ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray'da kameralar önünde kavga eden Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy'e bir kez daha Avrupa Birliği liderleri kucak açtı. Belçika'nın Brüksel şehrinde olağanüstü zirveyle bir araya gelen AB ülkeleri 'Ukrayna ve savunma' konusuyla toplandılar. AB liderleri, ''Avrupa'nın güçlü olmasının Ukrayna'nın güçlü olması demek'' fikrinde birleştiler.
ABD'de Başkan Donald Trump tarafından pek de hoş ağırlanmayan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelsnkiy'e Avrupa Birliği ülkeleri sahip çıktı. ABD'nin ardından soluğu İngiltere'de alarak AB liderleri ile bir arada pozlar veren Zelenskiy için bir kez de Belçika'da toplanıldı. 'Ukrayna ve Savunma' konulu zirve düzenleyen AB liderleri, 'somut adımlar atmak için' burada olduklarını belirttiler.
Zirvenin başında söz alan AB Konseyi Başkanı Antonio Costa, "Avrupa’nın savunmasının daha güçlü olması, Ukrayna'nın savunmasını güçlendirir. Ukrayna’nın sa
vunma kapasitesini artırması da kendi savunmamızı güçlendirmek açısından çok önemlidir" ifadelerini kullandı.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise , "Bu, Avrupa için bir dönüm noktası. Avrupa ailesinin bir parçası olan Ukrayna için de bir dönüm noktası. Avrupa, açık ve mevcut bir tehdit ile karşı karşıya ve bu nedenle Avrupa’nın kendini koruyabilmesi ve savunabilmesi gerekiyor. Aynı şekilde Ukrayna’yı da kendini savunabilecek bir konuma getirmemiz ve adil ve kalıcı bir barış için çaba göstermemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Bugünkü toplantıda liderlere "ReArm Europe" planını sunacağını söyleyen Leyen, "ReArm Europe" planı, savunm yatırımları için 800 milyar euro’ya kadar destek sağlıyor. Üye devletlere savunma yatırımı yapabilmeleri için finansal alan sağlıyor. Üye devletlere, Ukrayna savunma sanayisine yatırım yapma veya Ukrayna’ya doğrudan askeri kapasite tedarik etme imkanı sunuyor" şeklinde konuştu.
Von der Leyen, plan sayesinde Avrupa Birliği’ni yeniden silahlandırmanın yanı sıra egemenliği ve toprak bütünlüğünü korumaya çalışan ve bir varoluş mücadelesi veren Ukrayna’yı da silahlandırmış olacaklarını ifade etti.
Konuşmasında Ukrayna’ya verilen güçlü destek nedeniyle Avrupalı liderlere teşekkürlerini sunan Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy de, "Yalnız olmadığımızı bilmek çok değerli ve bunlar sadece sözden ibaret değil. Bunu gerçekten hissediyoruz. Bu çok önemli" dedi.
Zelenskiy, "Üretimimizi artırmaya yönelik sinyalleriniz, Avrupa Birliği çerçevesinde Avrupa güvenliğini güçlendirme yönündeki mesajlarınız büyük kararlar" diye konuştu.
Toplantı öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola, Avrupa’nın savunma açısından nihayet kendi ayakları üzerinde durması gerektiğini vurguladı ve "Bunu uzun zamandır talep ediyorduk. Avrupa Birliği’nin artık kendi ayakları üzerinde durmasının zamanı geldi de geçiyor" ifadelerini kullandı. AB ülkeleri vatandaşlarının kendilerinden beklediği şeyin bu olduğunu vurgulayan Metsola, Ukrayna konusunda da lafta değil gerçekten maddi destek sağlamaya hazır olduklarını söylemenin gerektiğini ifade etti.
AB Konseyi Dönem Başkanlığını üstlenen Polonya’nın Başbakanı Donald Tusk ise yaptığı açıklamada, "Rusya, silahlanma yarışını kaybedecek. Tıpkı 40 yıl önce Sovyetler Birliği’nin kaybettiği gibi" dedi. Tusk, "Bugün, Avrupa’nın kararlılığı, yeniden silahlanması, savunma sanayii ve Rusya’nın dünyaya yönelik meydan okumasıyla yüzleşme açısından her şeyin değişebileceği ve muhtemelen de değişeceği bir gün" şeklinde konuştu.
Avrupa’nın bir bütün olarak Rusya ile girilecek herhangi bir askeri, finansal ve ekonomik mücadeleyi kazanabilecek kapasiteye sahip olduğunu vurgulayan Tusk, "Net bir şekilde biz daha güçlüyüz" dedi. Fransa’nın nükleer caydırıcılık teklifinin de düşünmeye değer olduğunu ifade eden Tusk, bunun Avrupa’nın savunma çabalarının koordinasyonu için kapsamlı bir girişimin parçası olması gerektiğini söyledi.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz da konuşmasında Fransa’nın "nükleer caydırıcılık" planına çekimser yaklaşarak, bu teklifin ABD’nin Avrupa’nın güvenliğine olan angajmanını zayıflatabileceğini söyledi. Gazetecilerden Ukrayna savaşına ilişkin barış müzakereleri hakkında sorulan bir soruya Scholz, "Ukrayna’nın dikte edilmiş bir barışı kabullenmek zorunda kalmamasını sağlamak çok önemli. Bunun yerine, Ukrayna’nın egemenliğini ve bağımsızlığını garanti altına alan adil bir barış olmalı" dedi.