Bulutlar dağıldıkça piyasada güneş açıyor
Türkiye’ye güvenin artması, risk primini düşürdü. Yatırımcı ilgisi hızla artıyor. Dolar 5,50 TL’nin altında kalıcı hâle geldi. Faizler yüzde 20’nin altına geriledi. 1-2 çeyreklik dönemde, enflasyon ve büyüme tarafında da işler yoluna girecek
Türkiye, geçtiğimiz yıl maruz kaldığı kur saldırısının yaralarını hızlı sarıyor. Alınan tedbirlerin yavaş yavaş meyve vermesiyle birlikte, ekonomide yeniden dengelenme süreci olumlu seyrinde devam ediyor. Genelde çalkantılı dönemlerde önce finansal göstergeler bozulur. Faiz-döviz hareketi önden gelir. Enflasyon ve büyüme gibi “daha reel” etkiler, arkadan gerçekleşir. Düzelme de aynı sıralamayla olur. Tıpkı bugün Türkiye ekonomisinin yaşadığı gibi...
Son haftalarda faiz ve döviz kurlarında hissedilir derecede düzelme yaşanıyor. Dolar, artık 5,50 TL’nin altında kalıcı hâle geldi. Piyasa faizleri de yüzde 20’nin altına geriledi. Borsada da 1 aylık kazanç, yüzde 15’lere yaklaşmış durumda... Endeks, artık 100 bin puanın üzerine yerleşti. Şimdi toparlanmanın ikinci aşaması yaşanacak. Bu aşamada, yani önümüzdeki 1-2 çeyreklik süreçte düzelmenin reel ekonomiye yansıması bekleniyor. Böylece enflasyonda düşüş ve büyüme oranlarında da yeniden sağlıklı bir patikaya oturma öngörülüyor.
TÜRKİYE UCUZ KALMIŞTI
Ekonomist Tuğhan Tonguç, piyasaların pozitif tepkisini, Hükûmetin yürüttüğü Yeni Ekonomik Programa (YEP) bağlayarak “Programda öngörülen değişim, disiplin ve dengeleme iyi işliyor. Enflasyon tarafında aşağı yönlü baskılar oluşuyor. Faizlerin de yönü aşağı doğru. Türkiye’nin risk priminin azalıyor olması, yabancı yatırımcıların Türkiye algısını değiştirmeye başladı. Bu durum, borsalara olan ilgiyi artırdı. Belli bir para girişi oluşturdu. Zaten Türkiye, diğer gelişmekte olan piyasalara kıyasla oldukça uygun ve ucuzdu. ABD ile ilişkilerde yaşanan gerginliklerin etkisi ile yatırımcının risk alma iştahı zayıflamıştı. Bu problemin çözülmeye başlamasıyla birlikte Türkiye algısı canlandı. Ve ucuz kalmış piyasaya talep başladı. Merkez Bankasının faizleri yüzde 24’te tutması, güveni besledi. Cari açığın düşmesi ve petrol fiyatlarının gerilemesini de, pozitif Türkiye ayrışmasının ana sebepleri” diye konuştu.
GÜVEN YÜKSELİYOR, BEKLENTİ POZİTİF
Ekonomide alınan tedbirler, rakamlara da olumlu yansıyor. Reel Kesim Güven Endeksi, önceki aya kıyasla 1,5 puan artarak 93 oldu. Anket sonuçlarına göre gelecek üç aya yönelik değerlendirmelerde; üretim hacminde azalış bekleyenler lehine olan seyir, artış bekleyenler lehine döndü. İç piyasa sipariş miktarında da azalış öngörüsü zayıfladı. İhracat sipariş miktarında ise yükseliş bekleyenler lehine olan seyir güçlendi. Bu arada kapasite kullanım oranı da yeni yıla yükselişle başladı. İmalat sanayisi genelinde kapasite kullanım oranı, ocakta, bir önceki aya göre 0,3 puan yükselerek yüzde 74,4’e çıktı.