
Son dakika haberi: Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, geçtiğimiz günlerde Şam'a ziyaret gerçekleştirmişti. Basın mensuplarıyla bir araya gelen Bakan Fidan, ziyaretin detaylarını paylaştı. Yeni Suriye yönetimine YPG konusunda 3 şart koşulduğunun altını çizen Fidan, "Mevcut yapısı itibariyle YPG, PKK'nın bir mütemmim cüzü. Onu tartışmak bile gereksiz. Örgütün anlaşma çerçevesinde nasıl adım atacağı ve takviminin nasıl olacağı gibi konuları Şam’da ele aldık. Örgütün askeri kabiliyetlerinin yok edilmesinin bizim için önemli bir husus olduğunun altını çizdik" ifadelerini kullandı.
Son dakika haberine göre Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle iftar programında konuştu.
Suriye ziyaretinde öne çıkardıkları en önemli başlığın PKK/YPG meselesi olduğunu belirten Fidan, Türkiye'nin önceliği olan tüm konuları ve endişelerini gündeme getirdiklerini aktardı.
Fidan, "Yeni yönetimin SDG’yle yaptığı anlaşma bağlamında; örgütün niyetleri, kabiliyetleri, enerji kaynaklarının kontrolü gibi konularda bizim bakış açımızı net şekilde aktardık. Terörle mücadelede senelere dayanan tecrübemiz ve PKK’ya dair bilgilerimiz çerçevesinde endişe konusu olabilecek hususların altını çizdik. Suriye yönetiminin de bizimle aynı niyet ve perspektifi paylaştığını gördük." dedi.
Mevcut yapısı itibarıyla YPG'nin, PKK'nın bir mütemmim cüzü olduğunu vurgulayan Fidan, şöyle devam etti:
"Onu tartışmak bile gereksiz. Örgütün anlaşma çerçevesinde nasıl adım atacağı ve takviminin nasıl olacağı gibi konuları Şam’da ele aldık. Örgütün askeri kabiliyetlerinin yok edilmesinin bizim için önemli bir husus olduğunun altını çizdik. Bunun sağlanması için tabi ki bazı hususlar ön plana çıkıyor. Bunlardan birincisi emir komuta meselesi. Mevcut unsurların kendini feshetmesi, merkezi hükümetin kontrolüne girmesi çok önemli bir şart. Ayrıca, silah, füze üretimi, hava savunma sistemi gibi kritik yeteneklere sahip olmaları asla kabul edilemez. Bir diğer konu da YPG’ye dışarıdan gelip katılanlar. Bunlara asla yer yok. Var olan unsurlar çözülsünler, silah bırakıp kendilerini lağvetsinler ve merkezi hükümetin tam kontrolü altına girsinler. Bu bir zorunluluk. Merkezi hükümet, emir komutayı alabilecek yeterlilik sahibi olmalı."
Önümüzdeki süreçte tüm bu gelişmeleri yakından takip edeceklerini kaydeden Fidan, "Süreç içerisinde ihtiyatlı olmak ve kontrolü elden bırakmamak gerekiyor. Önümüzdeki kısa dönemi çok yakından takip edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Fidan, "Suriye’de yaşayan Kürtlere, Esad döneminde verilmeyen hakların verilmesi gerekiyor. Herkese eşit vatandaş muamelesi yapılması elzem. Suriye yönetimi de bu konuda oldukça hassas. Yerinden edilen Suriyelilerin yurduna dönmeleri meselesi, üzerinde çalıştıkları öncelikli konulardan birisi. Güven tesis edilen bir ortamda, silahlı örgütler yaşam alanı bulamazlar. " dedi.
Suriye'nin birliği ve bütünlüğünü her platformda dile getirdiklerini belirten Fidan, "İçerideki silahlı grupların kendilerini feshedip merkezi hükümete bağlanmaları, ülkedeki birlik ve beraberlik havasını olumlu etkileyecektir. Aynı şekilde YPG ile merkezi hükümetin vardığı mutabakat neticesinde, YPG'nin bütün varlığını ve otoritesini merkezi hükumete devretmesi yönünde atılacak adımlar somutlaştıkça, Suriye içerisindeki birlik ve bütünlüğün sağlanacağını düşünüyorum." diye konuştu.
Bakan Fidan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Amerikan askerlerinin Suriye’deki varlığının devam etmesinin, ABD Başkanı’nın öncelikleri arasında olmadığını görüyoruz. PKK, Suriye’deki varlığını DEAŞ cezaevleri üzerinden meşrulaştırmaya çalışıyor. Bu konuyla ilgili önlemler alıyoruz. Bölge ülkelerinin DEAŞ’la mücadele etmesi gerekiyor ve bu yönde çabalarımız var. Ürdün, Irak, Lübnan ve Suriye ile Amman’da yaptığımız toplantıda bu yönde somut kararlar aldık.
Bir yandan da Amerikan ordusunun Suriye’deki varlığının bir maliyeti olması söz konusu. Amerikan kamuoyunda ABD ordusunun Suriye’deki varlığının devam ettirilmesinin yararı sorgulanır hale geldi. Önceden Suriye’de İran, Rusya ve Esad rejimi faktörleri vardı.
Ancak şu anda konjonktür değişti. ABD askerlerinin varlığının devamı konusunda Başkan Trump’ın ikna olması gerekiyor. Amerika ordusunu çekerse, bu onlar için daha az maliyetli olacaktır.
Kendi meselelerimizi kendimiz çözmeliyiz. Ürdün’de beş ülke bir araya geldik. Ortak operasyon ve istihbarat amaçlı bir merkez kurulacak. Bunun için teknik ekipler çalışıyorlar. Bizim çalışmamız bitmek üzere. Sonrasında diğer ülke heyetleri ile bir araya gelerek ortak bir mekanizma kuracağız.
Her ülke elindeki istihbarat bilgilerini paylaşarak, DEAŞ’tan kaynaklanan tehditleri bertaraf etme konusunda ortak hareket edecek. Benim Türkiye olarak belli bir askeri kabiliyetim var. Ürdün’ün var, Irak’ın var… Gerektiğinde DEAŞ’a karşı bu kabiliyetler devreye girecek. Operasyon yapılacak. Bilgi paylaşılacak.
Ortak çalışma yürüttüğümüz ülkelerin Suriye ile sınırı var. Suriye'nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü sağlamak için de bu türden çalışmalar oldukça önemli.
İki lider arasında oldukça olumlu bir telefon görüşmesi gerçekleşti. Sayın Cumhurbaşkanımız, Başkan Trump’ın saygı duyduğu liderlerden birisi. Bunu da telefon görüşmesinde açıkça ortaya koydu zaten. Görüşmede sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye’nin terörle mücadele konusundaki beklentileri ile savunma sanayii iş birliğindeki kısıtlamaların kaldırılmasının önemini vurguladı. Ukrayna’daki barışın önemini bir kez daha tekrar etti. Sayın Trump’ın yaklaşımı da oldukça pozitif oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız ile beraber, iki ülke arasındaki sorunları çözmek istiyor. Biz de muhataplarımız ile bunun için çalışıyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın olası ziyaretinden önce biz Dışişleri Bakanları düzeyinde bir çalışma yaparız. Sayın Cumhurbaşkanımız ABD ziyaretine olumlu yaklaşıyor. Ancak, şu anda net bir tarih telaffuzunda bulunmadık.