İTO’dan 3 sorun için çağrı: Yüksek faizlere ‘kamu kaynağı’ önerisi
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, sanayideki 3 kritik sorunun çözülmesi gerektiğini belirterek, yatırım kredisi faiz maliyetlerinin yüzde 50'sinin kamu kaynakları tarafından karşılanması talebinde bulundu.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, sanayi siparişlerinde sıkıntı olmadığını, ancak piyasadaki en büyük sorun olan faiz, eleman, ham madde sıkıntısının çözülmesi gerektiğini bildirdi.
“Üreticimizin iş yapma iştahı yüksek. Siparişte sorun yok. Bizim o siparişi karşılayacak iş yapma iştahımız var" diye konuşan Avdagiç, piyasadaki finansman sıkıntısına karşı ‘seçici’ destek sağlanması önerisinde bulundu.
FAİZ MALİYETLERİNİN YÜZDE 50’Sİ İÇİN FON TALEBİ
"Yüksek faizin etkisini asıl ortadan kaldıracak belki de tek konu, yatırımcının finansman maliyetinin belli bir kısmının kamu kaynakları tarafından karşılanması” diyen Avdagiç şunları söyledi:
“Makine teçhizat yatırımı yapan, doğrudan üretime yönelik tevsi yatırımı yapan, ‘greenfield’ dediğimiz sıfırdan yatırım yapanın kullandığı ki bu daha önceki teşviklerde de vardı, yatırım kredisinin faiz maliyetinin yüzde 40'ı, yüzde 50'si bir fondan karşılanabilir. 'Bazı sektörlerin faiz maliyetini karşılamıyoruz da' denilebilir. 'Sadece orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerdeki yatırımları karşılıyoruz da' diyebilirler. Yani 'bu destek topyekun bütün yatırımlar için verilsin' demiyoruz. Yeşil duyarlılığını artıran, çevre yatırımlarını düzenleyen, atıklarını azaltan yatırımlar gibi çerçeveyi daraltıp seçici bir finansman desteği verilebilir."
Geleceği güvence altına alacak, kapasiteyi artıracak, yüksek teknoloji ihracatını genişletecek yatırımları destekleyen finansman yapısına ağırlık verilmesini gerektiğini aktaran Avdagiç, "Orta-uzun vadede rekabet sıkıntısı çekmemek için mukayeseli üstünlüğümüzü, kapasitemizi ve teknolojik seviyemizi yükselterek artırmak şart." ifadesini kullandı.
"SANAYİDE ŞU ANDA İŞLE, SİPARİŞLE İLGİLİ SIKINTI YOK"
Şekib Avdagiç, bir diğer hassas konunun ham madde temini ile ilgili olduğunu vurgulayarak, "Diyorlar ki, demir fiyatlarını devlet düşürsün. Demir fiyatını devlet mi belirliyor? Hayır, Londra Metal Borsası var. Ne yapılabilir? Türkiye'nin kendi iç üretim kaynakları ile buna adım atabiliriz. Nasıl Çin ihracata kısıtlama getiriyor, diyor ki 'içerideki talebi karşılamadan ihraç edemezsin.' Bu yaklaşımları dünya metal dengesini bile bozuyor. Bizim de kritik ham maddeler için belki de bunu yapmamız gerek." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin, salgının de etkisiyle Uzak Doğu'dan uzaklaşan siparişler için ideal bir ülke haline geldiğini belirten Avdagiç, bu trendin devamı için tedbirlerin sürmesi gerektiğini kaydetti.
“SİPARİŞ ÇİN'E GİTMEDİĞİ İÇİN BİZE GELİYOR”
Avdagiç, "Dışarıdan çok pahalı aldığınız ham madde ile ürettiğinizi bugün pahalı satıyorsunuz. Şu an sipariş Çin'e gitmediği için geliyor. Çin, ‘içeride çok büyük pazar var’ dedi. Navlun fiyatları zaten çok yükseldi. Kendine denge kurmaya çalışıyor. O yüzden de sipariş geliyor. Ama yarın rekabet gücü açısından nerede olacağımızı bilmek için bugünden alacağımız tedbirler önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Sanayide en çok duydukları konulardan birinin de eleman sıkıntısı olduğunu belirten Avdagiç, nitelikli ara eleman sorununa çözüm için üniversite mezunu ama iş bulamayan gençlerin de ikincil kurslarla iş dünyasına yönlendirilebileceğini kaydetti.
Avdagiç, "İşler nasıl diye soruyorlar. Sanayide şu anda işle, siparişle ilgili sıkıntı yok. Talepleri karşılayabilmek için hazır stokları dahi devreye aldığımız bir dönemden geçiyoruz. Bazı üreticilerin çift vardiya çalışmaya döndüğünü biliyoruz. Piyasada iş var ama en çok duyduğumuz 3 şey faiz, eleman, ham madde sıkıntısı." ifadelerini kullandı.