Merkez faizi sabit tuttu, ekonomistler uyardı: Mart ayına dikkat!
Merkez Bankası, piyasaların beklediği faiz kararını açıkladı. Daha önce 4 kez faiz indirimi yapan Merkez Bankası, geçen ay politika faizini yüzde 14'te sabit tutmuştu. Bu ay da benzer bir karar alarak politika faizini yüzde 14’e sabitledi. Peki alınan bu faiz kararının piyasalara etkisi ne oldu? Ekonomistler TGRT Haber’de değerlendirdi.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), faiz toplantısı sonrası faiz kararını duyurdu. Buna göre PPK, geçen ay olduğu gibi bu ay da politika faizini değiştirmeyerek yüzde 14’e sabitledi. Merkez Bankası 2021 yılının son aylarında üst üste 4 kez faiz indirimi gerçekleştirerek faizi yüzde 14'e çekmişti. Peki bu karar ne anlama geliyor, piyasalara etkisi nedir? Altın ve doları nasıl etkileyecek? TGRT Haber’de Ayvansaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emre Alkin, Aydın Üniversitesi Dr. Adil Salepçioğlu ve para ve altın piyasaları uzmanı İslam Memiş kritik yorumlarda bulundu.
MART AYI DÖNÜM NOKTASI
Merkez Bankası’nın faiz kararını sabit tutmasını değerlendiren Alkin, “Pas geçti ancak faizleri arttırmak zorunda kalacak. Mart ayından itibaren faizleri serbest tutmakla ortaya çıkan olumsuzluğu geçiştirmesi mümkün değil. Çünkü bütün dünyada faizleri yükseltme furyası başlayacak. Hikayesi belli olmayan ülkelerden para çıkışları olurken, ben bunun tam tersini yaparım derseniz o zaman politika faizinin yerini piyasa faizi doldurur. Piyasa faizi yüzde 40 ya da 50’leri bulur” dedi. Alkin, eninde sonunda Merkez Bankası'nın faiz artırımına gideceğini belirterek “Hükümetimiz politika olarak faiz artırımından hoşlanmadığı için bunun faturasını başkalarına kesebilir. Yepyeni bir Merkez Bankası yönetimi ve değişim süreci ortaya çıkabilir. Küresel piyasaların girdabına bu kararlar dayanamaz” ifadelerini kullandı.
HAZİRAN YA DA TEMMUZ FAİZ ARTIRIMI OLABİLİR
Memiş, ilerleyen aylarda Merkez Bankası'nın faizleri artıracağına işaret etti. Amerikan Merkez Bankası’nın faiz artarımı ile dolarda yaşanan değer yükselişine ve jeopolitik risklere dikkat çeken Memiş, “Bu nedenlerden dolayı Merkez Bankası'nın attığı adımlar yetersiz kalacak. Tahminime göre haziran ve temmuz aylarında faiz artımını güçlü görüyorum” ifadelerini kullandı. Memiş, Türkiye’nin acil bir şekilde ekonomi çalıştayı yapması gerektiğinin altını çizerek şu önerilerde bulundu: “Günü kurtaran politikalar değil yıllık gelişmeleri göz önünde bulundurarak yıllık kararlar alınmalı. Türkiye’de kurum ve kuruluşlar arasında diyalog eksikliği var. Merkez Bankası, ekonomi anlanında 1 haftalık çalıştay yapmalı. Ticaret Bakanlığı ile Hazine Bakanlığı da bu çalıştayda olmalı.”
İKTİSAT KONGRESİ ŞART
Türkiye’nin ekonomi alanında önünü görmeye ihtiyacı olduğunu kaydeden Salepçioğlu ise şöyle konuştu: “Çağrım şudur; 1923’te, 1981’de ve ülkemizde parametrelerin değiştiği 1992 ile 2004 yılllarında iktisat kongresi yapıldı. Tavsiyem bu yılın ikinci ayrısına kalmadan toplumsal bir konsensüs için hükümetin önderliğinde, her kesimden insanın katıldığı bir iktisat kongresi düzenlenmeli. Ülkenin önünü görmesi ve ciddi bir değişim mühendisliği uygulanması gerekiyor. Önümüzdeki 50 yılı görmek için iktisat kongresine ihtiyaç var.”
