Tgrt Haber

Altın nereye koşuyor

03 Temmuz 2016 10:27
Altın nereye koşuyor

Küresel ve jeopolitik riskler yatırımcıyı altına yöneltti. Yüzde 25 ile ilk yarıyılın getiri şampiyonu olan altını, bono ve hisse senedi takip etti.

Küresel belirsizliklerin artması özellikle İngiltere’deki Avrupa Birliği (AB) referandumundan sonra ortaya çıkan sonuç, tüm yatırımcılarda şok etkisi oluştururken yatırımcı tercihlerinde de değişimlere neden oldu. Güvenli görülen yatırım enstrümanları hızla tırmanışa geçti. Riskli varlıklardan kaçış yaşandı.
Geçtiğimiz 23 Haziran günü İngiltere’de yapılan referandumunun ardından halkın yüzde 52’si AB’den ayrılma yönünde tercihte bulundu. Piyasalarda böylesi bir sonuç çıkabileceği konuşulmakla birlikte pek de ihtimal verilmiyordu. Geçmiş tarihinde her zaman Radikal değişimlere mesafeli duran İngiliz halkının tercihini mevcut statüden yana kullanacağı beklentisi hakimdi. Referandum neticesinde AB’den ayrılma yönünde karar çıkınca ilk şokla piyasalarda oynaklık arttı. Her zaman için güvenli liman niteliği taşıyan altın, yen, dolar ve gelişmiş ülke tahvillerine yönelim arttı. Altın onsu yüzde 8,1 prim yaparken 1358 dolara kadar çıktı.

1.400 dolara dikkat

Gerek küresel gerekse jeopolitik kaygılar altına yönelimi güçlü tutarken sterlin, euro ve hisse senetlerinde sert düşüşler yaşandı. Sterlin/dolar paritesi oylama sonrasında yüzde 12,5’a kadar düşerken geçtiğimiz pazartesi son 31 yılın en düşük değeri 1,3125’i test etti. Aynı şekilde sterlin/TL yüzde 10,4, euro/dolar yüzde 4,5 düştü. Yılın ilk yarısındaki performanslara bakıldığında ise altının onsunun yüzde 25,40’lık getiri ile ilk sırada yer aldığını görüyoruz.

Risk iştahında artış gözlenmesine rağmen belirsizliklerin olduğu bir dönemdeyiz. Bu nedenle yatırımcılar portföylerinde bir miktar altın bulundurmayı tercih edeceklerdir. Altının onsu 1.333 seviyesinde bulunuyor. 1.380 ve 1.400 seviyeleri altında güçlü dirençler.

Korku endeksinde gerileme trendi

İngiltere’de 23 Haziran günü gerçekleştirilen referandum sonrasında sadece Türkiye’de değil global ölçekte tüm piyasalarda bir hareketlilik yaşandı. Ancak kaygının oluşma hızına paralel şekilde bir gerileme yaşandı. Şüphesiz bunda İngiltere’nin AB’den çıkmasının 2-3 yıl gibi bir süreci kapsayacak olmasının etkisi var. Hatta piyasada yapılan yorumlar bu süre zarfında karardan geri dönülme ihtimalinin hiç de düşük olmadığı yönünde. Yatırımcıların kaygılarını ölçen VIX Volatilite Endeksi takip edildiğinde de benzeri bir durum gözleniyor. Geçmişte yaşanan krizlerle mukayese edildiğinde oluşan stresin hızlı atlatıldığı anlaşılıyor. Referandum öncesinde 17 seviyelerinde bulunan VIX Endeksi, çıkan sonucun ardından iki gün içinde oldukça ciddi bir artış kaydederek 27’ye fırladı. Sonrasındaki günlerdeyse AB’den çıkmanın bir süreç olayı olduğunun da piyasalarca algılanması neticesinde hızla geri çekilerek 14,77’ye geriledi. Sonuçta Korku Endeksi bir hafta içinde referandum öncesindeki seviyenin de altına geriledi. Hedefler yükselişte Brexit ile FED’in faiz artırım ihtimalini düşürmesi, kurumların altına yönelik değerlendirmelerinde hedef fiyatlarını yükseltmeye neden oldu. Yabancı yatırım kuruluşları önümüzdeki bir yıl içerisinde ons başına altının 1.400 dolara çıkabileceğini öngörüyor. Altın teknik olarak da yükseliş ivmesini koruyan bir trendde hareket ediyor. Kurumlar, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkışıyla ilgili sonucun ilk şokunun atlatıldığını, gelişmelerin görece olumlu bir seyir izlediğini ancak bu durum karşısında yatırımcıların orta ve uzun vadede hassas olmaları gerektiğini belirtiyor. Bu hassasiyetin nedeni ise ilerleyen aylar içerisinde riskten kaçısın sürme beklentisi.

Banka hisseleri cazip

Piyasalardaki rahatlamayla birlikte yatırım tavsiyeleri ve alım önerileri yeniden artmaya başladı. Global Menkul Değerler Kıdemli Araştırma Müdürü Sevgi Onur, gelinen aşamada bankalarda tekrar bir yatırım fırsatı oluşabileceğini düşünüyor. Bankaların bir yıllık F/K bazında MSCI gelişmekte olan ülke bankalarına göre ocak ayında yüzde 12 olan iskonto oranının şimdilerde yüzde 21’e yükseldiğine, dikkat çekiyor. Önümüzdeki dönemde bankalara yönelik iyimser bir hava olmakla birlikte politik ve jeopolitik gelişmelerin risk algısı üzerinde olumsuz etkilerini göz ardı etmemekte fayda var.

İkinci yarı daha olumlu geçebilir

Piyasalar yılın ikinci yarısına ilk yarıya göre daha olumlu başlıyor. Bunun nedeni dış politikada sert rüzgarın yumuşaması ve gelişmekte olan ülke borsalarına göre Borsa İstanbul’un yüzde 30’un üzerinde ucuz kalması. FED faiz artışının ertelenmesi ve küresel düşük faiz ortamının Türkiye gibi faizi yüksek ülkelere yansıması, ikinci yarıya daha olumlu bakılmasına neden oluyor. 

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...