Savaş Ukrayna'nın dışına taşar mı? Prof. Ferhat Pirinççi yorumladı

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali 14. gününde de devam ediyor. Öte yandan Rusya’ya başta ABD ve İngiltere olmak üzere Batılı ülkeler tarafından ciddi ekonomik yatırımlar uygulanıyor. Bugüne dek 5.000 yaptırımla karşı karşıya kalan Rusya’ya en büyük darbe yine ABD ve İngiltere’den geldi. İki devlet, Rus petrolüne ithalat yasağı getirdi. Peki Rusya bu yaptırımlar karşısında geri adım atar mı? Putin ne yapmak istiyor?  TGRT Haber’de Cem Küçük ile Günaydın Türkiye Programında Uludağ Üniversitesinden Prof. Dr. Ferhat Pirinççi, işgalin olası sonuçlarını değerlendirdi. 

PAZARLIK DEVAM EDİYOR

Dr. Ferhat Pirinççi, Putin’in kafasındakinin sadece Ukrayna olmadığını ve Ukrayna’nın bu büyük planın sadece bir parçası olduğunu söyledi. Putin’in 22 Şubat öncesi konuşmalarına bakıldığında NATO’nun genişlemeyi durdurması, silah sistemlerini nereye konuşlandıracağını açık etmesi, tatbikatları azaltması gibi taleplerinin olduğunu belirten Pirinççi, bu durum karşısında NATO’nun seçeneklerini şöyle ifade etti: “Birincisi NATO, Rusya’nın isteklerini kabul edecekti ya da direnç gösterecekti. Ukrayna her iki durumda da Rusya’nın hedefinde olacaktı. Putin açısından halen büyük pazarlık devam ediyor. Bu savaş, ister Rusya ister NATO isterse Ukrayna’nın istediği gibi sonuçlansın, ilişkiler asla eskisi gibi olmayacak. Putin’in büyük pazarlığı devam ediyor, bu büyük pazarlıkta Ukrayna küçük bir yer kaplıyor. Ancak Ukrayna, Putin’in tahmin ettiğinden daha fazla maliyetli hale geldi.” Pirinççi, Putin’in Ukrayna’nın tamamını işgalinin önemli yanlış hamlelerinden biri olarak tarihe geçeceğini belirtti.

NATO'DAN YENİ HAMLELER 

Tüm tarafların bu olaydan kendilerine düşen dersi çıkarması gerektiğini belirten Pirinççi, NATO ve ABD’nin bundan sonraki adımlarını şöyle sıraladı: “Birincisi Rusya’ya karşı enerji bağımlılığını azaltacaklar. İkincisi Rusya’nın enerji nakil hatlarındaki tekelini azaltmaya yönelik adımlar atacaklar. Üçüncüsü NATO üyeleri aralarındaki dayanışmayı daha da güçlendirecekler. Dördüncüsü ABD, Doğu Avrupa’da NATO üyesi olmayan ülkelere askeri tahkikatlar ve silah satışları yapacak. Beşincisi, Avrupa ülkeleri kendi içlerinde stratejik özerklik arayışlarına girecekler. Altıncısı bundan sonra Rusya, askeri kapasitesini harbe hazırlık seviyesinde yeniden gözden geçirecek.” Tam anlamıyla bir soğuk savaş dönemi öngörmediğini belirten Pirinççi, “ABD buradaki sürecin öncülüğünü yapıyor. Ancak bu bloklar halinde ilerlemiyor.  Soğuk savaş açısından bakarsak Türkiye kendi stratejik adımlarını geliştiriyor. Soğuk savaş mantalitesini görmüyorum” dedi.

PUTİN’İN LİDERLİĞİ SORGULANIR

Rus oligarkların bu süreçten en fazla zarar görenler olacağını belirten Pirinççi, ekonomik yaptırımların hem Rus halkı hem de oligarklar tarafından sorgulanacağını söyledi. “Putin’in siyasi liderli sorgulanabilir” diyen Pirinççi, Rusya’nın uluslararası alanda etkinliğinin de zayıflatacağını söyledi. Rusya, Ukrayna’dan istediklerini elde etmeden çıkarsa büyük bir prestij kaybına uğrayacağını belirten Pirinççi, savaştan en ağır bedeli Rusya ve Rus halkının ödeyeceğini söyledi.

TÜRKİYE KAZANÇLI ÇIKACAK

Krizin ortaya çıkmasından beri Türkiye’nin krizi doğru yönettiğini belirten Pirinççi, Türkiye’nin ulusal çıkarlarını önde tutan ve ikili ilişkileri devam eden bir politika ortaya koyduğunu söyledi. Türkiye’nin bu stratejisinin işgal sonrasında da devam ettirdiğinin altını çizen Pirinççi, konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye hem ekonomik hem stratejik hem güvenlik hem de çıkarlarını öne çıkaran ve tehlikeleri bertaraf eden bir politika yürüttü. Dolayısıyla bu politikası sayesinde Türkiye ayrıştı ve etkili bir hale geldi. Antalya’da iki ülke Dışişleri Bakanları Türkiye ev sahipliğinde bir araya gelecek. Bu önemli bir adım. Rusya bir kere Ukrayna’yı muhatap kabul etmiyordu. Tansiyonu düşürmeye yönelik önemli bir gelişime. Türkiye bu krizde daha avantajlı çıkacaktır.”