Plastik sanılmıştı, insan derisi çıktı! Nazi subayı ve 'Kızıl Cadı'ya ait olduğu doğrulandı
Bilim insanları, Nazi patronu ve eşi "Kızıl Cadı"ya ait, derisi yüzülmüş insan derisinden yapılmış rahatsız edici bir abajuru ortaya çıkardı.
Bilim insanları Almanya'nın Weimar şehrinde bulunan Buchenwald toplama kampında şok edici bir keşfe imza attı. İnsan derisi kullanıldığına dair kanıtlara sahip bir abajur ortaya çıktı.
1992 yılında hazırlanan bir raporda abajur malzemesinin yanlışlıkla plastikten yapıldığı tespit edilmişti. Bu hata Holokost inkarcılarının Nazilerin korkunç suçlarını inkar etmeye yönelik saçma girişimlerini körüklemişti.
Ancak yıllarca, küçük abajurun aslında bir insan epidermisinden (vücudun en dış tabakası) yapıldığından şüphelenildi. Yine de iddiaları destekleyecek yeterli kanıt yoktu.
"YALNIZCA İNSANA AİT OLABİLİR"
Buchenwald ve Mittelbau-Dora Anıt Vakfı, abajuru incelemek için en son teknolojiyi kullanana kadar korkunç şüpheler gün yüzüne çıkmamıştı. Mikroskobik ve adli analizlerin ardından 53 yaşındaki kriminal biyolog Mark Benecke, materyalin "yalnızca insana ait olabileceği" konusunda kesin kanıya vardı.
Toplama kampı anıtının müdürü Jens-Christian Wagner, abajurun SS'lerin (paramiliter örgüt) ne kadar "insanlıktan çıkmış" olduklarının bir kanıtı olduğunu söyledi. Wagner, başka hiçbir Alman toplama kampında buna benzer bir şey bulunmadığını da sözlerine ekledi.
Tüyler ürpertici eser, eski Alman siyasi mahkum Karl Straub tarafından, Nisan 1945'teki Nazi yenilgisinden kısa bir süre sonra toplama kampı yakınlarındaki bir SS villa yerleşimindeki evlerden birinden çıkarıldı.
NAZİ SUBAYI VE EŞİNE AİT
Eserin, işledikleri tüyler ürpertici suçlar nedeniyle ömür boyu hapis cezasına çarptırılan azılı Nazi subayı Karl-Otto Koch ve eşi Ilse Koch'a ait olduğu öne sürüldü.
Karl-Otto 1937'de yeni kurulan Buchenwald Toplama Kampı'nın komutanlığına atandı ancak sadece dört yıl sonra ihmalkârlık ve sarhoşluk nedeniyle görevden alındı.
"KIZILCADI"NIN İĞRENÇ EYLEMLERİ
Karısı Ilse, bu süre zarfında acımasız bir ün kazanmış ve kana susamış eğilimleri nedeniyle birçok kişi tarafından "kızıl cadı" ve "Buchenwald'ın canavarı" olarak adlandırılmıştır. Bazı tanıklar lambanın "Kızıl Cadı "nın özel emriyle deriden yapıldığını gördüklerini hatırlıyor.
Ilse'nin bazı iğrenç eylemleri arasında idam edilecek dövmeli mahkumları seçerek derilerini eşya olarak kullanmak, cinayetleri ve saldırıları teşvik etmek de vardı.
"Buchenwald Canavarı" nihayet 1947 yılında ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı ancak birkaç yıl sonra hapishane hücresinde intihar ederek öldü.
YILLARCA SERGİLENDİ
Abajur daha sonra 1954'ten 1990'a kadar toplama kampı anma merkezinde sergilenmiştir. İnsanların abajurun aslında insan derisi kullanılarak yapılmış olabileceğinden şüphelenmeye başlamasının ardından etik nedenlerle sergiden kaldırılmıştır.
