Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonomideki zorluklar nedeniyle Türkiye'de de beklenen ekonomik gelişmeleri yorumladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomi programından taviz vermeyeceklerini ifade ederek, önemli açıklamalarda bulundu. SGK uzmanı Özgür Erdursun, "Erdoğan emekli, memur ve asgari ücretli için ne demek istedi?" sorusuna cevap verdi. İşte temmuz zammı için kritik sinyal.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonomideki zorluklar ve artan enflasyonu vurgulayarak, Türkiye'nin ekonomi programından taviz vermeyeceğinin sinyalini verdi. SGK uzmanı Özgür Erdursun ise gelen açıklamalar sonrasında vatandaşlardan borçlanmadan bu dönemi atlatmaları konusunda uyardı. Cumhurbaşkanı emekliler ve diğer sabit gelirliler için zorlukların artacağı yönünde mesajlar verirken Erdursun, temmuz ayı memur ve emekli zammı için görüşlerini paylaştı.
Özgür Erdursun'un açıklamaları şöyle;
"Ticaret savaşlarının kızıştığı bir dönemdeyiz. Evet, bu sürecin böyle olacağını herkes görüyordu ve söylüyordu da. Amerika’nın kendi ekonomisini koruma adına attığı adımlar seçim sonrasında da destek buldu. Bugün küresel çapta artan ticaret rekabeti, gümrük vergileri üzerinden fiyatlara doğrudan etki ediyor. Bu da yalnızca Türkiye değil, dünya genelinde yeni bir enflasyon dalgasını tetikliyor.
Türkiye’de enflasyon bir düşüş eğiliminde gibi görünse de dış etkiler nedeniyle bu düşüşün kalıcı olmayacağını ifade etmiştik. Gümrük vergileriyle fiyatlar yeniden şekillenecek ve bu durum yeni bir enflasyon baskısı oluşturacak. Böylece Türkiye’nin kısa vadede faiz indirimi yapması da pek mümkün görünmüyor.
Bu nedenle 2025 yılının ikinci yarısından itibaren özellikle eylül, ekim ve kasım aylarında Türkiye’de büyük bir ekonomik buhran yaşanması bekleniyor. Emekli, memur, asgari ücretli… Hatta diğer ücretliler için bile tablo oldukça karanlık. Bu yayınlarda sadece durum tespiti yapmıyoruz, aynı zamanda rakamlarla da destekliyoruz.
Şu an emekli maaşları çok düşük. Enflasyonla birlikte alım gücü dibe vurmuş durumda. Bu nedenle maaşlara seyyanen bir artış yapılması gerektiğini savunuyoruz. Ancak hükümet cephesinden gelen cevap genellikle stabil.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın grup toplantısında yaptığı açıklamalar oldukça dikkat çekiciydi. Enflasyonla ve ekonomiyle ilgili önemli mesajlar verdi. Erdoğan şöyle dedi:
“Küresel ekonomi zorlu bir sınavdan geçiyor. Uluslararası ticaret savaşları yeni bir boyuta evrildi. Karşılıklı tarifeler artıyor. Sermaye piyasalarındaki depremin artçıları hala sürüyor. Bu gelişmelerin üç temel sonucu olacak:
Bu küresel tabloda Türkiye’nin yoluna güçlü bir ekonomi programıyla devam ettiğini belirten Erdoğan, Mayıs 2023’ten bu yana uyguladıkları ekonomi programıyla dış kırılganlıkların azaldığını ve makro finansal istikrarın güçlendiğini söyledi.
Erdoğan, "Disiplinli ekonomi programımızdan taviz vermeyeceğiz" diyerek aslında sabit gelirliye, dar gelirliye, emekliye ve memura dolaylı bir mesaj vermiş oldu. Bu, "Size ekstra bir kaynak aktarımı yapamayacağız” anlamına geliyor. Yani temmuz ayında da bir iyileştirme beklenmemesi gerektiği yönünde güçlü bir sinyal verildi.
Hükümet bu durumu söylemsel olarak bir avantaja çevirmeye hazırlanıyor: "Sadece bizde değil, dünyada da kriz var. Ama biz etkisini azaltmak için elimizden geleni yapıyoruz." Bu cümleleri daha sık duyacağız gibi görünüyor.
Cumhurbaşkanı’nın "Ayağınızı yorganınıza göre uzatın, planınızı programınızı dikkatli yapın" sözleri de oldukça net. Vatandaşlardan, daha fazla borçlanmadan, yatırım yapmadan bu dönemi atlatmaları bekleniyor.
Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarını ve ekonomik göstergeleri bir araya getirdiğimizde şu net bir tablo ortaya çıkıyor: Bu dönemde malını mülkünü satmadan, borçlanmadan süreci atlatabilenler gerçekten çok şanslı olacak. Artık "birikim yapamıyorum" dönemi bile geride kaldı. Öncelik, ayakta kalabilmek."