Müsilajı arıtmanın maliyeti 1 milyar dolar
Müsilajla mücadele için TÜBİTAK'ın çağrısına 158 başvuru yapılırken, atık su arıtma tesislerinin ileri arıtmaya getirmek için yaklaşık 1 milyar dolara ihtiyaç olduğu kaydedildi.
Aylardır Marmara Denizi'nde suyun yüzeyini ve derinlerini saran ve 'deniz salyası' olarak da bilinen müsilaj bugünlerde suyun yüzeyinde daha az görülüyor. Ancak denizin altındaki yoğunluğunun gün geçtikçe arttığı ve ekosistemi tehdit etmeye devam ettiği ifade ediliyor.
Bu kapsamda müsilajla mücadelede TÜBİTAK üzerinden yapılan çağrıya 158 başvuru yapıldığı belirtildi. Öte yandan atık su arıtma tesislerini ileri arıtmaya getirmek için yaklaşık 1 milyar dolara ihtiyaç olduğu ve bu tesislerin yapım ve işletmeye alınma sürelerinin ise 3 yıldan aşağı olmadığı ifade edildi.
DEĞERLENDİRMELER 11 AĞUSTOS’TA
Doğrudan bireysel başvuralar dışında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı üzerinden gelen çözüm önerileri de bulunduğunu ayrıca yurt dışındaki firmalardan da gelen teknoloji önerileri olduğunu kaydeden Marmara Denizi Bilim ve Teknik Kurulu’nun başkanlığını yürüten TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, bu başvuruları değerlendirmeye başladıklarını, 11 Ağustos’ta sonuçlandıracaklarını söyledi.
Dünya’dan Canan Sakarya’nın haberine göre, denizlerdeki müsilaj sorununun nedenlerini araştırmak amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu’na bilgi veren Mandal, Bilim ve Teknik Kurulu’nca 7 ana başlık altında da 30 hedef belirlendiğini ve 4 çalışma grubu oluşturulduğunu belirterek, çalışmaları bu yılın sonuna kadar tamamlamayı planladıklarını ifade etti.
İLERİ ARITMADA MALİYET 1 MİLYAR DOLAR
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bülent Keskinler, Marmara Denizi’nin kaldırabileceği maksimum kirlilik yükünün şimdiye kadar tespit edilmemiş olduğuna dikkat çekerek, öncelikle kirlilik yükünün tespit edilmesi gerektiğini söyledi. Keskinler, bugün atık su arıtma tesislerini ileri arıtmaya getirmek için yaklaşık 1 milyar dolara ihtiyaç olduğunu bu tesislerin yapım ve işletmeye alınma sürelerinin ise 3 yıldan aşağı olmadığını dile getirdi.
Marmara Bölgesinde günde 9,8 milyon metreküp soğutma suyu kullanıldığını ve Marmara Denizi’nin 2,5 derece daha ısınmasının nedeninin bu olduğunu kaydeden Keskinler, bunun kontrol altına alınması gerektiğini söyledi.
Keskinler, “Marmara Denizi’ni atıklarımızı atacak bir yer olarak görmekten uzaklaşmadığımız sürece müsilaj problemi her yıl veya tekrarlanan aralıklarla karşımıza çıkacak” dedi.
MİDYE İHRACATI TEHDİT ALTINDA
Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi’nin balıkçılığa tamamen kapanmasını doğru bulmadığını belirterek, balıkçılığın istihdam boyutuna dikkat çekerek sürdürülebilir balıkçılığa geçilmesinin önemli olduğunu kaydetti.
Artan müsilaj nedeniyle yaşananları anlatan Sarı, müsilajın midye yetiştiriciliğini de olumsuz etkilediğini belirterek, “Kapıdağ Yarımadası çevresinde Türkiye için yepyeni bir sektör doğuyor. Midye yetiştiriciliği girdi maliyetleri çok düşük ama getirisi çok yüksek, ihracat potansiyeli olan bir alan ancak şimdi müsilajdan dolayı tehdit altında” açıklamasında bulundu.
Müsilajın turizm, balıkçılık sektörü dışında denizcilik sektörü ve gemileri de olumsuz etkilediğini ifade eden Sarı, gemi filtrelerini tıkadığı, gemilerin boyalarında önümüzdeki yıllarda bakım maliyetinin yükselteceğini söyledi.
Sarı, sıcaklık artmaya devam ettiği için müsilajla bundan sonra daha çok karşı karşıya kalınacağını belirterek, “Kirlilik yüklerini azaltmamız lazım. Bunları azaltmadığımız sürece müsilaj oluşumu önümüzdeki yıllarda devam edecek” dedi.