İngiltere'de yaşayan 70 yaşındaki Susan, aile soyunu daha iyi öğrenmek için bir soyağacı hizmeti sunan şirkete DNA örneği gönderdi. Sıradan bir keşif süreci olacağını sanarak çıktığı bu yolda hayatının şokunu yaşadı.
İngiltere'de yaşayan 70 yaşındaki Susan, aile soyunun nerelere dayandığını anlamak için bir soyağacı hizmeti sunan şirkete DNA örneği gönderdi. Ancak sıradan bir keşif süreci olarak çıktığı yolda hayatının şokunu yaşadı.
İlk etapta test sonuçlarında sıra dışı bir şey fark etmeyen 70 yaşındaki kadın, yıllar sonra gelen bir mesajla sarsıldı. Kendisini tanımayan bir kadın, test verilerinin Susan ile neredeyse birebir örtüştüğünü söyleyerek onun biyolojik kardeşi olduğunu ileri sürdü.
BBC'nin haberine göre, Susan ilk başta evlatlık verilmiş olabileceğini düşündü ancak detaylı araştırmalar sonucunda gerçekle yüzleşti. 1950'li yıllarda doğduğu hastanede başka bir bebekle karıştırıldığını öğrendi.
O dönemde hastanelerde bebekler doğumdan hemen sonra ailelerinden ayrı bir odada tutuluyor, prosedürler elle yapılıyor ve ciddi sistem açıkları bulunuyordu. Susan'ın da bu karmaşaya kurban gittiği ortaya çıktı.
Susan, yaşanan hata sonrası İngiltere Ulusal Sağlık Sistemi'nden (NHS) tazminat almaya hak kazandı. Ancak maddi telafinin ötesinde, onun için asıl mesele kimlik bunalımı ve yıllarca yanlış insanlarla bağ kurmuş olmanın verdiği duygusal karmaşaydı.
Biyolojik kardeşiyle tanıştıktan sonra kısa sürede güçlü bir bağ kurduklarını belirten Susan, "Onunla daha önce hiç tanışmamız olmamıza rağmen, sanki yıllardır tanıyor gibiyim. Hemen bir yakınlık hissettik" diye konuştu.
Öte yandan çocukluğunu geçirdiği ve şimdiye dek öz ailesi bildiği ebeveynlerine ise hala büyük bir sevgi duyduğunu vurguladı: "Onlar benim gerçek ailem. Beni büyüten, seven ve beni ben yapan kişiler..."