10 polis hakkında son dakika gelişmesi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, Başbakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesinin kişisel bilgilerini, Emniyet Genel Müdürlüğünün "DEVA 1-2" programları üzerinden sorguladıkları ve elde ettikleri verileri "Fetullahçı Terör Örgütü" verilen oluşuma aktardıkları öne sürülen 10 polis hakkında hazırlanan iddianame, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, Başbakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesinin kişisel bilgilerini, Emniyet Genel Müdürlüğünün "DEVA 1-2" programları üzerinden sorguladıkları ve elde ettikleri verileri "Fetullahçı Terör Örgütü" verilen oluşuma aktardıkları öne sürülen 10 polis hakkında hazırlanan iddianame, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, emniyet ve asayişi sağlamak üzere ülke genelinde herkese ait istihbarat bilgilerinin bulunduğu "DEVA (Detaylı Veri Analizi) 1-2" programıyla, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesinin kişisel bilgilerini sorguladıkları ve ele geçirdikleri iddiasıyla şüpheliler hakkında daha önce "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" suçundan dava açıldığı ve davanın devam ettiği belirtildi.
Şüphelilerin ,"Fetullahçı Terör Örgütü" adına istihbari bilgi toplamak için bilgisayar sistemine şifreleriyle girip Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesinin kişisel bilgilerini elde ederek, örgüte verdikleri aktarılan iddianamede, "Yalan ve iftira atılarak kara propaganda yapılması için ortam hazırlayan şüphelilerin sistematik, organize ve örgütlü olarak bilgi temin etmeye yönelik işlemleri, bir terör örgütü üyeliği suçu oluşturmaktadır" değerlendirmesinde bulunuldu.
"Adana'da MİT'e ait tırların durdurulmasında yer aldı"
Şüphelilerden A.K. hakkındaki iddianamede şu ifadelere yer verildi:
"Fetullahçı Terör Örgütü'nün ülke siyasetini yönlendirmek, devleti uluslararası kamuoyunda 'teröre yardım eden suçlu bir ülke gibi' göstermek için devlet içindeki üyelerini kullanarak başlatıp uyguladığı Suriye'ye insani yardım taşıyan İstihbarat Teşkilatının tırlarının durdurulması olayına da karıştığı ve bu suçlarından dolayı hakkında davaların açıldığı, şüpheli A.K'nın FETÖ yapılanması içerisinde aktif örgüt üyesi olarak yer aldığı ve örgütün amacına yönelik abilerinden ve örgüt yöneticilerinden gelen talimat doğrultusunda suçlar işlediği, bu terör örgütünün üyesi olduğu ve örgüt adına suçlar işlediği anlaşılmıştır."
"Örgütlü bir yapının parçası oldukları anlaşılmıştır"
Şüphelilerin, gerekmediği halde şifreleriyle "DEVA 1-2" programı üzerinden Erdoğan ve yakınlarının özel bilgilerini elde ettiği, bu bilgileri 2012-2013 yıllarında örgüt yöneticilerine ulaştırdıkları bildirilen iddianamede, ayrı ayrı "örgüt" suçunu işledikleri vurgulandı.
İddianamede, "Şüphelilerin değişik illerde emniyet istihbarat birimlerinde görevli oldukları halde örgüt amacına yönelik, örgütün talimatıyla istihbarat sisteminde tutulan bilgileri sorgulayıp, elde ederek sistematik, organize ve örgütlü bir yapının parçası oldukları anlaşılmıştır" ifadesi kullanıldı.
İddianamede, sanık polis memurları K.T, M.A, Ö.G, O.T.B, Y.T, İ.Ü, A.K, S.Ş, M.Y. ve komiser F.Ş'ye "Silahlı örgüte üye olma" suçlaması yöneltildi.