Nefes kesen tahliyede 3.5 saat detayı
Afganistan'daki tahliyeler esnasında yoğun diploması trafiği sürürken Türkiye, Kabil Büyükelçiliğinde Taliban'la 3,5 saat süren bir görüşme yaptı.
15 Ağustos'da Taliban'ın Kabil'e girip yönetimi ele geçirmesinin ardından Kabil Havalimanı'nda tahliye süreci başladı. Birçok ülke vatandaşlarını ülkeden çıkarmak için çabalarken Mehmetçik de hem tahliyelerin sorunsuz gerçekleşmesini hem de güvenliği sağladı. Kabil Havalimanı ve çevresinde patlayan bombalara, yaşanan çatışmalara rağmen zayiat ve hasar olmadan da yurda dönüldü. Afganistan'da 48 saatten az bir sürede tamamlanan tahliye operasyonu bir kez daha Türkiye'nin gücünü ortaya koydu.
Tahliye operasyonun perde arkasında ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Dışişleri Bakanlığının, Millî Savunma Bakanlığının ve MİT yetkililerin yoğun çabası ve Pakistan ile sıkı bir koordinasyon çalışması bulunuyor. İşte güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Afganistan’dan çıkışın perde arkası:
ANKARA ANBEAN BİLGİLENDİRİLDİ
Beklenenden daha kısa bir sürede Taliban’ın Kâbil’i ele geçirmesinin ardından 15 Ağustos’ta ülkede kaos ortamı yaşanmaya başladı. Bunun üzerine Türkiye’nin Kâbil Büyükelçiliği ve güvenlik güçlerinden Afganistan’daki duruma ilişkin Ankara’ya anlık bilgi akışı sağlandı. Taliban’ın ilerleyişi, Türk askerinin durumu ve sahadaki duruma dair Ankara anbean bilgilendirildi. Süreci yakından takip eden Ankara ise risk analizlerinin ardından hemen harekete geçti. İzlenecek strateji ve planlar üzerine durum değerlendirilmesi yapıldı. Türk askerinin ve vatandaşlarının tahliye operasyonu da bu değerlendirmelerde önemli yer tuttu.
TALİBAN'LA 3,5 SAAT GÖRÜŞÜLDÜ
Bu süreçte Afganistan’a komşu ülkeler ile muhtemel bir tahliye operasyonu için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüldü. Aynı zamanda Taliban yetkilileri ile de temas kuruldu. Tahliye operasyonundan günler önce Türkiye’nin Kâbil Büyükelçiliğinde Taliban ile yaklaşık 3 buçuk saat süren bir görüşme yapıldı. Görüşmede, Taliban’a Afganistan’da görev yapan Türk askerinin yanı sıra, Türk vatandaşlarının can güvenliği konusunda uyarılarda bulunuldu. Güvenlik konusunda endişelerin artması üzerine Ankara, Türk askerinin ülkeden tahliye edilmesinin en doğru seçenek olduğuna karar vererek düğmeye bastı. Artık görev Mehmetçiğin burnu bile kanamadan en kısa sürede yurda dönüşünü sağlamaktı.
TÜM SABOTAJ İHTİMALLERİ DÜŞÜNÜLDÜ
Afganistan’da bulunan yaklaşık 500 kadar Türk askerinin tahliyesi konusunda planlar hazırlandı. Dışişleri Bakanlığı, Millî Savuma Bakanlığı ve MİT’te yoğun bir mesai başladı. Tahliyelerin kaç seferde tamamlanacağı, hangi tip uçaklar kullanılacağı, zamanlaması, izlenecek rota, sahadaki gerçeklik, muhtemel risk ve tehlikeler en ince ayrıntısına kadar hesaplandı. Türk askerinin havalimanın içinde görev yapması tahliyenin icra edilmesini kolaylaştırırken, havaalanı ve çevresinde her türlü tehlike göz önüne alınmıştı. Canlı bomba, bomba yüklü araç, roket saldırısı ve sıcak çatışmalar da risk dâhilindeydi. Ayrıca, sadece Taliban değil, ülkedeki diğer radikal gruplar ve yabancı istihbarat elemanlarının sabotajları da göz önüne alındı ve hazırlık buna göre yapıldı.
48 SAATTEN AZ BİR SÜREDE MEHMETÇİK YURDA DÖNDÜ
Tahliye operasyonun hazırlıklarına bir hafta öncesinden başlanırken, Afganistan’ın sınır komşusu Pakistan ile de sürekli olarak kontak kuruldu. Pakistan’a Türk askerini taşıyacak uçakların İslamabad’a oradan da Ankara’ya uçacak şekilde rota planlandığı bildirildi. Pakistan Savunma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı bu süreçte kolaylaştırıcı bir rol oynadı. Pakistan’da önceden 8 tahliye uçağının konuşlandırılmasına karar verildi. Havalimanındaki gerginliğe rağmen sorunsuz gerçekleştirilen tahliyelerde, 8 uçak ve 2 helikopter kullanıldı. Afganistan’dan tahliye edilen TSK kafilesini taşıyan uçaklar, planlanan süre içerisinde yurda iniş yaptı. 48 saatten az bir sürede tamamlanan tahliye operasyonu ile Afganistan’daki son Mehmetçik de sağ salim bir şekilde ülkeye dönmüş oldu.