Numan Kurtulmuş'tan memurları heyecanlandıran zam mesajı
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Meclis'teki bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada yeni asgari ücretin tüm kesimleri memnun ettiğini söyledi. Memur maaşlarıyla ilgili de konuşan Kurtulmuş, "Memur kesiminin de bu yeni durumdan ortaya çıkan farklarının hakkaniyetli bir şekilde verileceğini biliyoruz, ümit ediyoruz" dedi.
Asgari ücrete yapılan yüzde 50'in üstündeki zam memurları da beklentiye soktu. Milyonlarca kamu görevlisi kendilerine yapılacak zam oranını merak ederken, konuya ilişkin AK Parti'nin 2 numarasından memurları heyecanlandıran açıklamalar geldi.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Türkiye, yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve büyüme eksenli bu politikadan asla vazgeçmeyecektir, bunun için de bütün kaynaklarımızı seferber ederek yolumuza devam edeceğiz." dedi.
2022 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde AK Parti Grubu adına söz alan Kurtulmuş, "Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı asgari ücret Türkiye'de bütün kesimleri fevkalade memnun etmiştir. 4 bin 253 liralık asgari ücret, hiç olmazsa vatandaşlarımızın bir kısmının alım gücünün artırılması bakımından önemli bir destektir." diye konuştu.
"MEMURLAR DAHA RAHAT NOKTAYA GELECEK"
Asgari ücretin, üzerindeki vergi yüklerinden arındırılması, bu enflasyonist baskı dolayısıyla bozulan ortamın da pozitif anlamda gelişmesine katkı sağlayacağını dile getiren Kurtulmuş, "Yeni yılla birlikte, geçen sene yapılan toplu görüşmeler sırasında elde ettikleri haklarla, memur kesiminin de bu yeni durumdan ortaya çıkan farklarının da hakkaniyetli bir şekilde verileceğini biliyoruz, ümit ediyoruz. Böylece çok geniş bir memur kitlesinin de yılbaşından itibaren daha rahat bir noktaya geleceğini tasavvur ediyoruz." ifadelerini kullandı.
"EN TEMEL PROBLEMLERİMİZDEN BİRİ TASARRUF AÇIĞI"
Kurtulmuş, yeniden güçlü, büyük Türkiye istikametindeki Türkiye'nin yürüyüşünün kilometre taşlarından birkaç tanesini paylaşmak istediğini dile getirerek, "Türkiye'nin geleneksel olarak Osmanlı'nın son dönemlerinden bu yana en temel problemlerinden bir tanesi, maalesef, tasarruf açığıdır. Milletimizin yeterli tasarrufu olmadığı için yatırımları yapabilmek için kaynakları bulmakta zorlandığımızı bu salondaki herkes biliyor." dedi.
Bu durumun iki çözümü olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, "Ya yüksek faizle sizde olmayan parayı içeriye alarak, bunun karşılığında üretimsizliği göze alarak, bir bedel ödeyerek yüksek faiz-düşük kurla yolunuza devam edersiniz ya da Türkiye'nin kendi kaynaklarıyla üretim gücünü artıracak bir kararlılık içinde yolunuzu çizmeye başlarsınız." diye konuştu.
"EKONOMİK OHAL KİMSENİN AKLINDAN GEÇMESİN"
Kurtulmuş, 2013 yılının mayıs ayından itibaren Türkiye'nin bu istikamette geliştiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Türkiye, yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve büyüme eksenli bu politikadan asla vazgeçmeyecektir, bunun için de bütün kaynaklarımızı seferber ederek yolumuza devam edeceğiz. Ancak, bunu yaparken, kimilerinin söylemeye çalıştığı gibi, asla serbest pazar ekonomisinin kurallarından vazgeçmeyeceğiz. Türkiye sosyal politika donanımlı, gerçekten etik kurallarla çevrilmiş bir serbest pazar ekonomisi istikametinde yürüyüşünü sürdürecektir. Geçtiğimiz birkaç gün evvel, maalesef, kimilerinin haddini aşan bir şekilde kıyıda köşede 'ekonomik OHAL'den bahsetmiş olması Türkiye'de ve Türkiye'yi dışarıdan takip eden çevrelerde önemli birtakım endişeleri ortaya çıkardı. Bir kez daha çok net bir şekilde söylüyoruz; Ekonomik OHAL gibi bir laf haddi aşan bir sözdür, kimsenin aklından geçmesin, Türkiye serbest pazar ekonomisi şartları içerisinde hareket ediyor. Ama şunu gördük; Bir laf ortaya atıldı, özellikle sosyal medyada kimler kimler arkasından takıldı gitti."
"EKONOMİ İLE DEMOKRASİ YAN YANA YÜRÜMEK ZORUNDA"
Birey-piyasa-devlet dengesini korumakta olağanüstü titiz olduklarını vurgulayan Kurtulmuş, "Bazıları ekonomik kalkınmayla demokrasiyi birbirinin karşıtı gibi ortaya koyar. Türkiye'nin ekonomi tarihinin içinde ve bugün AK Parti hükümetlerinin geldiği noktada ekonomiyle demokrasi yan yana yürümek zorundadır." dedi.
Ekonomik gelişmeyi temin etmek için demokrasiden birtakım kısıtlamalara gidilmesinin asla düşünülemeyeceğini söyleyen Kurtulmuş, "Bunun için biz hem demokratik standartları yükseltmek hem de ekonomik olarak kalkınmayı sağlamak zorundayız; bu da bizim ikinci temel çizgilerimizden biridir." ifadelerini kullandı.
Toplumun adil ve dengeli kalkınması için kendi programlarını dayatan iç ve dış vesayet odaklarının hiçbirisinin tezlerine aldırış etmeden, hiçbirisinin Türkiye'ye tavsiyelerine asla uymadan yollarına devam edeceğini kaydeden Kurtulmuş, "Bunun için başta IMF olmak üzere, ekonomik gibi görünen ama siyasi vesayet düzenekleri kuran uluslararası kurumların ne söylediklerine asla itibar etmeyeceğiz." dedi.
"TÜRKİYE HEPİMİZİN VATANI"
Sürdürülebilir bir kalkınma için Türkiye'de yüksek teknolojili ve katma değeri yüksek alanlardaki üretime önem vereceklerini dile getiren Kurtulmuş, yüksek teknolojileri özellikle son yıllarda çok iyi kullanan bir ülke olarak gelişmiş ülkelerle aradaki teknoloji açığını kapattıklarını belirtti.
Güçlü savunma sanayilerine sahip olmanın, dışa bağımlılıktan kurtulmak için içeride de buna uygun milli strateji ve politikaların izlenmesi için en büyük etkenlerden biri olduğunu ifade eden Kurtulmuş, milli savunma sanayinde millilik oranının 2023'te yüzde 75-80 arasındaki bir aralıkta olacağını bildirdi.