'Yerli otomobilin istihdam katkısı 35 bine ulaşabilir'
Yerli otomobilin ekonomiye olumlu etkileri değerlendirilmeye devam ediliyor. Emekli üst düzey otomotiv yöneticisi İbrahim Aybar, “Sadece otomobili ortaya koymak üretmek değil bunun arkasında birçok aşama var. Bunun ekonomiye katkısı ve istihdama katkısı 30-35 bin olacağı kesin” dedi.
Girişimci İş Adamları Vakfı'nın düzenlediği (GİV) ‘Yakın Plan Girişimci Buluşmaları' dün akşam gerçekleşti.
Türkiye'de otomobil kullanımının geleceği ve otonom araçlar konusunda düşüncelerin konuşulduğu toplantıda, ülkemizin otomotiv sektöründe geldiği ilerlemeler, yerli otomobil ve bu konuda yapılan faaliyet ve katkılar da ele alındı.
Toplantı da konuşan emekli üst düzey otomotiv yöneticisi İbrahim Aybar, “Sadece otomobili ortaya koymak üretmek değil bunun arkasında birçok aşama var. Bunun istihdama katkısı 30-35 bin olacağı kesin gözüküyor” dedi.
“Değer zincirine baktığınızda 30-35 bin kişiye kadar büyük bir nitelikli istihdama gidiyor”
Türkiye, otomobil yatırımlarının ve üretimlerinin önemli bir merkezi olmaya devam edeceğini belirten Otomotiv sektörü temsilcisi İbrahim Aybar, “Sadece otomobili ortaya koymak üretmek değil bunun arkasında birçok aşama var. Montaj, dağıtım mekanizması, satış teşkilatının kurulması, servisinin yapılması var finansman yani baktığınız zaman dokuz on tane değer zincirinin oluşması var. Bunun ekonomiye çok büyük katkısı olacağı kesin çünkü bugün bir montaj hattın da 4 bin kişi çalışıyorsa inanın değer zincirine baktığınızda 30-35 bin kişiye kadar büyük bir nitelikli istihdama gidiyor” ifadelerini kullandı.
“Her şeyden önemlisi satılan bir şey üretelim”
Yerli otomobili gördüğünde heyecanlandığını söyleyen Aybar, “Arkasını getirmemiz lazım. Bu halkaları oluşturmamız lazım. O konuda çalışmaların devam ettiğini duyuyoruz. Detaylar hakkında bilgimiz yok ama mutlaka bir sonuç alacaktır. 2022 yılında fabrikanın hayata geçmesi ve üretime geçmesi düşünülüyor. 170 bin kapasitede olacak ama 13 yıl içerisinde. Tabi ilk başta bu kadar kapasitenin de devreye koymanın da bir anlamı olmayacaktır. Önemli olan tabi yolun bir tarafında tıkanıp kalmamak, mutlaka o yolu yolun sonuna kadar yürümek gerekiyor. Her şeyden önemlisi satılan bir şey üretelim. Biz satışımız çok iyi planlamak durumundayız. Nereye satacağız, ne kadar satacağız, hangi teşkilatla satacağız, hangi rekabetçi fiyatla satacağız çünkü şu gerçeği unutmayalım 2022'ye kadar dünyada birçok marka çok yeni ve bizim ürettiğimiz otomobilin segmentinde ve elektrikli motorunda otomobil çıkartıyor. Son gelen bilgi 2022'ye kadar toplam 35 tane bizim otomobilimizin segmentinde otomobilin dünyaya lanse edilecek olması. Tabi bunlar çok ciddi üretim adetleriyle önemli avantajlar çıkabilir. Rekabetçi fırsatlarda sunulabilir. Bizim ülkemizde gümrük birliği nedeniyle gümrüksüz geliyorlar. Dolayısıyla ciddi bir pazar zorlaması olabilir. İşte bunları bizim dikkatli olmamız lazım. Rekabet çok önemli, satabilmemiz lazım. Orayı iyi anlayıp iyi planlarsak umuyorum ki bu otomobil ile biz çok ciddi mesafe alırız” şeklinde konuştu.
“Kilovat saatini 200 dolar dersek demek ki 9-10 bin dolarlık sadece pilin maliyeti çıkıyor”
Yerli otomobilin fiyatı hakkın da şu anda bir şey söylemenin mümkün olmadığını belirten Aybar, “En önemli unsur pil. Konacak pilin hakkında benim bir bilgim yok. Ama 500 kilometre bir yol söz konusu olacaksa her halde 45-50 kilovat saatlik bir pil konulacak. Kilovat saatini 200 dolar dersek demek ki 9-10 bin dolarlık sadece pilin maliyeti çıkıyor. Üretilecek adetle de doğru orantılı ama aşa yukarı bu mertebede olur. Bunun elektrik motoru, bir sürü aksam maliyet konusunda satılacak sayıya göre ve üretim âdetine göre maliyette çıktığı için önemli bir maliyet olacağını düşünüyorum. Hızlı zamanda çok çabuk satmamız lazım ki amortismanlar düşsün otomobilin fiyatı rekabetçi hale gelsin” diye konuştu.