Elleri yanıyor! Acı serüveni başlayan pul biberin fiyatı belli oldu
Bağışıklık sistemini destekleyen doğal bir beta karoten ve antioksidan kaynağı olan isotun bu yılki fiyatı 150-300 TL arasında değişiyor. Tadı ve kokusuyla birçok yemeğe lezzet katan, çiğ köftenin olmazsa olmazı pul biber, kadınların ellerinde zahmetli bir sürecin ardından tezgahlardaki yerini alıyor.
Tıkanmış mukusun parçalanmasına ve atılmasına yardımcı olan ve vücuttan çıktıktan sonra soğuk algınlığı ve grip semptomlarını azaltan pul biber farklı işlemlerden geçtikten sonra sofralara geliyor. Şanlıurfa’da ilkbaharda ekilen, bakım ve sulamanın ardından Ağustos ayı başında hasat edilmeye başlanan kırmızı renkteki biberler, kamyonlarla pazarlarla getiriliyor. Pul biber üreticileri tarafından pazarlardan veya tarlalardan satın alınan biberler, çalışan kadınlar tarafından saplarından ve çöplerinden ayıklanıyor. Daha sonra özel makinelerden geçirilen biberler yere serilen bezlerin üzerinde kurutulmaya bırakılıyor.
150-300 LİRA ARASINDA SATILIYOR
Çeşitli işlemlerden geçen biberler, pul biber veya biber reçeline dönüşüyor. Kentte zaman zaman 40 dereceyi aşan sıcak hava altında çalışan işçiler, aile bütçelerine katkıda bulunmanın mutluluğunu yaşıyor. Şanlıurfa’nın tescilli ürünü pul biber, bu yıl tezgahlarda kalitesine göre kilogramı 150 ila 300 lira arasında satışa sunuluyor.
HAVA KARANLIĞINA KADAR ÇALIŞIYORLAR
Pul biber üreticilerinden Zübeyir Polat, zor bir iş yaptıklarını belirterek, “Biberi hal pazarından alırız. Halden aldıktan sonra burada işçilerin yardımıyla biberin kökü çekilir. Bu sefer makine yardımıyla biberin tohumu ayrılır. Tohumu ayrıldıktan sonra 3-5 parçaya ayrılır, sergiye serilir. Kurutma aşaması başlar. Hem pul biberin acısı hem de güneşin sıcaklığı altında biber işi çok zor. Zahmet bir iştir. Sabah 05.30-06.00'dan akşam saat 20.00'ye kadar işimiz devam eder.” dedi.
YEVMİYE 300 TL
Pul biber yapımında çalışan kadınlardan Elif Demir, “Kadınlar isotu saplarından ayırıyoruz. Biz de makinelerde çekiyoruz. Makineden işlendikten sonra el arabaları ile bezlerin üzerine seriyoruz. Kuruduktan sonra tırmıkla üzerinden geçiyoruz. Topluyoruz, çadırı açıp tere koyuyoruz. Ter işleminden sonra siyah rengini alıyoruz. Ardından tekrar makinelerden geçirip eliyoruz. Sabahtan akşama kadar çalışıyoruz. Yevmiyemiz 300 TL’dir” şeklinde konuştu.
“ELLERİMİZ YANIYOR, NASIR TUTUYOR”
İsot yapımında çalışan kadınlardan Meryem Demirkır ise “Sabah saat 06.00’da geliyoruz. Geldiğimiz gibi sergileri açıyoruz. Serme işlemi sonrası isotları karıştırıyoruz. Diğer kadınlar gibi bizde isot yapımında çalışıyoruz. Yoruluyoruz, ellerimiz yanıyor ve nasır tutuyor. Mecbur olduğumuz için üşenmeden çalışıyoruz. Bizim işimiz böyle birkaç aylığına böyle çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.