Tgrt Haber

'Türk vatandaşlığından çıkın' baskısı

23 Aralık 2015 12:44
'Türk vatandaşlığından çıkın' baskısı

Türkiye'nin, hava sahasını ihlal eden Rus uçağını düşürmesi ve ardından başlayan gerilim, basında çok fazla yer bulamasa da Çerkesleri doğrudan etkiliyor.

Türkiye'nin, hava sahasını ihlal eden Rus uçağını  düşürmesi ve ardından başlayan gerilim, basında çok fazla yer bulamasa da  Çerkesleri doğrudan etkiliyor. 
 Sovyetler Birliği'nin yıkılmasının ardından tarihi anavatanları  Kafkasya'ya dönen Çerkeslerin sayısı çok olmasa da, dönüş fikri Çerkes  diasporasının en dinamik tartışma konularından birisi olmayı sürdürüyor. Son uçak  krizinden sonra yaşananlar ise bir kısım Çerkes tarafından, Türkiye'den  Kafkasya'ya dönüş yapan Çerkeslerin Rusya'nın elinde bir koz ya da istediği zaman  sahaya sürebileceği birer rehine haline geldiği şeklinde değerlendiriliyor. Bu  değerlendirmenin somut argümanları da her geçen gün artıyor. 
 
Kafkasya insan hakları ihlalleriyle anılıyor 
 
 Türkiye ve yakın çevresinin yoğun gündemi içerisinde kendisine yer  bulamasa da Kafkasya, insan hakları ihlalleri ile anılan bir bölge olmayı,  birinci Çeçen savaşından beri sürdürüyor. 
 
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde kendisine karşı en fazla dava  açılan ve en fazla dava kaybeden ülkenin Rusya olması ve bu davaların büyük  çoğunluğunun Kafkasyalılar tarafından açılması, bölgedeki durumun en önemli  göstergesi. 
 
Ağırlıkla Çerkeslerin yaşadığı Kuzey Batı Kafkasya ise görece daha  sakin görünen bir bölge. Türkiye'de yaşayan ve sayıları milyonlarla ifade edilen  Çerkes kitlesinin 151 yıl önce sürgün edildiği bölge tam da burası. Çerkeslerden  büyük oranda arındırılmış bölgelerin dışında, Çerkes varlığının az da olsa  yaşayabildiği alanlar bu bölgeler. SSCB yıkıldıktan sonra Türkiye'den dönüş yapan  Çerkesler de genelde Maykop, Nalçik ve Çerkesk gibi şehir merkezlerinde  yaşıyorlar. Birçoğu çifte vatandaş olan bu kişiler, her ne kadar dönüş yapmış  olsalar da Türkiye ile ilişkilerini koparmıyorlar. Fakat Türkiye ile ticaret  yapanların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. 
 
 "Çerkes Soykırımı"ndan bahsetmek imkansız 
 
 Rusya, Çerkeslerin bölgeye dönmeleri konusunda Boris Yeltsin döneminde  biraz daha müsamahalı iken, Devlet Başkanı Vladimir Putin ile birlikte  vatandaşlık ve oturma izni alma konusunda özellikle son yıllarda ciddi sorunlar  çıkarıyor. Dönebilenlerin herhangi bir siyasi faaliyete dahil olmaları ise hoş  karşılanmıyor. 
 
 "Çerkes Soykırımı" konusunda herhangi bir eylemde bulunmak ya da insan  hakları ihlallerinden bahsetmek Çerkes dönüşçüler için tam anlamıyla imkansız.  Adnan Khuade ve kızı Dane'nin başına gelenler bunun en son örneği. Ortada  herhangi somut bir suç yokken tutuklanan Khuade ve kızı, 15 gün hapis cezasına  çarptırıldı. Adnan Khuade'nin belki de Rusya açısından tek suçu, "Çerkes  Soykırımı"nı gündem edinen aktivist bir grubun üyesi olmasıydı. Khuade bu grubun  en zayıf halkasıydı: Kafkasya'da yaşıyordu, dönüşçüydü ve ticaretle uğraşıyordu.  Khuade'nin başına gelenlerin, politik kimliğinin yanı sıra son yaşanan  gerginlikle bağlantılı olması da muhtemel. Bu durum, Kafkasya'ya dönüş yapmış  Çerkeslerin Rusya'nın elinde her an Türkiye'ye karşı masaya sürülebilecek birer  rehine olduklarının en somut göstergesi. 
 
Gerekçesiz hapis cezaları 
 
Aslında insan hakları ihlalleri ve "Çerkes Soykırımı" gibi konular  bölgede yaşayan tüm Çerkesler için riskli. Özellikle Soçi Olimpiyatları öncesinde  Çerkes Soykırımı'ndan bahseden, "Çerkes Soykırımı'nın yapıldığı yerde olimpiyat  yapılamaz" diye sokakta eylem yapma cesaretini gösterenlerin başına gelenler,  Rusya'nın istediği Çerkes tipolojisini de gösteriyor. Bu eylemlere katılan veya  organize edenler, evleri sabaha karşı basıldıktan sonra sudan bahanelerle  mahkemelerde süründürülüyor. Bu uygulamalara, gerekçesiz verilen hapis cezaları  da dahil. Hiçbir konuda itirazda bulunmayanlara ise yakın zamana kadar  dokunulmuyordu. 
 
"Türk vatandaşlığından çıkın" baskısı 
 
Yaşanan son uçak krizinin ardından Rusya'nın, bölgede kendi halinde  yaşam mücadelesi veren Çerkeslere Türkiye vatandaşlığından çıkmaları ve Türkiye  karşıtı eylemlere katılmaları konusunda baskı yapıldığı söylentileri Çerkes  diasporasına kadar ulaşmış durumda. 
 
   Ayrıca atalarının yaşadığı toprakları sadece görmek ve gezmek  arzusundaki Çerkeslerin de sınır kapılarında uzun süre bekletildiği hatta bir  kısmının geri gönderildiği de gelen haberler arasında. 
 
 Çerkeslerin Türkiye'deki kazanımları da tehlikede 
 
 Uçak krizi sadece Kafkasya'daki Çerkesleri değil, Türkiye'de kendi  kimliği ve diliyle var olmak isteyen Çerkesleri de olumsuz etkilemiş durumda.  Diaspora Çerkeslerinin Cumhuriyet tarihi boyunca elde ettikleri en önemli  kazanımlardan biri olan Düzce Üniversitesi Çerkes Dili Edebiyatı Bölümü ciddi bir  problemle karşı karşıya. 
 
Adıgey Üniversitesi ile işbirliği kurularak açılan bölümün hocaları  Adıgey Üniversitesi'nden gelmişlerdi ve önümüzdeki dönemde çocuklara Çerkesçe  öğretecek eğitmenlerin yetişmesine katkı sağlıyorlardı. Ancak son krizin ardından  Adıgey Devlet Üniversitesi, Rusya'daki birçok üniversitenin yaptığı gibi Türk  akademileriyle ilişkilerini kestiğini açıkladı ve Düzce'deki Çerkesçe hocalarını  geri çağırdı. Eğitimin ne şekilde verileceği ciddi bir soru işareti olarak hem  üniversitenin hem de Çerkeslerin önünde duruyor. 

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...