Üretici de mutsuz tüketici de! Et fiyatlarında lobi oyunu: Ortak çalışıyorlar
Vatandaş kırmızı etteki fahiş fiyat artışlarından yakınırken Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Nihat Çelik, et satışında lobi oluştuğunu iddia etti. Zincir marketlerin satın alma müdürlerinin aracılarla ortak çalıştığını öne süren Çelik, bu müdürlerin mal varlıklarının incelenmesi gerektiğini söyledi.
Vatandaş kırmızı etteki fahiş fiyat artışlarından yakınırken, Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Nihat Çelik'ten çarpıcı bir iddia geldi. Et satışında lobi oluştuğunu belirten Çelik şöyle isyan etti: İllerde et fiyatları değişken. Herkes Balıkesir kuzusu üzerinden fiyat biçiyor. Bazı yerlerde 100 liraya, bazı yerlerde de 60 liraya karkas et alıyorlar ama kasaba, markete geldiklerinde tek kalıptan çıkmış gibi aynı fiyat yazılıyor. Pirzolanın kilogram fiyatı 130 lirayı, kuşbaşının fiyatı da 110 lirayı geçmemeli. Hepsi el birliği yapmış, lobi oluşmuş. Aracılarla zincir marketlerin satış müdürlerinin mercek altına alınması gerekiyor.
FİYAT FARKINDA KİM KAZANIYOR?
Mera ve tarladaki fiyatlarla marketlerdeki fiyatlar arasındaki farkın kendilerini üzdüğünü belirten Çelik, ürün fiyatlarının Tarım ve Orman Bakanlığı personeli tarafından her gün incelenmesi ve her hafta fiyatların bakanlığa iletilmesi gerektiğini belirtti. Çelik “Sahada insanların elinden çıkan bir ürünün fiyatı nedir? Markete gidene kadar buna ne kadar fiyat farkı geliyor? Bu farkta kim kazanıyor? Bunlara bakılmalı” diye konuştu.
ETTE FAHİŞ FİYATIN NEDENİ
Bu sorunların üstesinden gelinebilmesi için ciddi tedbirler alınması gerektiğini belirten Çelik, “Bu işi yapan aracılar ile özellikle zincir marketlerin satış müdürlerinin, satın alma müdürlerinin mercek altına alınması gerekiyor. Şüpheler gösteriyor ki bu müdürler sanki aracılarla ortak çalışıyor, market sahibinden daha çok aracılar kazanıyor. Marketlerdeki satın alma müdürlerinin de hesap-kitaplarının denetim altına alınması lazım, mal varlıklarının araştırılması lazım. Belki holdinglerin, zincir marketlerin sahipleri de bunların hesabını gördüğü zaman şaşıracak” dedi.
‘KIRMIZI ETTE LOBİ OYUNU’
İllerde et fiyatlarının değişken olduğunu belirten Çelik, “Herkes Balıkesir kuzusu üzerinden fiyat biçiyor. Bazı yerlerde 100 liraya, bazı yerlerde de 60 liraya karkas et alıyorlar ama kasaba, markete geldiklerinde hepsi el birliği yapmış, bir lobi oluşmuş. Sanki o etler, domatesler, patlıcanlar aynı tornadan çıkıyor, fiyatı standart. Bizim kafamızı kurcalayan bu” dedi.
KÜÇÜKBAŞ DA DESTEKLENSİN
Market raflarında fiyat etiketlerinin her gün değiştiğini belirten Çelik, Et ve Süt Kurumunun (ESK) 18 satış mağazasının yeterli olmadığını, bu sayının artırılması gerektiğini söyledi. ESK’da büyükbaş hayvan kesimlerinde 2 bin 500 lira prim desteği verilmesi kararının alındığını hatırlatan ve “küçükbaş hayvanın ismi neden geçmiyor?” diyerek küçükbaş hayvanın da prim desteği kapsamına alınması gerektiğini belirten Çelik, “Yetiştiricilerimizden büyük bir tepki var. Bir büyükbaş, 10 küçükbaşla eş değer. Dolayısıyla kesime giden bir küçükbaş için en az 250 lira prim desteği verilmeli” diye konuştu.
“HAYVAN SAYISI YETERLİ DEĞİL” İDDİALARINA CEVAP
Çelik, hayvan sayısının gerçeği yansıtmadığı iddialarına da cevap verdi. Türkiye’de 58 milyon küçükbaş hayvanın bulunduğunu belirten Çelik, “Sadece anaç koyun-keçi desteği kapsamına alınmış 27 milyon anaç hayvan var. Bu sayıya ‘fason’ diyenler, koyun ile kuzuyu ayırt edemeyen insanlardır. TÜDKİYEB olarak 80 il birliği ve 400 şube ile bire bir hayvan tespiti yapıyoruz. Bunları da koyun-keçi bilgi sistemine aktarıyoruz. Sistem üzerinde kayıtlar örtüşüyor, üzerine bir de saha denetimi yapılıyor. Anaç desteği bire bir tutuyor. Hayvanların yüzde 30’u da kulak numarası düştüğü için destekleme kapsamına alınmıyor. Hayvan sayımız bundan da fazla” ifadelerini kullandı.
TARIM VE ORMAN BAKANLIĞINDAN ÜÇ TALEP
Nihat Çelik, yakın zamanda Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ile görüşeceğini belirtti. Bakanlıktan taleplerde bulunacağını vurgulayan Çelik, bunları şöyle sıraladı:
İlk olarak, iki sene önce 30 lira olan anaç koyun desteği hâlen 30 lira. Girdi fiyatlarının artması da göz önünde bulundurularak Cumhurbaşkanı’mızın ek bir kararnamesiyle destek fiyatının anaç başına 80 liraya çıkması lazım. Hayvan sayımızı bu şekilde yükseltiriz.
İkinci talebimiz, anaç koyun-keçi destekleme ödemelerinde mart ayı en kritik dönem. Bazı bölgelerde kuraklık var, bazı bölgelerde de hayvan hâlen yeme bağlı. Yetiştiricinin yem alacak parası yok, hayvanı satmak zorunda kalıyor. Desteklemelerin ödenmesi lazım. Desteklemelerin mayısa sarkması, 25 liranın 5 kuruş etmesi demek olur.
Üçüncü olarak, Bakanımız, çobanların sosyal güvenlik primlerinin devletçe ödeneceği müjdesini kısmen de olsa verdi. Bu çalışmanın bir an evvel hayata geçirilmesini istiyoruz. En büyük derdimiz çoban sorunu. Çoban sorunu çözülmeden sektör sorunu çözülmez.
İHRACAT BİRLİK ARACILIĞIYLA YAPILMALI
Hayvan ihracatının Merkez Birliği aracılığıyla yapılması gerektiğine dikkat çeken Çelik “Birlikler üzerinden ihracat yapılsa yetiştirici, hayvanını birliğe kaça verdiğini bilir. Birlik fatura kestiği ve para o hesaba geçtiği zaman kimse rant sağlayamaz. Giren para ve çıkan para bellidir. Kurumsal bir hesaptır, bakanlığın denetimine tabidir. Devlet de bizi her zaman inceler. Sağlıklı kaydı, ihracatı ve kazanımı sağlarız. Usulsüz ve uygunsuz ihracata karşıyız. 1’e satıp, 5’e alma derdimiz yok” diye konuştu.