YKS ve LGS adaylarına sınavların ertelenme ihtimaline karşı öneriler
Yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle LGS ve YKS tarihlerinin değişebileceğinin gündeme gelmesi öğrencilerde belirsizlik olurken, uzmanlar sınavların belirlenen tarihlerde yapılacağı düşünülerek çalışmaya devam edilmesi önerisinde bulunuyor.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle Liseye Geçiş Sınavı (LGS) ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) tarihlerinin değişebileceğinin gündeme gelmesi öğrencilerde belirsizlik ve kaygı oluştururken, uzmanlar sınavların belirlenen tarihlerde yapılacağı düşünülerek çalışmaya devam edilmesi, ertelenmesi halinde ise zamanın daha fazla çalışmak için kullanılması önerisinde bulunuyor.
Çin'in Vuhan kentinde Aralık 2019'da ortaya çıkan ve kısa sürede dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, hayatın akışının değişmesine, bazı planların ertelenerek yeniden yapılmasına yol açarken, eğitim sisteminde de bir takım değişikliklere neden oldu.
Koronavirüs tedbirleri kapsamında bahar dönemi ara tatili öne alınırken, sonrasında ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite öğrencileri için uzak eğitim süreci başladı. Uzaktan eğitimin ne zamana kadar devam edeceği öğrenciler arasında merak konusu olurken, 7 Haziran'da yapılacak LGS ile 20-21 Haziran'da düzenlenecek YKS'nin koronavirüs salgını nedeniyle ertelenebileceği gündeme geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Koronavirüsle Mücadele Eş Güdüm Toplantısı sonrası düzenlediği basın toplantısında koronavirüs salgınıyla ilgili gelişmelere göre bu sınavları ileri bir tarihe ertelemeyi gündemlerine alabileceklerini kaydetti. Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk da sağlık koşulları gerektirdiği takdirde sınavların ertelenebileceğini fakat zamanında yapılmasını tercih ettiğini belirtti.
Sınavların ertelenebileceğinin gündeme gelmesi öğrencilerde belirsizlik ve kaygı oluşmasına yol açtı. Öğrencilere, resmi açıklama gelene kadar sınavların belirlenen tarihlerde yapılacağı düşünülerek çalışmaya devam etmeleri önerisinde bulunan uzmanlar, sınavların ertelenmesi durumunda öğrencilerin bu zamanı fırsata çevirebileceğini belirtiyor.
"Öğrenciler sınavın ertelenebilme ihtimalini fırsat olarak görmeli"
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan İbn Haldun Üniversitesi (İHÜ) Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sefa Bulut, LGS ve YKS öncesi belirsizlik yaşayan adaylara motivasyonlarını yükseltecek önerilerde bulundu.
Yetkililerin sınavların ileri bir tarihe ertelenebileceği mesajı vermesinin salgının ne kadar süreceğinin belirsizliğinin kabul edildiğini gösterdiğine işaret eden Bulut, "Yetkililerin temkinli yaklaşması ve halkı doğru bilgilendirmesi şeffaflık açısından önemli bir husustur. Böylelikle öğrenciler ve veliler en kötü duruma bile hazırlanmış oluyor. Zaten şartlar elverişli hale gelirse normal yaşam koşullarına ve rutinine geri dönülecektir." diye konuştu.
Sınav tarihlerinin değişebilme ihtimalini öğrencilerin bir fırsat olarak görmesi gerektiğini belirten Bulut, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sınavların ertelenebilme ihtimalini aslında öğrenciler bir fırsat olarak bilmeli. Fazladan zaman kazanmış olurlar. Sonuçta sınav iptal edilmiyor sadece belirli bir süre ertelenebileceği üzerinde duruluyor. Sınavın ertelenmesi kararı alınırsa öğrenciler bu durumdan daha kazançlı çıkacaklar, çalışmak için daha fazla zaman kazanacaklar. Zaten önemli olan sınava iyi hazırlanmak. Sınavın okunması ve değerlendirmesi çok fazla zaman almıyor, elektronik değerlendirme sistemleri var. Sınav sonuçları çok kısa bir sürede açıklanabilir ve yine öğrenciler zamanında tercih yaparak, üniversiteye başlayabilirler."
Bulut, bu belirsizlik durumlarında öğrencilerin kaygı yaşamasının normal olduğunu, sınava hazırlanmalarına engel olacak kadar bu kaygıyı büyütmemeleri gerektiğini ifade etti.
"Olayları pozitif bakış açısıyla değerlendirin"
Sürecin hem kriz hem de bir fırsat olduğunu dile getiren Bulut, "Özellikle şu günlerde zaten havalar serin ve yağışlı, tam ısınmadı. Hayat şartları normal bile olsa zaten dışarı çıkamıyoruz, sadece belli bir miktar sınırlama var. Evde kaldığımız bu zamanda, bu krizi fırsata dönüştürmeliyiz ve normal çalışma rutinimizi devam ettirmeliyiz. Hatta dışarı çıkmadığımız için, giyinme, ulaşım ve gibi aktivitelerden de zaman açısından tasarruf etmiş oluyoruz. Dolayısıyla dinlenmek ve çalışmak için daha çok zamanımız olmuş oluyor. Olayları biraz da pozitif bir bakış açısıyla değerlendirmek gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.
Öğrencilere, gündelik rutinlerini koruyarak, daha önce hazırladıkları ders programına sadık kalmaları tavsiyesinde bulunan Bulut, şunları kaydetti:
"Hatta daha fazla zamanımız olduğu için biraz daha fazla çalışabiliriz. Tüm bu çalışmalar devam ederken yine eğlenmeye ve dinlenmeye de vakit ayırmamız gerek. İyi uyumak ve dinlenmek, sağlıklı ve düzenli beslenmek çok önemli. Bunun yanı sıra çalışırken ara sıra molalar vermeliyiz. Hem zihinsel hem de fiziksel olarak dinlenmemiz gerekir. Yine az da olsa gerildiğimizi, konsantre olamadığımızı hissettiğimiz zamanlarda biraz fiziksel hareketler yapmak öğrencileri dinlendirebilir. Biraz yalnız kalmak, gözleri kapatarak dinlenmek, hayal kurmak ya da derin derin nefes egzersizleri yapmak hem zihinsel hem de fiziksel olarak gençleri dinlendirir. Bu süreçte stres yönetimi becerisi geliştirenler gerçek sınavı da çok kolay şekilde aşacaklardır."
"Dezavantajlı durumda değiller, herkes eşit şartlarda yarışacak"
Milli Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) gibi kurumların çok güçlü bir insan kaynağı ve teknolojik altyapısının olduğunu, daha önce yaşanan SARS, domuz gribi, kırım kongo hastalıkları gibi yaşam koşullarını zorlayan durumlarda da sınavların yapıldığını anımsatan Bulut, öğrencilerin ve velilerin sakin kalıp çalışmalarına devam etmeleri gerektiğini ve her şeyin zamanla yoluna gireceğini söyledi.
Bulut, öğrencilerin bu süreçte sağlıklı bir şekilde ders çalışmaya devam etmeleri için şu önerilerde bulundu:
"Gençlere, televizyon ve medyada olanlardan, tartışma programlarından etkilenmemelerini tavsiye ederim. Sadece kendi işlerine yoğunlaşsınlar. Dünyanın farklı yerlerinden gelen yeni haberler, bu durumun kontrol altına altına alınmaya başlandığı yönündedir. O nedenle her zaman ümitlerini ve hayallerini canlı tutsunlar, var güçleriyle çalışmaya devam etsinler. Sonuçta bu durumdan etkilenen sadece kendileri değil, sınava girecek tüm bireyleri etkileyen bir durum. Dolayısıyla dezavantajlı bir durumda değiller, herkes yine eskisi gibi eşit şartlarda yarışacak. Fakat çalışmak için daha fazla zaman kazanmış olacaklar."
Korku ve kaygının bulaşıcı olduğuna dikkati çekerek, ebeveynlerin de bu durum karşısında sakin kalmaları gerektiğine dikkati çeken Bulut, anne babalara, çocuklarını cesaretlendirecek konuşmalar yapmalarını, rahat çalışabilecekleri ortam hazırlamalarını, beslenme ve uyku düzenlerini takip etmelerini tavsiye etti.