Tgrt Haber

15 Temmuz'da kaçırılan Tümamiral Özel'in zorla cezaevine kapatıldığı ortaya çıktı

20 Ocak 2017 17:05
15 Temmuz'da kaçırılan Tümamiral Özel'in zorla cezaevine kapatıldığı ortaya çıktı

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede, darbe girişimi gecesi şüphelilerin üzerlerinde silah bulunduğu halde müşteki Tümamiral Özel'i cebir ve şiddet kullanarak konutundan derdest edip, rütbesini söktükleri, ellerini kelepçeledikleri, ağzını bantladıkları ve zorla cezaevine kapattıkları anlatıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral Mesut Özel'in alıkonulmasına ilişkin 5'i tutuklu 2'si firari 9 subay hakkında üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 29 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.
 
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Hikmet Pak ve Bülent Başer tarafından hazırlanan 190 sayfalık iddianame, Başsavcıvekili İsmail Uçar tarafından onaylanarak İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Mahkeme heyeti, 15 gün içerisinde iddianamenin kabulü veya reddi yönünde karar verecek. İddianamenin kabulü halinde şüpheliler daha sonra hakim karşısına çıkacak.
 
İddianamede Kurmay Binbaşı Cüneyt Aydoğan, Üsteğmen İbrahim Halil Tekatlı, Üsteğmen İsa Demirbilek, Yüzbaşı Semih Barbaros Üstün, Kurmay Binbaşı Zafer Gümüş tutuklu şüpheli, Binbaşı Mustafa Köroğlu ve Kurmay Albay Uğur Yıldız firari şüpheli, Üsteğmen Orhan Arı ile Yüzbaşı Ertürk Murat Cansaran ise tutuksuz şüpheli, Tümamiral Özel ise müşteki sıfatıyla yer aldı. İddianamede, tutuksuz şüpheliler hakkında da yakalama talep edildi.
 
Tüm şüpheli askerler hakkında ''Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs eden ve cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' ve ''kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak'' suçlarından ise 11 yıl 6 aydan 29'ar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.
 
FETÖ'nün kapsamlı olarak anlatıldığı iddianamede, örgütün 15 Temmuz darbe girişimi başta olmak üzere çeşitli eylemleri ve faaliyetleri anlatıldı. İddianamede, 15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen darbe kalkışmasını planlayan ve hayata geçiren FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütü kurucusu ve yöneticileri tarafından, kalkışma öncesinde birtakım planlamalar ve hazırlıkların yapıldığı anımsatıldı.
 
Şüphelilerden Zafer Gümüş'ün darbe kalkışması öncesinde 2. Zırhlı Tugay Komutanlığında gerçekleştirilen toplantılara iştirak ettiği, FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütünün üyesi olan tüm şüphelilerin, darbe kalkışmasına bilerek ve isteyerek iştirak ettikleri savunulan iddianamede, darbe kalkışmasının bir parçası olarak, kalkışmaya iştirak etmeyecekleri ya da karşı faaliyette bulunacakları değerlendirilen üst rütbeli askerlerin ne şekilde etkisiz hale getirilecekleri ve nerede alıkonulacakları hususlarında kararlar alındığı belirtilerek, bu çerçevede darbe kalkışması faaliyetleri kapsamında Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral müşteki Mesut Özel'i derdest ederek konutundan almak ve 1. Ordu Komutanlığı 2. Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevine kapatmakla görevlendirdikleri kaydedildi.
 
Bu görevlendirmeye uygun hareket eden şüphelilerden Zafer Gümüş, Ertürk Murat Cansaran ve Orhan Arı'nın ellerinde uzun namlulu silahlarla 1. Ordu Komutanlığı 2. Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevine giderek orada faaliyet gösterdikleri, ceza ve tutukevi personeline baskı yaparak koğuş boşalttıkları anlatılan iddianamede, diğer şüpheliler tarafından derdest edilerek getirilen müştekiyi tutuklama müzekkeresi olmaksızın cezaevine kapattıkları vurgulandı.
 
İddianamede, diğer şüphelilerden Mustafa Köroğlu, İbrahim Halil Tekatlı, İsa Demirbilek ve Semih Barbaros Üstün'ün üzerilerinde silah bulunduğu halde müştekiyi cebir ve şiddet kullanarak konutundan derdest ettikleri, rütbesini söktükleri, ellerini kelepçeledikleri ve ağzını bantladıkları müştekiyi cezaevine götürerek, şüphelilerden Gümüş, Cansaran ve Arı ile birlikte müştekiyi zorla cezaevine kapattıkları ifade edildi.
 
Deniz Harp Okulu Öğrenci Alay Komutanı olan şüpheli Uğur Yıldız ve Deniz Harp Okulu Akdeniz Öğrenci Tabur Komutanı olan şüpheli Cüneyt Aydoğan'ın darbe kalkışmasına bilinçli olarak katıldıkları, birlik içinde görev alarak faaliyetlerde bulundukları, darbe kalkışmasına bilerek ve isteyerek iştirak ettikleri anlatılan iddianamede, müşteki Tümamiral Mesut Özel'in derdest edilerek 1. Ordu Komutanlığı 2. Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevine kapatılması görevini planladıkları ve organize ettikleri, diğer şüphelilere bu yönde emir ve talimat verdiklerinin anlaşıldığı kaydedildi.
 
Müşteki Tümamiral'in ifadesi
 
İddianamede müşteki Tümamiral Mesut Özel'in de ifadesine yer verildi. Özel, olay günü saat 22.30'da okul nöbetçi amiri deniz Kurmay Binbaşı şüpheli Cüneyt Aydoğan'ın kendisini arayarak, ''Heyecanlı bir şekilde bizzat görmem gereken önemli bir mesaj olduğunu söyledi ve beni karargaha davet ederek, yanında deniz Binbaşı Mustafa Köroğlu var, o sizi aracıyla gelip alacak" dediğini, bunun bir alarm, tatbikat veya terör alarmı olduğunu düşündüğü söyledi.
 
''Ellerimi kelepçelediler, bantla ağzımı kapattılar''
 
Şüpheli binbaşı Köroğlu'nun eve gelerek, aracın arakasına kendisini davet ettiğini, söz konusu aracı da deniz Piyade Yüzbaşı Semih Barbaros Üstün'ün kullandığını anlatan müşteki Özel, şunları anlattı:
 
''Hareket ettikten kısa bir süre sonra araç karanlık bir yerde durdu. Mustafa Binbaşı bana 'Arkadaşlar binecek' dedi. Hemen kapılar açıldı ve deniz Üsteğmen İsa Demirbilek ve deniz Piyade Üsteğmen İbrahim Halil Tekatlı araca hızla bindiler. Beni çift taraflı sıkıştırdılar. Bu esnada zannediyorum ki Binbaşı Mustafa Köroğlu arkasına dönerek benim ağzımı bantladı. Aynı anda sağımda ve solumda bulunan üsteğmenler ellerimi plastik kelepçeyle kelepçelediler, başımı eğdiler. Daha sonra araç tekrar hareket etti. Bu sırada Binbaşı Mustafa Köroğlu elinde bulanan bir zarf veya kağıda bakarak bana hitaben 'Komutanım sıkıyönetim ilan edildi, TSK yönetime el koydu ve sizi güvenli bir yere götürme talimatı aldım' dedi. Bir müddet sonra Deniz Harp Okulundan dışarıya çıktık. Kapıdan çıkış esnasında nöbetçilerin görmemesi için başımı elleriyle iyice bastırdılar.''
 
Daha sonra cezaevine vardıklarını, araçtan önce Mustafa Binbaşı çıktı ve sonra kendisini çıkarttıklarını anlatan müşteki Özel, ''Cezaevi ekibi geldi fakat onlar şaşkın gibilerdi ve ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı. Sanıyorum 1. Ordu Harekat Merkezi ile görüşerek beni oraya tutuklu olarak alacaklarını öğrendiler. Önce beni getiren denizci üsteğmenler rütbelerimi, rozetlerimi söktüler. Pantolon kemerimi çıkardılar. Ağzımdaki bandı açtılar ve ben dedektörün diğer tarafına telefon ve diğer eşyalarım bıraktırılarak geçtim. Beni getirenler ayrıldılar.'' dedi.
 
Müşteki Özel, kendisine cezaevi giriş tutanağı imzalatmak istediklerini ancak neden alındığını ve avukatıyla görüştürülmediğini, tutuklama müzekkeresini görmediğini ve darp raporu alınmadığı için evrakı imzalamadığını söyledi.
 
Saat 02.00 sıralarında 1. Ordu ve Deniz Kuvvetlerinin açıklamalarını da görünce "telefonumu getirin ben komutanımı arayacağım" dediğini aktaran müşteki Özel, tutuklu bulunduğu yerden çıkışını şu şekilde anlattı:
 
''Orada bulunan bir yarbayın telefonumu vermesiyle Koramiral Adnan Özbal'ı telefonumdan aradım. Maltepe Askeri Cezaevinde tutuklu olduğumu ve salıverilmem için 1. Ordu Komutanlığından emir beklendiğini söyledim. O da bana 'Merak etme ben görüşüp seni oradan çıkarttıracağım' dedi. Çok kısa süre içerisinde gizli numaradan beni Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu aradı. Cezaevi müdür yardımcısı olan ismini bilmediğim yarbayı telefona istedi ve kendisine benim derhal salıverilmem için emir verdi. Yarbay da 1. Ordu Komutanlığından emir bekliyorum' dedi ve telefonu tekrar bana verdi. Kuvvet komutanı bana 'Mesut oradan derhal çık ve İstanbul Tersanesi Komutanlığına git orası emniyetli, oradan birliğinden güvendiğin şahısları ara ve birliğinin emniyeti al ve birliğinin başına geç' talimatını verdi.
 
Bir süre sonra telefona Tuğgeneral Eyüp Gürler çıktı. Kendisine Maltepe Cezaevinde olduğumu, Deniz Kuvvetleri Komutanının derhal birliğimin başına geçme emri verdiğini ve çıkacağımı ifade ettim. O da bana 'şu anda çıkamazsınız teyit etmem lazım ' dedi. Ben yarbaya 'ben çıkıyorum eşyalarımı getirin' dedim ve eşyalarımı aldım. Çıkışa doğru ilerledim. O sırada bana bir araç çağrıldığını söylediler. Beraber cezaevi dışına çıktık ve aracı bekledik. Ancak güvenlik nedeniyle çıkış yapamadık. Bunun üzerine Muhammet Ali astsubay kendi telefonundan arkadaşı olan fakat benim adını bilmediğim bir polis memuruyla görüşme yaparak yol ve güvenlik durumu hakkında bilgi aldı. Birliğime gitmek için ısrarcı olmam üzerine arkadaşı olan bir taksiciyi çağırdı. Taksiciyi 15-20 dakika bekledikten sonra geldi. Birlik kapısından çıkarak taksiye Muhammet Ali astsubayla birlikte bindik. Tuzla'ya doğru ilerledik. Yolda eşim ve Deniz Eğitim Öğretim komutanıyla görüşmeler yaptım. Kendisi bana dekan Deniz Kurmay Albay Çetin Özaktan ile görüştüğünü, dekanın sıkıyönetim emrine uymayacağını ifade ettiğini, güvendiğim adamlar ile birliğimin emniyetini alarak birliğimin başına geçmem gerektiğini söyledi. Bana birliğimdeki durum hakkında da ayrıca bilgi verdi.''
 
Müşteki Mesut Özel, karargaha intikal ettikten sonra kendisini kaçıran şüphelileri gözetim altına aldırdığını ve ertesi gün firari olan 2 kişi hariç diğer şüphelilerle darp raporları ve tüm teçhizatları ilgili makamlara teslim ettiğini söyledi.

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...