Uluslararası medya işkenceyi belgeledi

Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu (SMDK) Başkanı Ahmet el-Carba, Suriye'de savaş suçu işlendiğine ilişkin fotoğrafları göstererek, "Uluslararası medya, Suriye'de 11 binden fazla tutuklunun işkenceye maruz kaldığını belgeledi" dedi. Carba, Suriye’de iç savaşın başlamasının ardından ilk kez muhalifler ve rejim temsilcilerinin masaya oturmasını sağlayan Cenevre-2 Konferansı'nın açılışında yaptığı konuşmada, Humus'ta Esed güçlerince terörist olarak ilan edilen masum Hajer'in, ülkede şehit edilen ilk çocuk olduğunu belirterek, "Hajer, ilk şehit olan çocuktu ama son değildi. Ardınan şehit edilen Hamza ve onbinlerce çocuk rejim tarafından katledildi. Esed'in terörist savaşı bu çocukların hayatlarının baharını söndürdü" ifadelerini kullandı.
Suriyelilerin ülkedeki terörün sorumlularıın kim olduğunu çok iyi bildiğini söyleyen Carba, halkın Esed rejiminin zulmüne karşı bir yıl beklemelerinin ardından namus ve onurlarıyla kendilerini müdafaa etmeye başladığını ifade etti. "İçinizden hanginiz çocuğunun ellerinin arasında ölmesine ve namusuna dokunulduğnda dayanabilir ki?" diyen Carba, "Suriye halkı daha kaç yıl sabredecekti? 'Barış, barış' diye bğıran onlarca ve binlerce sivil insanı gördünüz. Katil eller de bu masum insanları merhametsizce öldürüyordu ve dünya da sadece izliyordu. Şehitlerden oluşan ve şehitlerini uğuralayan bir halka dönüştük. Her türlü yalan ve iftirayla karşı karşıya kaldık" diye konuştu. Carba, Cenevre 2 Konferansı'na büyük uygarlığı temsil eden bir ülke ve halkı temsil etmek için katıldıklarını anlatarak, "Zalim ve zulümlere karşı barışçıl bir şekilde mücadele eden ve kendi birliğinin bozulmasına karşı çıkan bir halkı temsilen buaradayız" ifadelerini kullandı.
Carba, şöyle devam etti: "Suriye'de biz Suriyeliler olarak hepimiz, tek bir adamın bütün bir ülkeyi her türlü çatışma ve savaşa sürüklediğini görüyoruz. Beşşar Esed bütün bunları, makamını bırakmamak için yaptı ki dünyada hiçbir makamın bir insanın canından daha önemli olmadığını unutmuştur. Uluslararası medya, Suriye'de 11 binden fazla tutuklunun işkenceye maruz kaldığını belgeledi. Bu fotoğraflar, ülkedeki gerçekleri görmenize yetiyor. Bu tür olaylar herhagi bir ülkede yapılıyor olsaydı o ülke halkımızın dayandığı acının çeyreğine dayanabilir miyidi? diye soruyorum. Nefsimize müdafaa seçeneğinde silah yoktu ama Beşşar Esed rejimi halka zorla silahı seçtirdi. Suriye'de barışı ve çözümü konuşmak için ve uluslarası toplumun Suriye'deki insanları dramına karşı sessiz kalmasından sonra buraya geliyoruz." Siyasi çözümden ötürü konferansa katıldıklarını belirten Carba, kaybedecek zamanlarının olmadığını ve bütün çabalarıyla Suriye'nin tarihi ve geleceği için önemli olan konferansın başarıyla sonuçlanmasına azmettiklerini kaydetti.
"2012'de Cenevre Konferansı'nda alınan kararların tarihi ve Suriye'de siyasi bir çözüm için bir fırsat olduğunu düşünüyoruz" diyen Carba, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu konferansın, Suriye ve bölgeyi kan şelalelerinden kurtaracağını umuyoruz. Suriye'deki Esed'in diğer yüzünü temsil eden bazı teröristler, dünya ve bölgedeki barış ve istikrarı tehdit ediyor. Esed'in uluslarası güçlerin desteğiyşe ülkeye soktuğu terör gruplarına karşı özgür ordumuz çok büyük mücadeleler vermektedir. Bunların başında da Hizbullah teröristleri geliyor. Onlar ki Hariri'yi öldürdükleri için bugün Lahey'de mahkemede yargılanıyorlar. Özgür ordumuz, aynı zamanda İran Devrimci Muhafız güçleriyle de karşı karşıya savaşıyor. Onların da Suriye'deki çatışmalarda iştirak edildkleri belgelenmiştir. Özgür ordumuz aynı zamanda Esed'in Irak'tan getirdiği teröristelerle savaşıyor. İŞID ise ayrı bir hikayedir. Esed'in desteklediği bu gruba karşı özgür ordumuzun nasıl savaştığını herkes görmektedir. Özgür ordumuzun İŞID ile savaşında ilerlemesini ngellemek için Esed'in uçakları hala bugüne kadar ordumuzun fertleri üzerine varil bombalarını atmaya devam etmektedir."  
Carba, "Biz Cenevre-1'de alınan kararların hepsini destekliyor ve onaylıyoruz ve bugün BM Genel Sekreteri'nin daveti üzerine buaraya geldik. Esed'in Suriye'de kalması konusu ise Cenevre-1' in kararlarına tamamen aykırıdır ve bunu ne kabul ederiz ne de tartışırız" şeklinde konuştu.