Tgrt Haber

Faizde 8'inci indirim beklentisi

19 Ekim 2016 16:39
Faizde 8'inci indirim beklentisi

Ekonomistler, yarın gerçekleştirilecek Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz koridorunun üst bandı ve zorunlu karşılık oranlarında indirim bekliyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), mart ayından bu yana  gerçekleştirdiği 7 Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, marjinal fonlama  oranını (faiz koridorunun üst bandını) 250 baz puan indirerek yüzde 10,75'ten  8,25'e çekti.
Merkez Bankasının faiz koridorunun üst bandını yüzde 8,25'ten yüzde  8,0'e düşüreceğini öngören ekonomistler, zorunlu karşılıklarda da indirim  yapılabileceği beklentisi taşıyor. Kurul, geçen ayki faiz toplantısında, bir  hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 7,5 düzeyinde sabit tutarken, marjinal  fonlama oranını yüzde 8,50'den yüzde 8,25'e indirmişti.
 Turkey Macro View (TMV) Consulting Yönetici Direktörü İnanç Sözer, AA  muhabirine yaptığı açıklamada, küresel risk iştahındaki zayıflık, jeopolitik  gelişmeler ve büyümeye dair artan aşağı yönlü riskler nedeniyle piyasa  beklentilerine paralel olarak TCMB'nin gecelik borç verme faizini 25 baz puan  daha indireceğini tahmin ettiğini söyledi.
 Sözer, kredilerdeki zayıf seyir ve mevduat getirilerindeki  stabilizasyon nedeniyle Merkez Bankasının olası faiz indiriminin büyümede ihtiyaç  duyulan desteği vermeyebileceğini ifade ederek, şunları kaydetti:
 
"Bunun yerine faiz dışı araçlar aracılığıyla yapılacak agresif teşvik  tedbirlerinin daha yararlı olacağını düşünüyoruz. Ayrıca, dolar/TL, psikolojik ve  teknik açıdan önemli olarak değerlendirilen 3,10 seviyesinin üzerinde kaldığı  müddetçe TCMB de faiz indirimine ara vermeyi tercih edebilir. TCMB'nin kararı  kadar, TL'nin son dönemdeki değer kaybını nasıl değerlendireceği de finansal  piyasalar açısından kritik olacak."
 
"Orta vadede faiz hadleri aşağı yönünü koruyacak"  
 
Ziraat Bankası Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz da serbest piyasa  ekonomisini benimsemiş ülkelerde yürütülen politikaların "çift yönlü"  uygulanmasına dikkat edildiğini, karar vericilerin elinde otorite yetkisi  bulunmasına karşın serbest piyasada ekonomi paydaşlarının fiyatları etkileme  gücüne sahip olduğunu söyledi.
 
Türkiye’de de faizlerin Mayıs 2014'ten bu yana aşağı yönde hareket  ettiğini hatırlatan Yılmaz, şu görüşleri dile getirdi:
 
"Fed'in geçtiğimiz aralık ayında faiz artırmasının ardından bu yıl  artık TCMB'nin sadeleşme sürecine girmesi öncesinde koridor esnekliği piyasaya  'çift yönlü' mesaj vermekteydi. Ancak sadeleşme ile birlikte piyasada 'tek yönlü'  algı ortaya çıktı. Bunun sonucu olarak dolar/TL'de son dönemde 3,11 seviyesine  doğru hızlı değer kayıpları gözlemledik. Sadeleşmenin ilan edildiği 2015  Ağustos'u sonrasında 'çift yönlü' algı Türk lirasının istikrarlı seyretmesini  sağlamıştı. Şimdi Türkiye’de ekonomi yönetiminin 'çift yönlü' algı oluşturmaya  başladığını gözlemliyoruz. Piyasanın tereddüde düşmesiyle dolar/TL kotasyonları  hızlı bir hareketle 3,07 seviyesine doğru çekilmekte.
 
Orta vadede Türkiye’de faiz hadlerinin aşağı yönünü korumasını  beklemekle birlikte ekonomi yönetiminin piyasayı 'çift yönlü' tereddütte  bırakarak ülkedeki makroekonomik dengeleri ve istikrarı gözeteceğini düşünüyoruz.  Yarınki PPK'da da TCMB'nin bahsettiğimiz yönde bir karar almasını ve bunu metne  dökmesini bekleriz. Sadeleşmenin son aşamasına başarıyla ulaştığımızı düşünüyoruz  ve artık dikkatlerimizi Merkez Bankası faizinden çekerek büyümeye ve verimliliği  artırmaya odaklanmamız gerektiği görüşündeyiz." 
 
"TCMB’nin faiz değişikliğine gitmesini beklemiyorum"
 
Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı ise TCMB'nin herhangi bir faiz  değişikliğine gitmesini beklemediğini ifade ederek, "Kredi notu indiriminin  ardından TL, diğer gelişmekte olan para birimleri ortalamasına kıyasla yüzde  4'ten daha  yüksek oranda olumsuz performans gösterdi ve Irak'ta son yaşananlar,  TL üzerinde ek risk oluşturma potansiyeli taşıyor." dedi.
 
Kanlı, kredi piyasasını canlandırmak için makroihtiyatı tedbirlerin  gevşetilmeye devam edeceğini ve bu çerçevede zorunlu karşılıklarda bir miktar  daha indirime gidebileceğini belirterek, beklentilerinin gerçekleşmesi halinde TL  üzerinde kısa vadede olumlu bir etki olabileceğini söyledi.
 
Kanlı, "Uzun vadeli faizler ve bankalar başta olmak üzere hisse  senetleri de bu durumdan olumlu yönde etkilenebilir. Daha uzun vadede ise  Türkiye'nin, cari açığından ve kendine özgü risklerinden ötürü pozitif reel faiz  vermek zorunda olan bir ülke olduğunu göz önünde bulundurmamız gerek. Bu  çerçevede TCMB'nin politika faizini yüzde 7,5 seviyesinde belirlemesi halinde TL,  risk iştahındaki ani azalmalara karşı en kırılgan para birimlerinden biri  olabilir." şeklinde konuştu.
 
"Merkez Bankasının döviz satım ihalelerine yeniden başlaması mümkün"
 
İş Portföy Başekonomisti Nilüfer Sezgin, Merkez Bankasının, piyasada  artan oynaklıklara rağmen bu toplantıyı pas geçmeme eğiliminde olabileceğini, 25  baz puan ile faiz koridorunun üst bandında indirime devam edebileceğini, ancak  kur üzerindeki stresi azaltmak için indirimin şu aşamada sona geldiği yönündeki  bir sinyal ile kararın etkisinin dengelenmeye çalışılabileceğini ifade etti.
 
Sezgin, sadeleşmenin bir diğer önemli basamağı olan tek faize geçişin  de faiz indirimi kadar önem taşıdığına işaret ederek, bankacılık sistemine  halihazırda gecelik faizden ve bir haftalık repo faizinden sağlanan fonlamanın  tamamının sadeleşme sonrasında tek bir kanaldan sağlanmasının hedeflendiğini  kaydetti. Sezgin, bu doğrultuda Merkez Bankasının likidite yönetimine ilişkin bu  değişikliğe dair de açıklama yapmasının söz konusu olabileceğini belirterek,  şunları kaydetti:
 
"Sadeleşmenin tamamlanma aşamasının ve yeni likidite yönetiminin  iletişimini yapmak açısından Merkez Bankası Başkanı'na iyi bir fırsat sunabilecek  olan 27 Ekim'deki Enflasyon Raporu öncesindeki son PPK toplantısında da yeni  stratejinin ön sinyalleri görülebilir. Ayrıca, likidite koşullarının sıkı olduğu  bankacılık sisteminde, Merkez Bankasının faiz indiriminin bankalar tarafından  mevduat ve kredi fiyatlamalarına yansıtılması arzu edildiği kadar güçlü  olamamaktadır. Bu kapsamda, Merkez Bankası şimdiye kadar yaptığı gibi zorunlu  karşılık indirimi ile bu sürece destek verebilecektir. Faiz indirimlerinin kur  üzerindeki olumsuz yansımalarını frenlemek için Merkez Bankasının döviz satım  ihalelerine yeniden başlaması da mümkündür."
 
"PPK üyeleri kafalarında faiz indirim kararı ile toplantıya gidecek"
 
AA Finans Analisti Haluk Bürümcekçi de TCMB'nin, para politikası,  makroihtiyati politika ve likidite politikaların tümünde bir süredir gevşeme  eğiliminde ve buna devam etme niyetinde olduğunun sinyallerini verdiğini ifade  etti.
 
Sadeleşme olarak başlangıçta lanse edilen sürecin, şimdi ise "büyüme  üzerindeki aşağı yönlü riskler ve kredi hacmindeki artışın çok yavaşlaması"  gerekçe gösterilerek devam ettirilmek istendiğini belirten Bürümcekçi,  "Dolayısıyla yarınki toplantıda da PPK üyeleri kafalarında faiz indirim kararı  ile gideceklerdir. Ancak buna piyasa koşullarının izin verip vermeyeceği söz  konusu güne hangi dolar/TL seviyesinde başlayacağımıza bağlı olacaktır. Bugün  itibarıyla bulunulan seviyenin büyük bir engel oluşturacağını zannetmiyorum."  diye konuştu.
 
Bürümcekçi, üst bant indirimlerinin kredi faizlerini bir miktar aşağı  çekerek en azından kredi hacmindeki yavaşlamanın daha da derinleşmesini  engellediğine dikkati çekti. Zorunlu karşılık ve likidite gevşemesi ile de  bankaların elinin güçlendirilerek daha fazla krediyi daha iyi şartlarla  sunmalarına ortam oluşturulmaya çalışıldığını ifade eden Bürümcekçi, bu önlemlerin  üçüncü çeyrekteki sert büyüme yavaşlamasının son çeyrekte devam etmesini  engellemeye yönelik olduğunu vurguladı. 
 
AA Finans Beklenti Anketi
 
AA Finans'ın, 18 ekonomistin katılımıyla sonuçlandırdığı Beklenti  Anketi'ne göre, ekonomistlerin çoğu marjinal fonlama oranında (faiz koridorunun  üst bandı) indirim öngörüyor. 16 ekonomistin tamamı marjinal fonlama oranındaki  indirimin 25 baz puan olması tahmininde bulunurken, 2 ekonomist ise değişiklik  öngörmüyor.
 
Bu arada, ekonomistlerin tamamı, bir hafta vadeli repo ihale faiz  oranı (politika faizi) ve borçlanma faiz oranında (faiz koridorunun alt bandı)  değişiklik olmayacağını tahmin ediyor.

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...