Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, doğum yardımıyla ilgili milyonlarca aileyi ilgilendiren müjdeyi duyurdu. Yeni doğum yardımı düzenlemesi Meclis’ten geçti, başvuruların tarihi belli oldu. İlk çocuğa tek seferlik 5 bin TL, ikinci ve üçüncü çocuklar için ise aylık nakdi destek ödemesi yapılacak. Doğum yardımı almak isteyen annelerin başvurusu için geri sayım başladı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Ramazan Bayramı kapsamında ziyaretlerde bulunduğu Tekirdağ’da ailelere yönelik destek paketine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Göktaş, doğum yardımına dair yeni düzenlemenin Meclis’ten geçtiğini belirterek, başvuruların bayram sonrasında alınmaya başlanacağını duyurdu.
"Aile Yılı" ilan edildiğini anımsatan Göktaş doğum yardımlarının Meclisten geçtiğini belirten Göktaş, "Bayram sonrasında inşallah başvuruları alacağız. 2025 yılının ocak ayı itibarıyla doğan her bir çocuğumuza 5 bin liralık tek seferlik desteğimiz. İkinci çocuğumuza 1500 liralık annenin hesabına desteğimiz. Üçüncü çocuk itibariyle de annenin hesabına 5 bin liralık nakdi desteğimiz olacak." dedi.
Aile Yılı kapsamında evlenecek gençlere de destek olmak için projeler hayata geçirdiklerini ifade eden Göktaş, Bakanlık olarak kente yatırımlarının süreceğine işaret etti.
Yeni düzenlemeye göre:
İlk çocuk için 5 bin TL tek seferlik ödeme
İkinci çocuk için 1.500 TL, 60 ay boyunca annenin hesabına
Üçüncü ve sonraki çocuklar için 5 bin TL, 60 ay boyunca annenin hesabına
Doğum yardımı başvuruları, çocuğun Kimlik Paylaşım Sistemi’ne (KPS) kaydının ardından yapılabilecek. Başvuru için "Doğum Yardımı Başvuru Dilekçesi" doldurularak Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ya da Sosyal Hizmet Merkezlerine şahsen, iadeli taahhütlü posta ya da kargo yoluyla iletilecek.
Kamu kurumlarında çalışanlar başvurularını kendi kurumları üzerinden yaparken, yurt dışında yaşayan vatandaşlar ise başvurularını Türkiye Cumhuriyeti büyükelçilikleri veya konsolosluklar aracılığıyla gerçekleştirebilecek.
Yeni teşvik sisteminin, Türkiye'nin demografik yapısının sürdürülebilirliğini sağlamaya yönelik stratejik bir sosyal politika aracı olduğu vurgulanıyor.