Son dakika! EYT'liler yine yaşa takılacak mı? Bakan Bilgin güvence verdi: Kimsenin endişesi olmasın

Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinde kadınlarda 48 yaş, erkeklerde 50 yaş kriterinin getirileceği iddiaları üzerine kamuoyunda 'EYT'liler yine yaşa mı takılacak?' sorusu bir süredir gündemdeki yerini koruyor. Yaş sınırı olup olmayacağı merak konusu olmuşken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin​ TBMM'de konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

EYT​'nin Türkiye'nin en önemli konularından biri olduğunun altını çizen Bilgin, düzenlemenin bu kadar uzamasındaki nedenleri arasında herkesin tüm ayrıntılarıyla dinlendiğini belirti. Bilgin, EYT düzenlenesinin hep devlet açısından bir konu olduğunu ancak konunun doğrudan doğruya işvereni ilgilendirdiğini söyledi.

EYT düzenlemesi tamamlandığında Meclis ile paylaşılacağını belirten Bilgin, en kapsamlı düzenlemeyi yapacaklarından kimsenin şüphesinin olmamasını söyledi. Bilgin, "Temel üç kriter var. Bugün yaş şartı olmasaydı ne kadar kişi emekli olur onu açıklamıştım. Bu sayı ocak ayında daha da yükselecek" dedi.

İşçi​ ve işçveren arasından devam eden asgari ücret​ görüşmelerine ilişkin de konuşan Bilgin, "Ortalama kamuoyunun beklentisi çok yüksek çıktı. 8 bin liranın üzerinde çıktı. İşverenlerin beklentisi rakam 7 bin lira civarında çıktı. Asgari ücretliler Türkiye ortalamasından bahsediyorum 7 bin 600 lira çıktı" ifadelerini kullandı.

Konuşmasından sözleşmeli personellere de müjde veren Bilgin, hemen kadroya alınacaklarını söyledi.

"MODERN TOPLUMDA SENDİKALAR EN ÖNEMLİ KURUMDUR"

Bakan Bilgin'in konuşmasından satır başları:

Endüstriyel toplumda çalışma ilişkileri dediğimiz zaman endüstri ilişkileri bizim temel bir kavramımız haline gelmektedir. Bu kavramın içinde endüstri ilişkilerinde özellikle işçi-işveren ilişkisi önemlidir.

İşçi-işveren ilişkilerinde biz devlet olarak nerede duruyoruz? Bu soru bizim Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren bunu sık sık söylüyorum fert başına düşen milli gelirin 58 dolar olduğu zamandan itibaren devlet emekçilerinin, çalışanlarının hukukunu kendi şartları içerisinde düzenleyecek tedbirleri hep almaya gayret etmiştir.

Bu kıdem tazminatı olarak bildiğimiz emekçilerimiz için önemli olan bir müessese 1936 tarihinde çıkan bir kanuna referans vermektedir. Çalışanlarını, emekçilerini koruyan bir sosyal devlet anlayışına dayanmaktadır.

Modern toplumda sendikalar en önemli kurumdur. Sendikalar şu varsayım üzerine kurulmuştur; Sermaye kendiliğinden güçlüdür. Sermayenin gücünü dengeleyecek bir imkan olarak sosyal devlet sendikal özgürlüğü ve emekçilerin örgütlenmesi ilkesini benimsemiştir.

Dolayısıyla emekçilerin örgütlenmesi, işçilerin örgütlenmesi ve sendikal özgürlükleri kullanması onları işverene karşı eşit hale getirecek bir müessese olarak teorik olarak düşünülmüştür. Bunu yaşatmak bu eşit ilişki iklimini oluşturmak bizim Çalışma Bakanlığının görevidir.

ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI

Asgari ücret çalışmaları başlamadan önce kamuoyunun beklentisi nedir diye araştırma yaptırıyorduk. O araştırmaya göre bu beklenti araştırması tabi. Ortalama kamuoyunun beklentisi çok yüksek çıktı. 8 bin liranın üzerinde çıktı. İşverenlerin beklentisi rakam 7 bin lira civarında çıktı. Asgari ücretliler Türkiye ortalamasından bahsediyorum 7 bin 600 lira çıktı.

Bu rakamlar bize fikir verdi. Tabii konuşulan rakamlar var ama benim komisyon çalışmaları sürerken bir rakam telaffuz etmem yakışık almaz. Asgari ücret düzenlemesi sadece asgari ücretlileri etkilemiyor.

"ASGARİ ÜCRETLİLERİN ORANI YÜZDE 38"

Asgari ücretlilerin oranı yüzde 38. Küçümsenecek bir rakam değil, ciddiye almamız lazım. Bu gösteriyor ki asgari ücret düzenlemesi sadece asgari ücretlileri ilgilendiren bir konu değil.

SÖZLEŞMELİ PERSONEL DÜZENLEMESİ

Bizim bir hizmet alanımız da Sosyal Güvenlik, Sağlık Sigortası sistemidir. Sağlık Sigortası Sistemi'ne alınmayan kimse yoktur. İlaç tıbbi malzeme konusunda alabildiğine otoriteler tarafından onaylanmış her ilacı kapsam altına alıyoruz. Kampanyalar yapan var. Kaynağı, sömürü kaynağı olarak görenler var geçit vermiyorum. Toplu sözleşmede kayıt altına aldığımız bir düzenlemede sözleşmeli personelin kadroya alınması. 4b-4c-4d'lilerin her tür olursa olsun, kamuda eskiden kalan 32 tür personel var. bunların hepsini disiplin altına alıyoruz. Öğretmeni alıyoruz. Hemen kadroya geçiyorlar. Yaklaşık 500 bine yaklaşacak sayı gündemde. Çalışma teknik olarak bitti. İrade Meclis'imizin. Çalışmanın reform niteliğinde olduğunun altını çizmek isterim. Çalışmalar içerisinde istihdamı destekleyecek bir projemiz var. Bu proje ilk defa uygulanan bir projedir. İşletmelere diyoruz, elimizde çeşitli fonlar var. Bütün paraları sanayide, istihdam sürecine dönüştürelim. Birçok ilde uygulamaya kondu. 500 işçi veriyoruz, parasını fondan veriyoruz ama şartı '6 ay parasını biz verirsek, sen 2 yıl çalıştıracaksın' diyoruz. Sanayide nitelikli işgücü yetiştirecek proje geliştiriyoruz.Kurumsal işletmelere de beyaz bayrak vereceğiz. Burada düzgün iş örgütlü işyeri haline dönüştüreceğiz. Sendikalaşmaya karşı işverenleri işyerlerini teşhir etmiş olacağız. Önümüzdeki sorunlardan biri geçici işçiler meselesi. Önemli bir meseledir. Bu sorunu çözüyoruz. Bu sorun çalışmasını bitirdim. İnşallah bu ay içerisinde Meclis'e intikal eder.

EYT DÜZENLEMESİ

EYT konusu Türkiye'nin önündeki en önemli konulardan biri. Uzamasının birkaç nedeni var. Bir defa herkesi dinliyoruz. En son odaları dinlemeye başladık. Bu mesele hep devlet açısından ele alınan bir konuydu fakat doğrudan doğruya işvereni ilgilendiriyor.

Yaş sınırı kamuoyunda en çok tartışılan konulardan. Bir de bizim çalışmanın teknik yönü ile ilgili problemler var. 1999 8 Eylül öncesini kapsıyor. Ama henüz o zaman bizde dijital kayıt sistemi yoktu. Biz bütün bunları organize etmeye çalışıyoruz.

Bütün bu çalışmaları tamamladığımız zaman yüce Meclis'te bunu paylaşacağım. Şunu söyleyeceği en kapsamlı düzenlemeyi yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Temel üç kriter var. Bugün yaş şartı olmasaydı ne kadar kişi emekli olur onu açıklamıştım. Bu sayı ocak ayında daha da yükselecek.