Ekonomi

Murat Ülker Yahudi mi? Kendi sordu kendi cevap verdi

Murat Ülker, ailesi ve geçmişi hakkında tüm merak edilenleri Linkedin'de kendisiyle yaptığı röportaj ile açıkladı. Ünlü iş iunsanı ailesinin Yahudi olduğu iddialarına da cevap verdi.

Murat Ülker Yahudi mi? Kendi sordu kendi cevap verdi
KAYNAK:
|
GİRİŞ:
17.03.2025
saat ikonu 12:47
|
GÜNCELLEME:
17.03.2025
saat ikonu 12:53

5,5 milyar dolarlık servetiyle Türkiye’nin en zengin insanı olan Ülker'in sahibi, Yıldız Holding Yönetim Kurulu üyşesi Murat Ülker, LinkedIn’de kendi kendisiyle yaptığı röportaj ile hakkında merak edilenleri paylaştı. Ülker, ilgi çeken paylaşımında soruları da kendi sordu. çocukluğundan aile kökenlerine, eğitiminden iş hayatına kadar birçok konuyu ele alan Ülker, özellikle ailesinin Yahudi olduğu iddialarına açıklık getirdi.

NASIL BİR AİLEDE YETİŞTİ?

Ülker, çocukluk yıllarına dair şu yanıtları verdi: "İyi bir çocukluk geçirdim, ancak bir ağabeyim veya erkek kardeşim olsaydı her şey farklı olabilirdi. Çok şükür bir ablam var. Dinin gereklerini yerine getiren bir ailede büyüdüm. İlk din eğitimimi mahallemizdeki Horhor Kızıl Minare Camisi'nin imamı Mahmut Bayram Hoca’dan aldım. Kur’an kursuna gitmedim ama hâlâ yeni fikirlere açığım, aydınlanma sürecim devam ediyor."

AİLESİ YAHUDİ Mİ?

Ailesinin Yahudi olduğu yönündeki iddialara da açıklık getiren Ülker, baba tarafından Kırım göçmeni olduklarını belirterek şunları söyledi: "Babam, yaşadığı kötü olaylar nedeniyle geçmişiyle çok ilgilenmezdi ama ben Kırım’a gidip atalarımın izini sürdüm. Hazar veya Karay Türklerinin Museviliği tarihte bile kesin değildir. Zaten biz Hazar veya Karay Türk'ü değiliz, Tat’ız; yani sahilde yaşayan melez Tatar ırkındanız. Museviler ve Yahudiler, bizim kim olduğumuzu pekâlâ bilirler."

AİLECE SİLAH EĞİTİMİ ALMIŞLAR

1980 Darbesi öncesinde ailesinin ölüm listesinde yer aldığını söyleyen Ülker, o döneme dair şu çarpıcı ifadeleri kullandı: "Devletin sağladığı güvenlik önlemleri yetersizdi, bu yüzden babam fedailer tuttu. Ailemizin tamamı silah eğitimi aldı ve silahlıydık. Ayrıca babam bizi judo derslerine yazdırdı, bu sayede hiç dayak yemedim ama kimseyi de dövmedim."

"ÜLKER ÜRÜNLERİ ORDUEVLERİNE SOKULMADI"

Post-modern darbe olarak anılan 28 Şubat sürecinde Ülker’in yaşadıklarına da değinen Ülker, o dönemde şu gelişmelerin yaşandığını belirtti: Ülker Grubu, alışveriş edilmemesi gereken markalar listesine alındı. Ürünler orduevlerine sokulmadı, market raflarından indirildi. Bu süreçte Mehmetçik Vakfı'na 1,5 milyon dolar bağış yaptık."

YAPTIĞI BAĞIŞIN ALTINDAKİ GERÇEĞİ AÇIKLADI

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında "Biz Atatürkçüyüz" açıklaması nedeniyle eleştirilen Ülker, bu soruya şu şekilde yanıt verdi: "Mehmetçik Vakfı’na yapılan bağış, darbe ile ilgili değildi, çatışmalarda uzuv kaybeden askerler içindi. Cumhuriyet’in 75. yılı kutlamalarına sponsor olmak zaten görevimizdi, 100. yılı da coşkuyla kutladık. Ne İslamcı, ne sağcı, ne solcu, ne de Atatürkçüyüm. Müslümanım, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım ve Fenerbahçeliyim."

Sıkça Sorulan Sorular

ÜLKER NASIL KURULDU?
İki kardeş Sabri Ülker ve Asım Ülker, daha öğrenciyken çalıştıkları bisküvi fabrikasında edindikleri tecrübelerden çok faydalandı. Sabri Ülker, Sultanahmet İktisadi ve Ticari İlimler Mektebi’nde okumuştu. O zamanlar için eğitimli olmak, bir değil birkaç adım önde olmaktı. Savaş nedeniyle gelişemeyen, hatta gerileyen Türk Sanayii’nin savaş sonrası ivme kazanacağını görmüşlerdi... İki kardeşin iş fikri gıda alanında imalat yapmaktı. Satış ve dağıtım işini yani dönemin deyimiyle ‘ticareti’, endüstriyel faaliyetlerini destekleyen hizmetler olarak ele almayı tercih ettiler. Gözleri tüccarlıkta değil, sanayicilikte yani üretimdeydi. Üretim modelleri, Türkiye’nin kapalı ekonomi felsefesine uygun olmak zorundaydı. Batı iş dünyasının genel felsefesinin aksine, yanlış karara yer verilmeyen, sıfır hata prensibinin geçerli olduğu bu sistemde deneme-yanılma yoluyla doğruya ulaşma şansları, daha doğrusu zamanları yoktu. Bir defada doğruyu bulmak zorundaydılar. Hata yapmak, kaybetmek anlamına geliyordu. Gerek ürün seçiminde gerekse üretim süreçlerinde yanlış yapma lüksleri olmadan ilerlediler. Seçtikleri ürün bisküviydi. Bisküvi üretimi, rekabetin olduğu bir alandı. Güçlü rakiplerle mücadele edecek imalat makineleri yoktu. Ellerinde borç parayla satın aldıkları doğru düzgün çalışmayan eski makineler vardı. İşte azim ve sabır da bu noktada devreye girdi. Sabri Ülker bizzat makine mühendisi gibi çalışarak, üretim makinelerini işler hale getirdi. Üretimde başarıyı sağladıktan sonra sıra rekabete geldi. Bunun için de kendilerine bazı hedefler belirlediler. Öncelikle rakiplerinin önüne geçmek için ürünlerinin kaliteli olması gerekiyordu. Bunun için hammaddeden ambalaja kadar bütün üretim sürecini dönemin ötesinde bir kalite anlayışı ile yönettiler. Ardından kendilerini İstanbul’la sınırlamadan rakiplerinin ulaşamadıkları Anadolu'ya açıldılar. Anadolu’daki bakkalların kapısına kadar giderek hem siparişleri yüz yüze aldılar hem de ürünlerinin dağıtımını bizzat kendileri organize ettiler. Güçlü rakiplerinin arasından sıyrılarak, bugüne kadar ulaşan büyük işlerini kurdular.
ETİKETLER
#murat ülker
#ülker
#Iş Dünyası
#Ekonomi
YorumYORUM YAZ
Uyarı
Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.