Orta Doğu'nun soluğunu kesecek hamle! Abdullah Ağar, İran'ın elindeki en önemli kozu açıkladı

Gazze işgalinden sonra Lübnan'a da kara ve havadan saldırı düzenleyen İsrail, İran füzelerinin hedefi oldu. Dün gece gerçekleşen hipersonik füzeli saldırı sonrası İsrail'de milyonlarca kişi sığınaklara indi. Saldırının bilançosuna dair net bir açıklama gelmezken, İsrail misilleme yapacağını duyurdu. İran ise gözdağı vermeye devam ederek yeni bir saldırının olması halinde bedelinin ağır olacağını bildirdi. Güvenlik Uzmanı ve Bahçeşehir Üniversitesi Stratejik Araştırma Merkezi Başkanı Abdullah Ağar, Orta Doğu'da yaşanan son gelişmeleri TGRT Haber'e değerlendirdi.

İsrail'in savaşın bu aşamasına gelmişken varoluşsal tehdit olarak gördüğü İran'ı yok etmek istediğini söyleyen Abdullah Ağar, yaşanan saldırının ABD'nin İsrail'e verdiği desteğin dozunu artırması ve taarruz moduna geçmesi için yeterli bir gerekçe olduğunu ifade etti. Şimdiye kadar Orta Doğu’daki vekilleri üzerinden (Hizbullah, Husiler) savaşan İran'ın artık aracısız olarak savaşa girmek zorunda kalabileceğini kaydeden Ağar, İran'ın savaştaki en önemli kozunu açıkladı.

Abdullah Ağar'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Büyük bir olay. İster isabet kaydetsin ister isabet kaydetmesin, İran İsrail'i vurmuş oldu. Burada amaçladığı etkiyle ilgili bir muallak var. İsrail'e karşı İran bir stratejik etki mi arıyor yoksa kendisini ve vekillerini vurmaması için bir umut mu arıyor? Veya bu bir propaganda aracı mı yoksa siyasi bir araç mı? Yani stratejinin aygıtları askeri amaçlarla değil siyasi amaçlarla mı kullanıldı? Bu üslerdeki hasar ve bu hasarın İsrail üzerinde oluşturacağı etki, eğer İran saldırılarda İsrail'in stratejik yapılanmasına zarar vermediyse bunun propagandadan öte karşılığı yok. Ben böyle okuyorum.

"İRAN'IN SALDIRMASI ABD İÇİN YETERLİ BİR GEREKÇE"

Aynı 7 Ekim'de olduğu gibi bu saldırıları da İsrail'in kendi menfaatlerine kullanma potansiyeli var. Bir maç var. Ne yaparsınız? Düşmanınızın size karşı etki üretmesini sağlayan gücünü kırarsınız ve oradan bir mesaj verirsiniz. İran gerçekten İsrail'in savaş uçaklarını vurdu mu, vurmak istedi mi, vurmak istediyse bile vurmayı başardı mı? İddia var, 20 tane F-35'i imha ettiklerini söylüyorlar. Bu meselenin iki farklı ikircikli tarafı var. Vursa bir türlü, vurmasa bir türlü. 20 tane F-35'i imha ettiği iddiası doğruysa büyük bir güç kaybı İsrail için. Ama aynı zamanda ABD'nin İsrail'e olan desteğinin dozajını artırması, onun himaye modundan çıkıp taarruz moduna geçmesiyle ilgili son derece önemli bir gerekçe.

Dün Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan 'Ciddi sonuçları olacak' diyor. Netanyahu 'Bedelini ödeyecekler' diyor. İsrail Dışişleri Bakanı Katz da benzer cümleler kuruyor. Burada her şey artık bence ABD ve İsrail'in yapacağı hamlelerin üreteceği riskleri hesaplamasıyla ilgili. Joe Biden sonuna kadar İsrail'in arkasında duracağını söyledi. Bu cümle taarruzi bir anlam mı taşıyor yoksa 'İsrail yapacağını yapsın, biz de onu himaye edelim' anlamı mı taşıyor? Bu önemli bir şey.

"İRAN FETTAH FÜZELERİYLE KABİLİYETİNİ GÖSTERDİ"

İran önemli bir kabiliyetini gösterdi burada. Fettah füzesini gösterdi. Geçen sene lansmanını yapmışlardı. Bu füzenin hipersonik bir füze olduğunu, durdurulamaz bir hıza sahip olduğunu, 1400 km menzilli, bin kiloluk bir savaş başlığı taşıdığını ve bunun 500 kilogramının patlayıcı madde olduğunu belirtip caydırıcı bir şov yapmışlardı. Bu füzelerin kabiliyetini biz de okumaya çalışıyoruz. Bu füzelerin isabet kabiliyetiyle ilgili oynanan oyunlar önemli. 500 füzenin 100'ünün İsrail'e düştüğü söyleniyor yabancı basında.

"YAŞANANLAR ORTA DOĞU'NUN YENİDEN İNŞASININ FOTOĞRAFI"

Irak ve Ürdün'ün karışmasıyla ilgili de bir fotoğraf var. Irak topraklarında İran füzelerinin engellenmesini ABD mi yapıyor yoksa Irak hükümeti bu işe müdahil mi? Bunlar ABD'lilerin 7 Ekim'den sonra inşa ettikleri Orta Doğu Hava Savunma Planı'nın parçaları. Sünni-Arap tabanlı ülkeleri yanlarına alarak füze savunma ağı inşa ettiler. Bu açıdan yaşadığımız her şey Orta Doğu'nun yeniden inşasıyla ilgili olan bir temel fotoğrafın çarpıcı sahneleri.

İRAN'IN ELİNDEKİ EN ÖNEMLİ KOZU AÇIKLADI

Hemen akıllara şu geliyor. İran'ın 2005 Mozaik Savunma Doktrini ve 2012 Uzaktan Müdahale Doktrini. Her ikisinin içerisinde deniz gerilla harbi var İran açısından. İsrail İran'daki nükleer tesisleri, petrol rafinelerini, limanlarını vurursa İran da daha ileri bir seviyeye geçecektir. Husilerin ortaya koyduğu Deniz Gerilla Harbi daha güçlü bir şekilde uygulanırken bu sefer devreye Basra Körfezi ve Hürmüz Boğazı girecek. İran Hürmüz Boğazı'nı kapatmak isteyecektir. İran'ın kendi petrol ihracatının bütün dünyadaki oranı yüzde 2. Bu süspanse edilebilir. Ama Hürmüz Boğazı'ndan başta Körfez Arapları olmak üzere onların soluk borusunu keser. Yüzde 15. Bu büyük bir enerji krizine sebep olur. İran'ın elindeki en önemli kartlardan biri bu. Onu söylüyor zaten İran. 'Eğer çok üzerime gelirseniz Deniz Gerilla Harbi Doktrini'ni Basra Körfezi ve Hürmüz Boğazı'nda devreye sokarım' diyor. Şimdi mesele sadece buralarda değil Süveyş Kanalı ve Kızıldeniz'i de kapatacak şekilde Husilerin oradan benzer bir doktrinle devreye girmiş olması. Husiler bunu zaten dozajlı şekilde yapıyor.

"İSRAİL İRAN'I YOK ETMEK İSTİYOR"

İsrail belki buraları vurmak istiyor ama bunun da bedelleri var. ABD şu ana kadar İsrail'e 'Yapacağını yap ama benim kurguma zarar verme' dedi. Bir sonraki safhada bölgesel ve küresel kurgunun ABD aleyhine bozulma riski var. Bu zaten savaşın yönetimiyle ilgili bir mesele. İran Haniye'nin Nasrallah'ın intikamını aldığını ama burada duracağını gösterdi. 

İsrail İran'ı varoluşsal tehdit olarak görüyor ve savaş böyle bir alana gelmişken bu tehdidi ortadan kaldırmak hatta tamamen yok etmek istiyor. Bu noktada her şey İsrail ile ilgili olan bir mesele değil, ABD'nin tavrıyla ilgili bir şey.

"SAVAŞIN TEHLİKELİ KISMI BURASI"

ABD'nin söyleminin değiştiğini düşünüyorum. Önceden ateşkesten yana olduklarını söylerlerken dünkü açıklamaları öyle değil. Bu savaş yapılmaması gereken bir savaş. Ama işin içinde akıl tutulması var. Strateji var mı? Ben görmüyorum. Burada öfkelerin, nefretlerin egemen olduğu bir çarpışma var. Tehlikeli olan kısmı zaten burası. Akıllara zarar. İki devletli çözüm İsrail ve ABD'nin önerdiği çözüm. Şimdi ise iki devletli çözümü Araplar istiyor ABD ve İsrail kabul etmiyor. Bunun sebebi rasyonel bir akıldan, vicdandan uzaklaşmış olmak. Bunun sebebi de George W. Bush'un Irak ve Afganistan'ı işgaliyle başlattığı süreç.

Uluslararası piyasada hipersonik füzelerin fiyatları milyon dolarlardan başlıyor. Bunları atmak İran için de kolay değildir diye düşünüyorum. Ama belli ki ciddi anlamda bir yığınak oluşturmak. Füzelerin hipersonik olmasına rağmen isabet ve yakalanma oranlarıyla ilgili soru işaretleri var.

"İRAN ARACISIZ SAVAŞMAK ZORUNDA KALABİLİR"

Şu an hamasi cümleler kuran arkadaşlar var. Ben şunu söyleyeceğim. Milli güç unsurlarının çarpıştığı ve derinliğiyle ilgili bir mesele bu. İsrail stratejik anlamda güçlü evet ama yaklaşık 21 bin kilometrekarelik bir ülke. Şimdi 21 bin kilometrekarelik bir ülke üzerinde etki ortaya koymakla 1 milyon 680 bin kilometrekarelik İran üzerinde etki koymak farklı şeyler. Bir kere temasları da yok. İran ekonomisi 350 milyar dolar. O kadar büyük kaynağı olan ülke için çok küçük bir rakam bu. Zaten bunun sancısını yaşıyorlar. İran şu ana kadar çatışmayı kendi sınırlarının dışında tutmayı başardı. Orta Doğu'daki vekilleri üzerinden savaşarak. Bunu Lübnan'da yapıyor, Irak'ta yapıyor, Yemen'de yapıyor. Ama bu artık değişebilir. Savaş aracısız yapılmak zorunda kalabilir, doğrusallaşabilir.

Doğrusallaşmanın aygıtları geldi. Hangi aygıtlar geldi? F-22'ler, nükleer denizaltılar, uçak gemisi görev grupları, F-35'ler geldi, F-15'ler geldi, F15E'ler geldi. Yeni filolar geldi. Bu şu an ABD'nin duvara astığı tüfek. Filmin sonunda o tüfek hep patlar. Burada korkunç bir yığınak var ve bu yığınak hayra alamet bir yığınak değil ama bir işgal yığınağı da değil. Stratejik anlamda İran'ın direncini kırmaya yönelik bir yığınak."