Yıldız, 'İran'ın sunduğu doğalgaz fiyatı tatmin edici değil'
Yıldız, İran'dan alınan doğal gazın fiyatı için gelen teklifin, bundan sonra artırılacak miktarlar da dahil olmak üzere beklentileri karşılamadığını söyledi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız,İran'dan alınan doğal gazın fiyatı için gelen teklifin, bundan sonra artırılacak miktarlar da dahil olmak üzere beklentileri karşılamadığını söyledi. Yıldız, Irak'tan gelen ve Ceyhan'da biriken petrolün 650-700 bin varile ulaştığını, ancak henüz bir satış gerçekleşmediğini bildirdi. Yıldız, 3. TEPAV - BP Enerji Forumu'nun ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Forumun ardından İngiltere'nin Avrupa Birliği Bakanı David Lidington ile yaptığı görüşmeye ilişkin bilgi veren Yıldız, Lidington ile Şahdeniz-2 Projesi'ni değerlendirdiklerini ve gelişmelerin hızlandırılmasını istediklerini söyledi. Yıldız, yaklaşık 4 yıl içinde 45 milyar dolarlık bir kaynağın harcanmasıyla ilgili bazı detayları görüşüp, bölgesel ve küresel enerji konularını ele aldıklarını ifade etti. Bakan Yıldız, İran'dan gelen, "Türkiye'nin aldığı gazın hacmi artarsa o zaman indirim yaparız" açıklamalarının hatırlatılması üzerine, yeni doğal gaz kaynaklarını birçok ülkeyle birlikte değerlendirdiklerini, ancak gelen teklifin, bundan sonra artırılacak miktarlar da dahil olmak üzere beklentileri karşılamadığını söyledi.
Yeni teklifler getirilirse bunları müzakereye açabileceklerini dile getiren Yıldız, İran'ın gerek artırılacak doğal gaz gerekse mevcut sevk edilenlerle alakalı fiyat tekliflerinin beklentilerinin uzağında kaldığını belirtti. Yıldız, İran'ın sevk edilen gazı 2 katına çıkarmayı teklif ettiğini ama bunun gerçekleşmesinde fiyat mekanizmasının önemli olduğunu vurguladı. Yıldız, "Biz fiyatı duymadan, Türkiye'nin piyasasıyla alakalı cazip bir nokta oluşturmadan böyle bir girişimin henüz olgunlaşmamış bir yapı olduğunu söylemek isterim. Bizim için tedarikin kendisi kadar fiyat da son derece önemlidir" diye konuştu. Yıldız, bundan sonra gelecek teklifleri değerlendirebileceklerini, şu an için ayrı bir görüşme noktasının oluşmadığını söyledi. Bakan Yıldız, Erbil ve Bağdat yönetimleri arasındaki petrol ihracatı konusundaki görüşme trafiğinin anımsatılması üzerine, "Çok dalgalı bir görüşme trafiği var. Bir komite oluşturuldu Bağdat ile Erbil arasında. Komitenin haftalık demeçlerinin değiştiğini görüyoruz. Biz de izliyoruz ama top onlarda. Bağdat ve Erbil'in bir uzlaşı noktası yakalanması gerektiğine inanıyoruz" dedi. Yıldız, "Umudunuz var mı" sorusuna, "Umudum var" yanıtını verdi. Taner Yıldız, Ceyhan'da şu anda biriken petrolün 650-700 bin varile ulaştığını, henüz bir satış gerçekleşmediğini bildirdi. Bakan Yıldız, TPAO'nun önümüzdeki dönemde Rusya'da petrol ve doğal gaz arama çalışmasına başlayacak olmasına ilişkin soruya karşılık, Türkiye'nin cari açığını ve enerji ithalatını azaltmak için ihtiyaç duyduğu kaynakları kendi eliyle üretmeye gayret ettiğini söyledi.
Türkiye'nin arama ve sondaj faaliyetlerini bu amaçla sürdürdüğünü dile getiren Yıldız, şunları kaydetti: "Yalnızca yurt içinde değil, yurt dışında bu faaliyetlerine devam ediyor. Sibirya bölgesinde Macar MOL şirketiyle beraber bir ortaklık kuruyoruz. 175 milyon dolarlık bir yatırım yapacağız. Toplam 100 milyon varillik rezerv tespit edilmiş. 50 milyon varillik rezervi de Türkiye, TPAO olarak çıkartıp, ticarileştirip, kendi ekonomisine kazandırmakla ilgileniyor. Libya'da Fizan'da bulunmuştuk, şimdi de Rusya'da Sibirya'da inşallah bulunacağız." Taner Yıldız, "paralel yapı"nın telefon dinleme iddialarına ilişkin soruları yanıtlarken, bunun Türkiye'nin genel problemi haline geldiğini belirtti. Yıldız, şöyle konuştu:
"Bir 'kaydedenler kulübü' oluşmuştur Türkiye'de. Ülkenin dört bir yanına, devletin kurumlarını kadar 'dinlenme tesisleri' kurulmuştur. Biz dinlenme tesislerini normalde otobüslerin durdukları yerler olarak geçerdik literatürde, şu anda farklı bir gelişme var. Türkiye'de dinlenme tesisleri kuruldu. Arkadaşlarımın bir kısmı bana mesaj atıyor: 'Bu kadar dinlenmişsiniz, buna rağmen yorgun görünüyorsunuz' diye. Bu, Türkiye'de oluşturulmak istenen paranoya durumudur. Düşünün bir ülkenin bakanını birçok enerji projeleriyle alakalı dinlemişler. Diğer arkadaşlarım için de söylüyorum, herbiri kendi sektörüyle alakalı çok ciddi şeyler yapıyorlar. Bu ülke 11 yıl içerisinde gayri safi yurt içi hasılasını 3 katına çıkartmışsa burada bütün sektörlerin ahengiyle oluyor. Bir ülkenin enerji bakanını 2,5 yıl resmi bir gerekçe oluşturarak dinliyorsunuz ve ben, hangi gerekçeyle orada olduğumu bilmiyorum. Bir örgüt adı söylüyorsunuz ve ben o örgütün ne iş yaptığını, dinlendiğim açıklandığında fark ediyorum. Böyle bir şey olabilir mi, böyle bir garabet yaşanabilir mi? O yüzden bu yalnızca AK Parti'nin sorunu değil. CHP Genel Merkezi'nin dinlendiği açıklandı. CHP'nin kurumsal kimliği ve hem de Türkiye açısından bırakın vatandaşın tamamını, kendi seçmenine bir mesaj iletmesi lazım. Bu mesaj kendi seçmeni tarafından da henüz alınmamıştır. 'Kaydedenler kulübü'ne ve 'dinlenme tesislerine' alınacak tavır, yalnızca bir grubun alacağı tavır değil, toplumun bütün kesimlerinin alması gereken bir tavırdır." Yıldız, "Dinlemelerle ilgili suç duyurusunda bulundunuz mu" sorusuna karşılık, gerekli hazırlıkları yaptıklarını söyledi.
Haberinin olmadığı bir terör örgütüne üye olmakla itham edildiklerini dile getiren Yıldız, şunları kaydetti: "Bunu yanlışın ötesinde çok sıkıntılı bir durum olarak görüyorum. Türkiye açısından, yalnızca bizim şahıslarımız açısından değil. Bazı arkadaşlar dinleme listesinde kendilerinin bulunmadığı için üzüntülerini belirttiler. Bu kadar ironik, bu kadar hicvedilecek bir durum haline geldi. Ülkenin bu kadar yapacağı ciddi işler var ama bununla alakalı işte 50 kişiyle başlayan 250 kişiyle devam eden sonucu 2 bin 500 kişiyle noktalanan bir dinleme paketinin ciddiyeti kalmamıştır. Biz gücünü şeffaflıktan alan bir bakanlık ve hükümet olarak çalışıyoruz. Kimin ne sorusu varsa burada hepsini paylaşıyoruz. Bazen kendi aleyhimize konuştuğumuz noktalar bile var. Bu kadar şeffaf davranıyoruz. Bizde arayıp da yeni bulacağınız bir şey olmaz. Ayrı bir ajandamız olmaz. Zihnimizin, beynimizin arkası farklı çalışmaz. O yüzden bu yapılanları şahıslarımızın daha ötesinde ülkemize bir hakaret olarak kabul ediyorum. Kimse bize başka bir muamele yapmaya kalkmasın. Bu manada büyük resmi hiçbir zaman kaçırmayalım." Yaşadıkları "aldanmışlık duygusu"nun atıldığını ifade eden Yıldız, bunun yerine artık ülkenin refleksleri, hükümetin yapacaklarının ön plana çıktığını, gerekli bütün önlemlerin kişisel hak ve özgürlükleri sınırlandırmadan ve güvenlik kaygılarını bir tarafa bırakmadan alınacağını belirtti.