalışan Rusya, doğalgaz turizm ve gıda gibi karşılıklı ticari ilişkileri de kullanıyor.
Rusya, Suriye'de Idlib, Hama, Halep bölgelerinde bombardimanlarini olaganüstü artirdi. Sivil Savunma Birimi günlük bombalanan nokta sayisinin 45’i astigi bilgisini verirken Suriye lideri Besar Esad, 6 yil aradan sonra bir kez daha Rusya'nin bassehri Moskova’yi ziyaret etti. Çankiri Karatekin Üniversitesi Ögretim Üyesi Prof Dr. Sezai Özçelik, Rusya’nin Libya ve Karabag’da kaybettigi itibari Idlib’de yeniden kazanmak istedigine dikkat çekti ve Esad - Putin görüsmesini Idlib operasyonu hazirligi olarak yorumladi. Özçelik, ayrica "Rusya, kuzeyde Kirim, güneyde Suriye aksindan Türkiye’yi çevrelemeye ve NATO üyesi olan Türkiye’yi kendisine bagimli hâle getirmeye çalisiyor. Sivastopol ve Himeymim bu kapsamda en büyük askerî tehdit üsleridir" tespitinde bulundu.
Putin liderligindeki Rusya Federasyonu, Türkiye’nin çevresinde kurdugu üslere 70 binden fazla asker yerlestirdi. Bu kapsamda en büyük askerî gücü Kirim’da konuslandirilirken Rusya’nin ikinci en güçlü oldugu alan ise Suriye oldu. Her iki ülkede de deniz, kara ve hava unsurlari bulunan Rusya’nin Güney Osetya, Ahbazya, Ermenistan, Karabag, Moldova ve Libya’da bulundurdugu askeri güç Türkiye açisindan kusatma ve tehdit niteligi tasiyor. Bu kapsamda Rusya’nin son dönem dikkat çeken hamlesi Güney Kibris ile yürütülen siyasi-askerî faaliyetler olarak dikkat çekiyor. Bir yandan Rum yönetimi Rusya’dan satin aldigi S-300 füzelerini adaya yerlestirmeye çalisirken diger yandan Rusya’nin en büyük savas gemilerinden Kuznetsov basta olmak üzere Rus filosundan savas gemileri Limasol Limani’ni ziyaret ediyor. Prof. Dr. Özçelik iki ülke arasinda Suriye-Tartus örneginden sonra Limasol’un Akdeniz’de ikinci Rus Üssü hâline dönüsmesi kapsaminda altyapi hazirliklarinin sürdügü aktardi.
Bu tabloyu Rusya’nin soguk savas dönemi stratejisine gizli dönüs yöntemi olarak nitelendiren Prof. Dr. Özçelik "Rusya’nin yürüttügü program ‘donmus çatisma’ taktigidir. Moskova sadece askerî çevreleme ile degil; gerek dogalgaz, gerekse turizm ve gida gibi karsilikli ticari iliskileri silah olarak kullaniyor. Diger yandan Libya ve Karabag’da Türkiye’ye karsi alenen savastilar. Özellikle Karabag’da çöken Ermeni cephesi degil; Rus savas taktigi oldu. Simdi Idlib üzerinden bu durumu esitlemek ve kaybettikleri prestiji yeniden kazanmak istiyorlar. Idlib üzerinden durumu esitleme hedefindeler" dedi.
Putin’in ultra milliyetçi yönüne vurgu yapan Prof. Dr. Özçelik, Idlib operasyonu ile askerî oldugu kadar yasanacak göç dalgasi ile de Türkiye’nin köseye sikistirilmak istendigini ifade etti. Özçelik "Rusya, göç etkisini en az askerî taktik ve strateji kadar etkin bir yöntem olarak görüyor. Içeride artan mülteci merkezli gelismeler siyasi koza dönüstürmek istiyorlar. Diger taraftan hibrit savas yöntemini de bu strateji kapsaminda kullaniyorlar. Kuzey Kibris, Suriye, Kirim, Belarus gibi ülkelerde pasaport dagitiyor. Yine farkli ülkelerde medya ve siyasi partiler üzerinden Rusya lehine kamuoyu olusturmak planin parçalari. Bu duruma örnek olarak Kibris’ta AKEL, Bulgaristan’da ATAKA, Yunanistan’da Altin Safak, Türkiye’de Vatan Partisi ve Suriye’deBAAS’i zikredebiliriz’’ diye konustu.
Rusya’nin farkli ülkelerle gerçeklestirdigi tatbikat serisi de devam ediyor. Eylül ayinin ilk haftasi Belarus’ta baslayan, 200 bini askin askerin katildigi Zapat-2021 tatbikati hâlen devam ediyor. Tatbikatta Ermenistan, Kazakistan, Tacikistan, Kirgizistan, Sirbistan, Mogolistan, Hindistan, Pakistan ve Sri Lanka ordularindan da askerî personel bulunuyor.
İLGİLİ HABERLER
Google Play
App Store
Haberi Paylaş
08:36
YORUM YAZ