Trump kendisini desteklemeyen iki kadını önemli görevlere atadı
ABD başkanlığı koltuğuna oturmaya hazırlanan Donald Trump, kampanya sırasında eleştirdiği ve Cumhuriyetçi parti adaylığı sırasında kendisini desteklemeyen South Carolina Valisi Nikki Haley'yi Birleşmiş Milletler büyükelçiliğine atadı.
Cumhuriyetçi Parti'nin yükselen yıldızları arasında gösterilen 44 yaşındaki siyasetçi, ABD'nin en genç valisi olma özelliğini de taşıyor.
Tam adı Nimrata Radnhawa olan Haley, tarihsel olarak ırklar arası gerilimin yüksek olduğu ülkenin en muhafazakar eyaletlerinden South Carolina'nın ilk azınlık mensubu kadın valisi olmayı başardı.
Haley, Suriyeli mültecilerin South Carolina'ya yerleştirilmelerine karşı çıkarken, Başkan Barack Obama'nın sağlık reformuna da itiraz ettiği biliniyor.
Görevinde son dönemini yaşayan South Carolina valisi, 2010 yılında Çay Partisi'nin adayı olarak eski Başkan Yardımcısı adayı Sarah Palin'in desteğiyle seçimi kazandı.
Valilik görevinden önce, altı yıl boyunca Temsilciler Meclisi'nde South Carolina temsilciliği yaptı.
Haley, 2015 yılında Charleston kentinde bir kiliseye yönelik ırkçı saldırının ardından iç savaş döneminde beyaz ırkın üstünlüğüne inananların kurduğu Amerika Konfedere Devletleri'nin bayrağının valilik binasından kaldırılmasına karar vererek hem Cumhuriyetçilerin hem Demokratların takdirini kazanmıştı.
Muhasebeci ve iş kadını olan Haley, Sih inancına göre büyütülmesine karşın daha sonra Hıristiyanlığı kabul etti ve Metodist kilisesine üye oldu.
Seçim kampanyası sırasında Haley, önce Florida Senatörü Marco Rubio'ya, onun çekilmesinin ardından ise Senatör Ted Cruz'a destek verdi.
Trump'tan yasadışı göçe karşı yumuşak kalma eleştirisi
Haley, Trump'ın Müslümanların ABD'ye girişinin yasaklanması yönündeki önerisini ABD'nin değerleriyle uyuşmadığı gerekçesiyle sert bir dille eleştirmişti.
Trump da Haley'yi "yasadışı göç konusunda çok yumuşak" davranmakla suçlamış ve South Carolina halkının valisinden "utanç duyduğunu" ifade etmişti.
Ancak kampanya döneminde ikili birbirini sert bir dille eleştirmesine karşın, geçen hafta içerisinde New York'taki Trump Tower'da yaptıkları görüşme buzları eritmiş gibi görünüyor.
Dış politika alanında fazla bir deneyimi bulunmayan Haley'nin valiliği boyunca yalnızca sekiz defa yurtdışı gezisine gittiği bildirildi.
South Carolina'da yayınlanan Charleston Post and Courier gazetesi, 2011 yılında Avrupa'ya yaptığı bir iş gezisinde pahalı otellerde kalarak ve partiler düzenleyerek 127 bin dolarlık masrafa imza atmasından dolayı valiyi uzun süre eleştirmişti.
Eğitim bakanlığına bir milyarder
DeDevos da Cumhuriyetçi Parti önseçimlerinde Trump'ı değil, rakipleri Carly Fiorina, Marco Rubio ve Jeb Bush'u desteklemişti. Trump, DeDevos'un "eğitimin harikulade ve tutkulu savunucusu" olacağını savunurken, müstakbel bakanı "Çocuklarımızı geri bırakan bürokrasiyi kırabilir" ifadeleriyle sundu.
Ancak sendikalar Trump ile aynı fikirde değil; ülkenin en büyük öğretmen sendikası Ulusal Eğitim Birliği Başkanı Lily Eskelsen Garcia, eğitim bakanlığına milyarder DeDevos'un getirilmesine "Sürekli kamu eğitiminin özelleştirilmesi ve profesyonellik dışına çıkarılması için kurabiye kalıbı gibi şirket ajandasını ileri sürüyor" eleştirisini yaptı.
Daha önce Cumhuriyetçi Parti'nin Michigan eyalet başkanlığını yapmış DeDevos'un kocası, kozmetik devi Amway'in varislerinden. Ekonomi dergisi Forbes'e göre servetleri 5 milyar doları geçiyor.
Trump daha önce adalet bakanlığına Jeff Sessions, CIA Direktörlüğüne Mike Pompeo ve özel kalem müdürlüğüne de Reince Priebus'u atamıştı.
