Mart ayı faiz kararı belli oldu. Politika faizi 250 baz puan aşağı çekildi. Faiz indirim sürecine devam eden Merkez Bankası’nın politika faizinde Mart 2025’e kadar yaptıkları değişiklikler, kredi ve mevduat faizlerinde de düşüş görüleceğini işaret etti. Bireyler ve şirketler açısından daha uygun borçlanma imkanları kapıda. Ayrıca Borsa İstanbul üzerinde olumlu etkiler de bekleniyor. Sakarya Üniversitesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Tahsin Bakırtaş, indirim kararının mevduat gibi yatırım araçlarının cazibesinin de yitmesine yol açacağını ifade etti. Bakırtaş, dolar TL kuru için öngörüsünü de paylaştı. İşte Merkez Bankası faiz kararı sonrası mevduat, dolar, borsa ve kredilerde beklentiler.
Yılın ikinci faiz kararı açıklandı. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını Mart 2024’te yüzde 50’e çıkarmıştı. Son iki toplantıda faizi 500 baz puan düşürerek yüzde 50'den yüzde 45'e indiren Merkez Bankası, indirim hareketine devam ederek faizi 250 baz puan daha aşağı çekti.
TGRT Haber'den Kübra Çelebi'ye konuşan Sakarya Üniversitesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Tahsin Bakırtaş, faiz indirim kararının ardından beklentileri şöyle paylaştı;
"Aralık 2024 ve Ocak 2025 aylarında 250 baz puan faiz indirim döngüsü Mart 2025’te de devam ediyor. Politika faizi yüzde 42,5 düzeyine geriledi.
Politika faizindeki bu düşüş döngüsü; bir yandan mevduat faizini aşağıya çekerken, diğer yandan kredi faizlerinin düşmesine de olumlu katkı yapacak ve kredi kullanacak tüm birey ve şirketlerin daha düşük faiz oranlarıyla borçlanmasını ortaya çıkaracak. Böylesi bir ortam ekonominin büyümesine de hem talep yönlü hem de arz yönlü katkı yapacak.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun bugünkü aldığı politika faizinde 250 baz puan indirim kararı teorik olarak Borsa İstanbul’un yükselmesini sağlaması gerekir. Ancak bu kararın beklenen bir karar olması ve Borsa İstanbul’a yabancı girişlerinin oldukça sınırlı olması nedeniyle etkisinin sınırlı olabileceğini öngörebiliriz.
Manşet enflasyonun %39,05 düzeyine gerilemesi Merkez Bankası’nın politika Faizini indirmede elini rahatlatmış olsa da %42,5 faiz oranında aylık net getirinin yaklaşık %3 civarında olacağı görülmektedir. Bu da mevcut yıllık enflasyonun altında bir getiri anlamına gelmektedir. Dolayısıyla mevduat ve repo gibi yatırım araçlarının cazibesinin yitmesine yol açacaktır.
Bu faiz indirimi tıpkı 2021 Eylül ayı sonrasında oluşan havaya benzer bir havanın oluşması olasılığını taşımakta. Yeniden yükselen konut ve araba fiyatlarını görme olasılığımız artıyor.
Diğer yandan Türkiye’ye Carry Trade ve buna benzer amaçla para girişleri sağlayan finansçıların iştahları azalacaktır; hatta para çıkışları gündeme gelecektir. Çünkü aylık %3 getiriye karşı bugün dolara karşı TL %1,5-2 aralığında değer yitirdiği bir ortamda net getirileri %1-1,5 düzeyine inecektir. Carry Trade tarzı parayı ülkede tutabilmek için %1 ve altı TL’nin değer yitirmesini sağlamak gerekecektir. Bunun, bugün yaklaşık 7,5 Milyar $ dış ticaret açığı veren bir ülkede gerçekleşmesi oldukça zor olacağı için, Carry Trade’çilerin ülkeden göç etme zamanını öne çekme riski taşıyor.
Böylesi bir durumda bugün yaklaşık 170 Milyar dolar olan brüt rezervlerin erimesine ve öngörülenin çok üzerinde dolar değerinin oluşmasına yol açacak bir adım olma olasılığını taşımaktadır. Bu nedenle bundan sonraki süreçte Merkez Bankası’nın atacağı adımlar çok daha önemli hale gelmektedir. Her an dolar ataklarını bekleyen yeni kırılgan bir ekonomiyle karşı karşıya olduğumuzu görmemiz gerekir."