Trump tehdit etmişti! Venezuela ordusu Maduro'ya sınırsız sadakat sözü verdi
Venezuela Savunma Bakanı Vladimir Padrino Lopez, tehditlere rağmen Devlet Başkanı Nicolas Maduro'ya "kayıtsız şartsız sadık kalmaya devam edeceklerini" belirterek, ABD'nin "kukla" bir yönetim kurmak için "cesetlerini çiğnemesi gerektiğini" söyledi.
Lopez, televizyonlardan canlı yayınlanan konuşmasında, muhalefeti desteklemesi için orduyu tehdit eden ABD Başkanı Donald Trump'a cevap verdi.
"Kendi devlet başkanımız ve genelkurmay başkanımız var. Adı da Nicolas Maduro Moros." diyen Lopez, "başından beri anti-emperyalist olan" Venezuela ordusu Bolivarcı Ulusal Silahlı Kuvvetlerinin (FANB) "şantaj ve tehditlerle manipüle edilemeyeceğini" söyledi.
"En yüksek teklifi verene satılan paralı askerler değiliz"
Anayasa ve yasaların dışına çıkmayacaklarını ve Maduro'ya kayıtsız şartsız bağlı kalmaya devam edeceklerini vurgulayan Lopez, "Bizi tanımlayan bir şey varsa o da onurdur. Ulusal onur bayrağını taşıyoruz. Eğer bizi cezalandırmak istiyorlarsa yaptırım uygulayabilirler." değerlendirmesini yaptı.
Lopez, "Yabancı bir hükümetten asla emir almayacaklarının" altını çizerek, "En yüksek teklifi verene satılan paralı askerler değiliz." ifadesini kullandı.
"Cesetlerimizi çiğnemeleri gerekecek"
Trump'ın asıl amacının Venezuela'nın zenginliklerini "çalmak" olduğunu belirten Lopez, "Bir kukla, itaatkar ve vatansever olmayan bir hükümeti göreve getirmek isteyenler, FANB'de görev yapan kadın ve erkeklerin vicdanı ve vatansever ruhunu aşamayacaklar. Başaramayacaklar. Böyle bir durumda cesetlerimizi çiğnemeleri gerekecek." dedi.
Lopez, Trump'ın "insani yardım" yoluyla ülkede iç savaş başlatmak istediğini savundu.
"İnsani yardım" tartışmaları
Tarihinin en ciddi siyasi ve ekonomik buhranını yaşayan Venezuela'da "insani kriz ve yardım" tartışmaları, ABD destekli muhalefet ile hükümet arasındaki gerginliğin en önemli noktalarından birini oluşturuyor.
Devlet Başkanı Nicolas Maduro, yardım tartışmalarının, "ABD'nin işgal stratejisinin bir parçası" olduğunu ve "bu şova izin vermeyeceğini" söylüyor.
Muhalefet ise 300 bin kişinin acil yardıma ihtiyacı olduğunu, 2 milyon kişinin de sağlık riskiyle karşı karşıya bulunduğunu savunarak ülkeye yardım girmesi gerektiğini öne sürüyor.
Baskılara rağmen Maduro'ya sadık kalmayı sürdüren ordu sınırı kapatırken, muhalefetin Kolombiya'nın Venezuela sınırındaki Cucuta kasabasında bekletilen paketleri, 23 Şubat'ta ülkeye nasıl sokacağı belirsizliğini koruyor.
600 bin kişinin gönüllü olduğu "yardım" girişinin engellenmesinin, ABD tarafından olası bir müdahale için kullanılabileceği iddia ediliyor.
Trump'ın tehdidi
Trump, dün yaptığı konuşmada şu ana kadar Maduro'nun yanında duran Venezuela ordusunu tehdit ederek, "Kendi geleceklerini, hayatlarını ve Venezuela'nın geleceğini, Küba ordusu tarafından kontrol edilen ve korunan bir adam için riske atıyorlar. Eğer Maduro'yu desteklemeyi seçerseniz artık güvenli bir sığınak veya kolay bir çıkış bulamayacaksınız. Her şeyi kaybedeceksiniz." ifadesini kullanmıştı.
Venezuela krizi
Venezuela'da, çoğunluğu muhalefetin elindeki Ulusal Meclisin Başkanı Juan Guaido, muhaliflerin mitinginde kendini "geçici devlet başkanı" ilan etmiş ve başta ABD olmak üzere Avustralya, Kanada, Kolombiya, Peru, Ekvador, Paraguay, Brezilya, Şili, Panama, Arjantin, Kosta Rika ve Guatemala gibi ülkeler tarafından tanınmıştı. Son olarak Avrupa Parlamentosu aynı yönde adım atmıştı.
Meksika, Türkiye, Rusya, İran, Küba, Çin ve Bolivya ise Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro hükümetine desteklerini yinelemiş, Maduro da gelişmeler üzerine ABD ile diplomatik ve politik ilişkileri kestiğini ancak ticari ilişkilerinin süreceğini açıklamıştı.
ABD Başkanı Donald Trump, "Venezuela'ya asker göndermeyi seçeneklerden biri olarak göstermişti.