Tgrt Haber

Bakan açıkladı! 60 bin personel alınacak

03 Kasım 2016 10:53
Bakan açıkladı! 60 bin personel alınacak

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "FETÖ soruşturmaları kapsamında kamudan 70 bin 784 kişi açığa alındı. 2017 yılında 60 bin yeni kişi istihdam edilecek" dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası toplantısında son dönemdeki gelişmeleri değerlendirdi. "Kamuda 2017 yılında 60  bin yeni kişi istihdam edilecek. Bunlar ağırlıklı olarak Milli Eğitim ve Sağlık  bakanlıkları ile Emniyet Genel Müdürlüğünde olacak" diyen Müezzinoğlu, FETÖ soruşturmaları kapsamında kamudan 70 bin 784 kişi açığa alındığını dile getirdi.

Kıdem tazminatı yerine getirilecek sistemle ilgili de konuşan Bakan Müezzinoğlu'nun açıklamalarını satır başları şöyle:Şayet bir bölünme  riski varsa, parlamenter sistem daha fazla bölünme riskini besliyor.Keşke 15 Temmuz  akşamında Sayın Kılıçdaroğlu birazcık ders alabilseydi. Muhtemelen, 15 Temmuz  akşamı hangi evde nasıl oturuyorsa, sokaktaki vatandaşı herhalde göremedi. Görse  bile okuyamadı.Darbe girişiminin  arkasında FETÖ'nün veya Gülen'in olduğu konusunda bir defa kamu vicdanının da  yönetim vicdanının da hiçbir tereddüdü yok. Bundan sonraki süreçle  ilgili bu millete bela olabilecek, tuzak kurabilecek başta FETÖ'nün mensupları  olmak üzere millete ve devlete hizmetle ilgili sorumluluk taşıyan hiç kimse,  milletin ve devletin hiçbir kurumunda barınamayacak. Hem milletin parasını  alacak, imkanını alacak hem de hainlik yapacak. Buna asla fırsat verilmeyecek,  şimdi temizlik süreci 16 Temmuz'dan itibaren olağanüstü hal ile başladı.

 131 BİN KİŞİ İÇİN İŞLEM YAPILDI, 70 BİN KİŞİ AÇIĞA ALINDI 

Bundan sonraki süreçle ilgili bu millete bela olabilecek, tuzak  kurabilecek başta FETÖ terör örgütünün mensupları olmak üzere, millete ve devlete  hizmetle ilgili sorumluluk taşıyan hiç kimse, milletin ve devletin hiçbir  kurumunda barınamamalı. Hem milletin parasını alacak, imkanını alacak hem de  hainlik yapacak. Buna asla fırsat verilmeyecek, şimdi temizlik süreci 16  Temmuz'dan itibaren olağanüstü hal ile başladı. Bu anlamda rakamlar verecek  olursak, kamu görevinden çıkarılan personel sayısı 70 bin 784, açığa alınıp  soruşturması devam eden personel sayısı 56 bin 575, iade edilen personel sayısı 3  bin 500'ün üzerinde, toplam işlem yapılan personel sayısı da 131 bin.  Milli Eğitim Bakanlığından 29 bin 761, Emniyet Genel Müdürlüğünden 10  bin 29, hakim ve savcılardan 3 bin 290, Milli Savunma Bakanlığından 3 bin 677,  Sağlık Bakanlığından 2 bin 845, üniversitelerden 2 bin 781 kişinin görevden  alındı.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından ise 785  kişinin ihraç edildi. 463 kişinin işe döndü. 284 kişinin ise  soruşturması sürüyor.

Mağduriyet edebiyatı yapanlar, aslında yeni bir FETÖ oyununun  algısını oluşturmaya çalışıyorlar. Rakamlarına baktığımızda biz 785 ihraç  etmişiz, soruşturması devam eden 284 kişi var, iade ise 463. Demek ki iadeyi hak  edenlere iade de olabiliyor.  Mağdur olan, "Başım dik, alnım ak" diyenlerin başımızın üzerinde yeri var.15 Temmuz'da 246 şehidin, en az dörtte biri ömrünün  sonuna kadar engelli kalacak 2 bin 200'e yakın gazinin olduğunu, 80 milyon  milletin ağır bir bedel ödedi. Bu mağduriyeti yok farz edip, hızlı karar verme  döneminde olabilecek hataları devasa mağduriyet gibi göstermek bir algı  operasyonudur. Dikkat ederseniz, CHP burada yine vardır.

DARBENİN 1 NIMARASI 

Akıncı Üssü'ndeki görüntülerde, Kemal Batmaz ve Harun Biniş'in daha  önce Adil Öksüz ile yurt dışına gittiklerinin, Gülen ile görüştüklerinin net  olarak ortaya çıktığı. Bu anlamda zaten kamu vicdanının da AK Parti yönetiminin de başta  Sayın Cumhurbaşkanımız, bakanlar bir tereddüdümüz yok, bunun bir numarası belli.  Bir numaranın üzerinde akıl hocaları var. Bir numara dediğimizi, Hacivat-Karagöz  gibi Türkiye'nin üzerinde oynatan üst akıllar var o ayrı ama bunu FETÖ'ye bağlı,  onun hani 'o bize şah damarımızdan daha yakındır.' diyecek kadar sapkın bir  yapının mensuplarının bu işi yaptığından bizim de kamu vicdanının da bir  tereddüdü yok." değerlendirmesinde bulundu.

KAMU REFORMU

Kamu çalışanı  reformunu Türkiye konuşmalı. Uzun süredir konuşuyor, yapabilmeli, inşallah  yapabiliriz.

KIDEM TAZMİNATI

 İstihdamın devam edebilmesi, koşulların  iyileştirilebilmesi için sürdürülebilir ve geliştirilebilir bir sistemi dünya ile  yarışta var olan bir Türkiye, hep gündeminde tutmalı. Alın teri döken herkesin hak ve hukukunu havuzda  biriktirecek, koruyacak yasal bir sistemi; fonu öneriyoruz.

EMEKLİYE BANKA PROMOSYONU

Sayın Başbakanımız ilgililere gerekli talimatı verdi.  İnşallah yıl sonu olmadan Sayın Başbakanımız son noktayı koyacaktır.

KILIÇDAROĞLU 15 TEMMUZ'DAN DERS ALSAYDI...

 CHP'nin bütün  sistematiğini, siyasi algı oluşturma konseptini korku üzerine kurlu. Milleti korkutmak üzerine. Esasında bu çelişkiyi de zaman zaman  CHP'li arkadaşlara ve vatandaşlara söylüyorum; 'Cumhuriyetin kurucusu Atatürk  diyorsunuz, Atatürkçülük yapıyorsunuz ama Atatürk'ün konseptinde korku diye bir  şey yoktur. Millete güven vardır, milletle beraber yürümek vardır.' Ama geri  dönüp biraz baktığımızda 'cumhuriyet elden gidiyor, laiklik elden gidiyor' diye  hatırlarsanız AK Parti kuruldu, cumhuriyet mitingleri yaptılar. Niye? 'Cumhuriyet  elden gidecek' diye. 2007'de Cumhurbaşkanı seçeceğiz. Cumhurbaşkanının eşi  başörtülü diye millete bir korku kampanyasıyla 367, Anayasa Mahkemesine ucube bir  karar ve korku senaryoları üzerinden işte 'AK Parti gelirse şu olacak, vagonları  ayıracak ayrı oturtacak, işte şu mekanlar kapanacak.' Şimdi de geldi. 'Başkanlık  gelirse Türkiye bölünecek.' CHP'nin temelinde, fıtratında bir sorun var. Bu sorun  esasında Atatürkçülükle de Atatürk'ün vizyonuyla çelişen bir sorun. CHP bunu  çözmedikçe bu ülkeye de, ülke siyasetine de katkısı olma ihtimali yok. 

CHP'nin bunu başarmadığı gibi sürekli tıkayan, milletin önüne engel  olan, demokrasinin, milli iradenin ümüğünü sıkan ne varsa bunları milletin önüne  getirmeye çalışıyor.Çok şükür ki millet vicdanı AK  Parti'nin toplumla ilgili, ülkeyle ilgili, ülkenin geleceği ile ilgili bütün  vizyonlarını algılıyor ve 14 yıldır Allah'a şükür hep yanımızda duruyor. Milletin, milli iradenin ümüğünü sıkan ne varsa bunun devam etmesinin,  korunmasının arkasında ise mutlaka CHP ve kendisini ayrıcalıklı sayan bir kitle  olduğunu vurgulayan Müezzinoğlu, "Niye? 'Millet anlamaz, millet bilmez' diyen bir  anlayış. 

Parlamenter sistem iyiydi de çözdük mü? Parlamenter sistem çok iyiydi  de bu ülkeyi krizlerden, darbelerden koruduk da milleti dünyanın ilk 10 ekonomisi  içine sokabildik mi? Son 10-15 yıl öncesine baktığımızda Avrupa, dünya, Türkiye  ile istediği gibi oynayabildi mi? Oynadı. İstediği zaman darbeleri teşvik etti,  istediği zaman ekonomik krizler oluşturdu, istediği zaman hükümetler bozdu, hiç  alakası olmayan partilerden ayrı ayrı bölünmelerle hükümetler çıkarttı. Senede  bazen iki, bazen üç hükümeti gördük. Şimdi bütün bunları yok sayarak, slogan  cümleyle 'ülke bölünür.' Niye bölünsün? Vicdanı bölünmeye müsaade etmeyen bir  millet varsa, bunu hiç kimse zaten başaramaz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 22 milyona yakın oy aldığını  hatırlatan Müezzinoğlu, "Bundan daha geniş katılımlı vicdan temsili olabilir mi?  Şimdi ona diyorsun ki 'yetkilerin yok, sen orada saksı gibi otur.' O zaman  sandıktan çıkan yarın tekrar milletin huzuruna gittiğinde ne diyecek? 'Ben gittim  orada saksı gibi oturdum, etliye, sütlüye de dokunmadım, tekrar senin huzuruna  geldim. Beni bir daha seç mi diyecek?' Böyle bir çelişkiler diyarı oluşturmaya  çalışan bir CHP var. Ama inşallah bunları da aşacağız.

Sayın Başbakanımızın cümlesi, Şayet bir bölünme riski varsa,  parlamenter sistem daha fazla bölünme riskini besliyor. 7 Haziran'ı, henüz daha  çok olmadı 1,5 yıl oldu. 7 Haziran gecesi kulaklarımızda kalan ne? '65'lik bir  blok varız.' HDP, MHP, CHP, işte varsa Saadet'ti, şeydi, artı AK Parti'den de  çaldıkları bir kısım, hesaba kattıkları oydu. Peki 65'li blok dedikleri, bugün  ülkede iktidar olmuş olsalardı, terörle olan mücadelemiz, 15 Temmuz darbe  girişimi, ülkenin ekonomisi, hangisi büyük bir tehlikeydi? O akşam 15 Temmuz  gecesi ve 16 Temmuz sabahı, onlarca CHP'liden duyduğum, tanıdığımdan duyduğum  cümle şu; 'iyi ki Recep Tayyip Erdoğan vardı o akşam.' İyi ki cumhurun başkanı  vardı o akşam, hadiseye el koyan. Dolayısıyla bunlar korkutma cümleleri, bu  millet korkan bir millet değil. Keşke 15 Temmuz akşamından birazcık Sayın  Kılıçdaroğlu ders alabilseydi. Muhtemelen o, 15 Temmuz akşamı hangi evde, nasıl  oturuyorsa, sokaktaki vatandaşı herhalde göremedi. Görse bile okuyamadı.

500
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...