'Esnafa sicil affı uygulanacak'
Maliye Bakanı Ağbal, 'Çeşitli nedenlerle geçmişe dönük olarak çeki, senedi karşılıksız çıkan vatandaşlarımıza ilişkin önemli kolaylık getiriyoruz, esnafa sicil affı uygulanacak' dedi.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, çeşitli nedenlerle geçmişe dönük olarak çeki, senedi karşılıksız çıkan vatandaşlara ilişkin önemli kolaylık getirdiklerini belirterek, "Burada esnafa sicil affı uygulanacak. Bankalarımız bu uygulamayı yapmakta arzulu, istekli." dedi.
Ağbal, TBMM Genel Kurulunda, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerinde hükümet adına yaptığı konuşmada, tasarıyla getirilen düzenlemeleri anlattı.
Yatırım ortamının iyileştirilmesi bakımından son bir yılda önemli düzenlemeleri gerçekleştirdiklerini anımsatan Ağbal, tasarıda, kamu idarelerinin ortaya çıkan farklı ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik düzenlemelerin de yer aldığını belirtti.
Tasarı ile girişimciliğin desteklenmesi için çok önemli teşvikleri hayata geçirdiklerini dile getiren Ağbal, asgari ücretle çalışanların çoğunlukta olduğu KOBİ'ler başta olmak üzere, işletme sermayelerinin desteklenmesi için 2016 yılında uygulamasını başlattıkları ve kayıtlı istihdamın artırılmasına da önemli katkılar sağlayan asgari ücret desteğini, 2017 yılında da devam ettireceklerini bildirdi.
Bakan Ağbal, 2016 yılında asgari ücret desteğini başlattıkları sistemde, belirli bir ücret düzeyinin altında ücret alan tüm çalışanlara bu imkanı sağladıklarını ifade ederek, "Böylelikle, ücret geliri 2 bin 550 liranın altında olan yaklaşık 10 milyon çalışan asgari ücret desteğinden yararlandı. Şimdi ilk kez 2017 yılı ocak, şubat ve mart aylarında ödenmesi gereken sigorta primine ilişkin erteleme düzenlemesi getiriyoruz." diye konuştu.
"Destek tutarı 2 milyar liradan 25 milyar liraya çıkacak"
Kredi Garanti Fonu'na sağladıkları desteğin tutarını 2 milyar liradan 25 milyar liraya çıkardıklarını dile getiren Ağbal, şöyle konuştu:
"Böylelikle Kredi Garanti Fonu'nun ikincil mevzuat çerçevesinde bankalarla yaptığı anlaşmalar çerçevesinde, bu limitleri, yani 250 milyar liralık limiti bankalara kullandırmak suretiyle, işletmelerimizin ihtiyacı olduğu hem yeni kredi taleplerinde hem de mevcut kredilerin döndürülmesinde son derece önemli bir imkan getirmektedir.
Önemli düzenlemelerden birisi de yatırım teşvik sisteminde, özellikle imalat sanayisinde yatırım yapan işletmelerimize getirdiğimiz yeni teşviklerdir. Hem mevcut teşvik belgeli yatırımlarda hem de yeni alınacak teşvik belgeli yatırımlarda, 2017 yılında yapılacak yatırım harcamalarını daha cazip hale getirmek için mevcut teşvik unsurlarını artırıyoruz. İmalat sanayisinde yapılan teşvik belgeli yatırım harcamalarında 'katkı payı' dediğimiz yatırıma katkı oranını 15 puan artırıyoruz. Örnek vermek gerekirse, 100 milyon liralık bir yatırımda, örneğin 30 milyon liralık kısmını devlet olarak biz, vazgeçtiğimiz vergilerle finanse ederken, 2017 yılı için diyoruz ki biz bu rakamı 45 milyona çıkardık. Burada sadece yatırıma katkı tutarını artırmıyoruz, aynı zamanda kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden indirilebilecek kazanç tutarının da tamamını indirme hakkı getiriyoruz."
Maliye Bakanı Ağbal, teşvik belgesi kapsamındaki yapılacak inşaat harcamalarında vergi iadesi imkanı da getirdiklerini söyledi.
KOBİ'lerin birleşmesi için teşvik
Tasarıda yer alan önemli düzenlemelerden birisinin de kurumların birleşmesini teşvik etmek olduğuna işaret eden Ağbal, "İmalat sanayinde Sanayi Sicil Belgesi'ni haiz olarak imalat işi yapan KOBİ'ler eğer birleşirlerse, yani iki şirket birleşip tek bir şirket haline gelirlerse, bu durumda birleşmeden sonraki 3 dönem boyunca, birleşme dönemi dahil 3 dönem boyunca kurumlar vergisi oranını yüzde 75 oranında düşürüyoruz. Dolayısıyla, yüzde 20 olan kurumlar vergisini yüzde 5'e kadar indirimli olarak uygulama imkanı getiriyoruz." vurgusu yaptı.
Naci Ağbal, ülkedeki farklı boyut ve büyüklüklerdeki gemi ve yatlardan Türk gemi siciline dahil olmayanları, buna dahil edecek birtakım teşvik unsurları getirdiklerini bildirerek, bu düzenleme ile gemi ve yatların ilk kaydında alınması gereken harcı almaya devam edeceklerini ancak yıllık harcı kaldırdıklarını söyledi.
Tasarıda önemli düzenlemelerden birisinin de kamuoyunda "esnaf sicil affı" olarak nitelenen düzenleme olduğunu vurgulayan Ağbal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çeşitli nedenlerle geçmişe dönük olarak çeki, senedi karşılıksız çıkmış olan vatandaşlarımıza ilişkin önemli kolaylık getiriyoruz. Burada esnafa sicil affı uygulanacak. Bankalarımız bu uygulamayı yapmakta arzulu, istekli. Devlet olarak bu konuda gereken hukuki düzenlemenin çerçevesini oluşturmuş oluyoruz. Vatandaşlarımız, belirlenen kural ve kaidelere uymaları halinde bu düzenlemelerden yararlanacak. Onun için bu meseleyle ilgili olumsuz bir kanaatin oluşturulmasını açıkçası doğru bulmam.
30 yıldan fazla süreyle çalışıp da emekli olanlardan, geçmişte emekli olanların emekli ikramiyelerinin hesaplanmasına ilişkin meseleyi çözüyoruz. Burada yargıda devam eden davalar var. Özellikle Anayasa Mahkemesinin bu konuyla ilgili yasal düzenlemeyi iptal ettiği tarihten geriye dönük olmak üzere bu şekildeki hak sahibi bütün vatandaşlarımızın emekli ikramiyelerini yargısal ihtilafları ortadan kaldırmak suretiyle değiştiriyoruz."
Bakan Ağbal, HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan'ın, "Düzenlemenin sicil affını" içermediğine yönelik sözlerine, "Yaptığımız bu düzenleme, esnafımıza sicil affı düzenlemesidir. Siz, buna farklı nedenlerle 'böyle değildir' deseniz bile bu doğru değil. Bu esnafımıza getirilen bir sicil affıdır. Bu düzenleme yapılırken bankalarımız son derece olumlu, son derece yapıcı, bu düzenlemenin hayata geçirilmesi halinde bu düzenlemeyi uygulamak konusunda istekli olduklarını ifade etmişlerdir." yanıtını verdi.
Ağbal soruları yanıtladı
Ağbal, TBMM Genel Kurulunda görüşmeleri süren torba tasarının tümü üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Hane halkı borçluluğu rakamlarına değinen Ağbal, "Son yıllarda hane halkı borçluluk oranlarında artış meydana gelmiştir. Ama Türkiye'deki hane halkı borçluluk oranlarını uluslararası karşılaştırmalara koyduğunuz zaman Türkiye'de hane halkı borçluluk oranı hala düşük seviyededir. Son 14 yılda hane halkının borçlarında bir artış olmakla beraber, hane halkının varlıklarında da önemli artışlar meydana gelmiştir." diye konuştu.
Sicil affına ilişkin soruları da yanıtlayan Bakan Ağbal, düzenlemenin yasalaşmasının ardından bankalarla iş birliği halinde uygulamanın kolaylaşmasını sağlamayı amaçladıklarını anlattı.
Ağbal, şunları kaydetti:
"Geçmişe dönük çek, senet gibi borç ödememeye bağlı olarak ortaya çıkan sıkıntıların aşılacağına inanıyoruz. Bu konuda bankalarımızla birlikte Türkiye Bankalar Birliği ile bu düzenleme konusunda ortak bir çalışma yapıldı. Zaten yapılan düzenlemeyle de bir taraftan uluslararası normları dikkate alırken diğer taraftan da olabildiğince esnafımızın düzenlemeden yararlanmak suretiyle hem mevcut borçlarını yeniden yapılandırmalarına imkan vermiş olacağız hem de geçmişten kaynaklanan sicil kayıpları nedeniyle krediye erişimde karşılaştıkları sorunları aşabileceklerdir. İnşallah yasa çıkar çıkmaz bu konuda bankalarımızla, Bankalar Birliğiyle ortak bir anlayış içinde uygulamayı da kolaylaştıracağız."
"Böyle bir başvuru beklenmediği için sıkıntı oldu"
KOSGEB üzerinden faizsiz kredi başvurularında sıkıntılar yaşandığının ifade edilmesi üzerine Ağbal, bunun sistemden kaynaklanan sorunlar olduğunu belirtti.
Başvuru sayısının beklenenin çok üzerinde olduğunun altını çizen Ağbal, "Belli ki idari olarak sayıca böyle bir başvuru beklenmediği için birtakım sıkıntılar olmuş ama ben biliyorum ki Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız bu konuda KOSGEB ile ilgili çalışmaları yapıyor. Gerçekten esnafımızın yoğun bir şekilde rağbet gösterdiği bu programda ortaya çıkan aksaklıkları da inşallah süratle ortadan kaldırırız." değerlendirmesinde bulundu.
Ağbal, kamu-özel iş birliği projelerinin dünyada pek çok ülkede başarıyla uygulandığının altını çizdi.
Hükümet olarak yatırımı, normal bütçe imkanlarıyla yapmak ile kamu-özel iş birliği projesi üzerinden yapmak arasındaki dengeyi gözeten bir perspektif izlediklerini vurgulayan Ağbal, şöyle devam etti:
"Ben orta ve uzun vadede hem kamu hizmetleri sunumuna sağladığı faydalar bakımından hem de Türkiye'ye kazandırılan eserler bakımından bu projelerin inşallah başarıyla alınacağını ümit ediyorum. Bu projeler Türkiye'de rasyonel projelerdir, bunları daha da yaygınlaştırmamız gerekiyor ama burada kritik olan şeffaflık, hesap verebilirlik. Maliye Bakanlığı olarak bu anlamda kamu-özel iş birliği projelerine ilişkin gerek taahhütlerin gerek yüklenimlerin gerekse risklerin muhasebeleştirilmesi, bunların uluslararası standartlarda raporlanması, takibi, izlenmesi konusunda 2015 yılından başlayan değişik düzenlemeleri art arda uygulamaya koyduk. Bu çerçevede, her zaman için önemsiyoruz, Türkiye'nin mali raporlaması uluslararası standartlara uygun olmalıdır diyoruz. Bu konuda da zaten kamu-özel iş birliği projelerinin doğurabileceği muhtemel risklerin raporlanması konusunda da uluslararası standartlarla uyumlu bir çerçeveyi oluşturduk, daha da oluştururuz. Hiçbir sorun yok bu konuda. Yani, şeffaf olmalıyız, şeffaf bir düzenleme çerçevesi oluşturmalıyız. Bu konuda da gerekeni yapıyoruz."
Çiftçiye mazot desteği
Bir başka soruyu yanıtlarken, iktidarlarının çiftçilere ciddi destekler verdiğini anlatan Ağbal, bütçe imkanları çerçevesinde her zaman çiftçinin yanında olduklarını, bundan sonra da olmaya devam edeceklerini söyledi.
Ağbal, "En son mazot desteğiyle ilgili Sayın Başbakanımız da açıkladı; 2017 yılında çiftçilerimizin yapmış olduğu mazot harcamalarının yüzde 20'sini 2018 yılının başından itibaren devlet bütçesinden karşılayacağız." dedi.
Mersin'deki sel felaketi nedeniyle zarar gören vatandaşların sıkıntılarının giderilmesi için ellerinden gelen tüm imkanı ortaya koyacaklarını belirten Ağbal, "Emin olun oradaki bütün yaralar sarılacak. Mersin'le ilgili devlet, hükümet olarak bütün imkanlarımızı sonuna kadar kullanacağız." ifadelerini kullandı.
"Tasarrufu her halükarda yapmamız gerekiyor"
Ağbal, zorunlu BES'e ilişkin soruları yanıtlarken kesinti nedeniyle hiç kimsenin ücretinin azalmadığına işaret etti.
Çalışanların ücretinden bir kısmın onların adına açılmış banka hesaplarında iki ay tutulacağını, kişinin ikinci ayın sonunda hesaptaki birikimini neması ile geri alabildiğini anlatan Ağbal, şunları söyledi:
"Zorunlu BES demek, 'kişilerin ücretinde bir azalma', demek doğru değil. Türkiye'de tasarruf oranları son açıklanan istatistiklere göre artmıştır ama yatırım oranları da artmıştır. Bizim için ekonomik istikrar açısından, önemli olan yatırım tasarruf dengesi, yani cari açıktır. Dolayısıyla son güncellemelerde de cari açıkla ilgili bizim hassasiyetimiz devam ediyor. Tasarruf oranlarının yukarıya geldiği yerde yatırım oranları da yukarıya gelmiştir. Dolayısıyla Türkiye olarak her zaman için daha fazla tasarrufu her halükarda yapmamız gerekiyor."